İşçi, memur, çiftçi, esnaf ve işsizin taleplerinin karşılanması zamanı

İnsanlık derin bir belirsizlik döneminden geçiyor

İşçilerin çalışmaya, üretmeye ve hizmet etmeye devam ettiğini ifade eden Sarıca, “Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ve emeğin, emekçinin değerini bugün toplumun tüm kesimleri bir kez daha gördü. Ülke, dil, din, etnik köken, kültürel fark olmaksızın, hepimiz, yani tüm insanlık derin bir belirsizlik döneminden geçiyor. Daha önce yaşanmamış anlara tanıklık ediyoruz. Olağanüstü bir dönemin etkilerini ve sonuçlarını görüyoruz. Dünya çapında bu derece sarsıcı bir etkiye neden olmuş bir olay yaşanmadı. Dünya savaşlarının bile bu kadar yaygın etkisi olmadı. Dünya, geçtiğimiz yüzyıl içinde onlarca badire atlatmış olsa bile,  bu kadar geniş kapsamda, milyarlarca insanın etkilendiği başka bir olayı şimdiye kadar görmedi. Okullarda eğitim yapılamaz oldu. Her türlü spor ve kültürel etkinlikler ertelendi. Dini inançların gereği yerine getirilemedi. Uçaklar uçmadı, seyahatler kısıtlandı. Karantina ile birlikte sokağa çıkma yasağı uygulanıyor” ifadelerini kullandı.

Olağanüstü koşullar altında bile taleplerimiz geçerliliğini koruyor

Yaşanılanların önümüzdeki dönemde dünya çapında yaşanabilecek kapsamlı toplumsal dönüşümlerin zemini olması gerektiğini kaydeden Sarıca, “Bu dönemin farkına hala varamayanlar var. Birtakım kişi ve kuruluşlar eskisi gibi davranmaya, gelişmeleri fırsata çevirmeye ve hırslarının peşinden koşmaya devam ediyor. Aslında Covid-19, biz işçilerin uzun süreden beri söylediği ve eğer düzeltilmezse tüm insanlığı felakete sürükleyebilecek bir gerçeğin anlaşılmasını sağladı. 2020 1 Mayıs’ını karşıladığımız bu olağanüstü koşullar altında bile taleplerimiz geçerliliğini korumaktadır” şeklinde açıklama yaptı.

Çoğulcu, özgürlükçü ve katılımcı demokrasi hayata geçirilmeli

Sarıca, çoğulcu, özgürlükçü ve katılımcı demokrasinin, tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirilmesini isterken, sendikal örgütlenmenin demokrasinin yapı taşı olduğunu bir kez daha hatırlattı. “Ekonomik ve sosyal politikaların öncelikli amacı, refahın adaletli dağılımı olmalıdır. Ücretli çalışanların yaşama ve iş şartları iyileştirilmeli, vergide adalet sağlanmalı, işsizlik ve kayıt dışı istihdam ortadan kaldırılmalı, stratejik sektörler ve sosyal güvenlik, eğitim, sağlık gibi hizmetler kamu tarafından yerine getirilmeli, İşsizlik Sigortası Fonu kuruluş amacına uygun kullanılmalı ve Kıdem tazminatı gibi işçilerin en önemli kazanımları korunmalı, esnek çalışmaya dönük değişiklikler gündeme getirilmemelidir” diye konuştu.

Emeğin hak ve çıkarlarını birlikte koruyup geliştirmeliyiz

Türk İş İl Temsilcisi ve Koop İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Akif Sarıca, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Tüm insanlık olarak bu küresel salgının üstesinden geleceğimize olan inancımız tamdır. Aslında bu insanlığın verdiği bir savaştır. Bu savaşın ön cephesinde yer alan sağlık emekçileri ve dünyanın hala işler durumda kalmasını sağlayan diğer tüm işkollarındaki emekçileri yer alıyor. Ön cephedeki savaşın kazanılması, geri cephedeki önlemlere de güçlü bir şekilde bağlıdır. Bu salgının mağlup edilmesinin ardından, tüm insanlığın bir arada ve barış içinde yaşayabileceği, eşitsizliklerin üstesinden gelmek için bir mücadele vereceği sürecin içine gireceğini ümit ediyoruz. Sendikalar, emek örgütleri, aralarındaki ayrılıklardan kurtulup bir araya gelmek zorundadır. Önümüzdeki yıl hep birlikte 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamalı, işçinin taleplerini bir ağızdan seslendirmeliyiz. Emeğin hak ve çıkarlarını birlikte koruyup geliştirmeliyiz.” Hüseyin Karataş