ANASAYFA arrow right Yaşam

"İş kazaları yüzde 475 arttı"

"İş kazaları yüzde 475 arttı"
YAYINLAMA: 04 Mayıs 2020 / 19.32
GÜNCELLEME: 04 Mayıs 2020 / 19.32

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla bir açıklama yayınlayan Makina Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Yunus Yener 2019’da 1736 iş cinayeti yaşandığını belirterek "İş kazalarında sorumluk işverenden çok uzmanlara ve hekimlere yükledi" dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Yunus Yener İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada 2000’den bu yana yaşanan iş kazası ve iş cinayeti verilerini paylaştı, vakalarının sürekli artış gösterdiğini söyledi. 

2012’de çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile neredeyse tüm yönetmeliklerin defalarca sorunlu bir şekilde değiştirildiğini ifade eden Başkan Yener “Buna rağmen kazalar ve iş cinayetleri artarak devam ediyor” dedi.

"2019'da 1736 işçi hayatını kaybetti"

“İşçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) mevzuatını sermaye çıkarları belirlediği için vakalar sürekli artıyor” diyen Başkan Yener, SGK’nın 2019 verilerini açıklanmadığı ancak İSİG Meclisi verilerine göre 2019’da 1736 işçinin hayatını kaybettiğini söyledi.

2018’de meydana gelen iş kazalarının 2012’ye göre yüzde 475 oranında arttığını dile getiren Yener şöyle devam etti:

“İş kazası sayısı binin üzerinde olan il sayısı 2010-2018 arasında sürekli artış gösterdi ve 2010’da 14 il iken 2018’de 50 ile çıktı. 2013’den itibaren iş kazası olmayan il kalmadı ve iş kazaları Türkiye’nin en küçük illerine kadar yayıldı.

“2012’de çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na rağmen iş kazaları/cinayetlerinde görülen artışlar, sermayenin azami kâr hırsı ve emek aleyhine politikalardan kaynaklanıyor. Serbestleştirme-özelleştirme, sendikasızlaştırma, esnek/güvencesiz ve kayıt dışı istihdam, çalışma koşullarının ağırlığı, kadın, genç, çocuk emeği sömürüsünün yoğunluğu ve en son Covid-19 salgınına karşı önlemlerin yetersizliği nedeniyle iş kazaları ve meslek hastalıkları artıyor.

“DİSK üyesi işçiler arasında yapılan bir araştırma, işçilerdeki Covid-19 pozitif vakası oranının Türkiye genelinin 3,2 katı olduğunu gösterdi.

“Öte yandan meslek hastalığı verilerinin aşırı sorunlu yapısı sürüyor. Örneğin SGK’nın 2013-2018 verilerinde meslek hastalıklarından dolayı hiç ölüm yok. İSİG Meclisi verilerine göre ise 2013-2018 yıllarında en az 82 emekçi meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybetti.

“Ancak 2018 içinde meslek hastalığı sigortasından ölüm geliri bağlanan hak sahibi sayısının toplamda 277 kişi olduğu görülüyor. Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) kabulleri çerçevesinde her yıl en az 10 bin emekçinin meslek hastalıklarından ötürü hayatını kaybetmesinin söz konusu olduğunu belirtmek gerekir. Kısaca hep belirttiğimiz üzere SGK verileri oldukça eksik ve sorunludur."

"İşverenin sorumluluğu kaldırıldı"

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun sorumlulukları işverenden çok uzmanlara ve hekimlere yüklediğini dile getiren Yerer "İşyeri hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline yönelik eğitim hizmetleri dışarıdan satın alma yoluyla ticarileştirildi" dedi.

Özel öğretim kurumlarına yetki tanınmasıyla mühendislik meslek örgütlerinin fonksiyonunun dışlandığını ifade eden Yener "Tam zamanlı iş güvenliği mühendisliği dışlanmış, uzmanlar işverene bağımlı kılınmış, iş kazalarında işverenlerin sorumluluğu kaldırılmıştır. Yüzlerce eğitim kurumu ve binlerce Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi kurulmasıyla adeta eğitim kurumu ve OSGB çöplüğüne yol açılmıştır" diye konuştu ve MMO olarak şu önerileri paylaştı:

*İSİG mevzuatı sermaye güçlerinin çıkarlarına göre değil çalışanlardan yana; sendikalar, TMMOB, TTB, ilgili bilim çevrelerinin görüşleri ve kamusal denetim ekseninde düzenlenmeyi beklemektedir.

*Mevzuat düzenlenirken Mühendis/Tekniker ayrımı muhakkak olmalı ve Mühendis Eğitim, Belgelendirme ve Sicili Odalarına bırakılmalıdır.

*Yapılacak tüm düzenlemelerde asıl sorumluluğun işverende olduğu hususu yer almalı; işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır.

*İSİG ile ilgili düzenleme ve uygulamalar sektör, çalışan sayısı vb. hiçbir ayrım olmaksızın bütün işyerlerini ve tüm çalışanları kapsamalıdır.

*Tüm çalışanlar insana yakışır norm ve standartta bir sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalı; sigortasız, sendikasız çalıştırma yasaklanmalıdır.

*Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki, 100’den fazla çalışanın bulunduğu sanayi işletmelerinde “tam zamanlı” iş güvenliği mühendisi çalıştırılması zorunlu hale getirilmelidir.

*Çalışılan işyerlerinde koronavirüs bulaşmasını gerçekten ortadan kaldırılacak önlemler alınmalı, COVİD-19 tespit edilen işyerlerinde faaliyetler durdurulmalıdır.

*İşyerlerindeki Covid-19 vakaları iş kazası olarak; sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak değerlendirilmeli; meslek hastalığı tespit süreci, tüm vakaların tespitine yönelik yeniden düzenlenmelidir.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *