Son yıllarda uyuşturucu kullanma yaşının düştüğüne dikkat çeken emeğin Partisi gençlik kolları üyeleri, “Araştırma sonuçları da uyuşturucu kullanım yaşının 13’e kadar düştü, uyuşturucu kullananların %89 unu 22 yaş altında olduğu görünüyor. Devlet, gençlere kendini ifade etme, sosyalleşme, örgütlenme özgürlüğü tanımazken, sokak çetelerine, yaygınlaşan kullanımı ve satışına engel olamıyor” diye konuştu.
Çeteleşmenin gençlerin zihinsel ve bedensel olarak uyuşturulmasının önüne geçmek için hiçbir adım atılmadığından yakından gençler, “Gençlerin söz söyleme, kendi geleceğini belirleme, ülke yönetimine ve yerel yönetimlere katılma haklarına yasaklar getiriliyor. Gençlerin işsizlik, yoksulluk, sosyal olanaksızlıklar nedeniyle sürüklendiği bu çürümüşlükten kurtulmak için kendilerini özgürce ifade edecekleri sosyal ve kültürel merkezler, iş edindirme kursları açmak yerine, gençleri çeteleşme, yozlaşmaya, tüketime, uyuşturucuya ve çürümeye terk ediyor. Gazeteler ve televizyonlar, tiner ve uyuşturucu bağımlısı gençlerin yaşantısını dehşet, ifadeleri içinde anlatırken, bu durumun nedenlerini, gençlerin yaşadığı sorunları bir kenara alıp, suçu bu gençlere yüklüyor” şeklinde açıklama yaptı.
Uyuşturucu kullanım yaşı 13’e düştü
Milyonlarca gencin ortak kaderinin işsizlik olduğunu belirten Emeğin Partisi gençlik olan üyeleri, “Kimimizinki televizyon ekranından yansıyan hayatın içinde arıyoruz gece geleceğimizi, kimimiz uzun uzun iş saatlerinin sonrasında, kimimiz üniversite sınavına bağlıyoruz. Düzenli bir iş, üniversite, iyi bir yaşam hayali kuruyoruz. Yaşadığımız günü tüketirken, iyi bir gelecek beklentimizi tüketmek zorunda kalıyoruz. Çünkü bu düzen nüfusun yarısından çoğunu oluşturan milyonlarca gence, bir yığın hayalden ve çürümüş bir gerçekten başka bir gelecek sunmuyor. İşsizlik milyonlarca gencin ortak kaderi” şeklinde açıklama yaptı.
100 gençten 24’ü işsiz
Yaşanan son krizlerle her 100 gençten 24’ün işsiz olduğunu ifade eden gençler, “Üniversite mezunu olmayan gençler içinde yükseliyor. Üniversite eğitimi de bir çoğumuz için hayal. Bu yıl sınava giren 1.500.000 gencin sadece 3000 üniversiteye girebilecek. Üstelik eğitimin her kademede paralı hale getirilmesi, okuyabilen genç sayısında her geçen yıl daha büyük düşüşe neden oluyor. Müzik, tiyatro, sinema, spor gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak olanağından yoksun bırakılan gençlerin çok büyük bir kesimi, zamanını bilardo salonlarında, internet kafelerde, kahvehanelerde ve sokaklarda tüketiyor. Televizyonlarda, gazetelerde sergilenen şanslı azından lüks içinde yaşantısı, şansız çoğunluğun yalnızca hayalleri olabiliyor” dedi.
Bugününü tüketen bir yaşam tarzı dayatılıyor
“İş, aş, eğitim, kültür, sanat ve sosyallikten uzak birçok gence, üretmeyen, düşünmeyen, sorgulamayan, yarını düşünmeden bugünü tüketen bir yaşam tarzı dayatılıyor” diyen gençler, “Gazeteler, televizyon programları ve dergilerde arabeskçilerin, popçuların, mankenlerin yaşamları, bilgisayar oyunları ve daha birçok örnekle bu yaşam tarzı olabiliyor. Bencil, bireyci, kaderine boyun eğen bir geçit yaratılmak isteniyor. Bu düzen 100 binlerce gencin düşüncelerini, duygularını, kişiliğini bu yolla tüketir ve zehirlerken binlercesinin bedenini de tinerle, esrarla, eroinle, uyuşturucuyla zehirliyor. Sokaklardan kahvelerden, bilardo salonlarından başka hiçbir sosyal ortam olmayan birçok genç, buralarda tanışıyor uyuşturucu ile” diye konuştu.
RSS