ANASAYFA arrow right Yaşam

İnsanlık tarihin ilk önemli kültür ve uygarlıklarının ortaya çıktığı bölge

İnsanlık tarihin ilk önemli kültür ve uygarlıklarının ortaya çıktığı bölge
YAYINLAMA: 23 Mayıs 2021 / 19.56
GÜNCELLEME: 23 Mayıs 2021 / 20.13
Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, Gaziantep ve çevresinde daha fazla arkeolojik araştırmalara ihtiyaç olduğunu söyledi

Gaziantep ve çevresinin arkeolojik kültür varlıkları açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olduğunu hatırlatan Engin, “Gaziantep, eski tabirle ‘Mümbith Hilal’ olarak bilinen ‘Bereketli Hilal’ bölgesinin kuzeybatı kesiminde yer alıyor. Bu coğrafya, ilk tarım ve hayvancılığın yapıldığı, ilk köylerin, ilk kentlerin ve ilk devletlerin kurulduğu, yazının keşfedildiği, kısacası insanlık tarihin ilk önemli kültür ve uygarlıklarının ortaya çıktığı ve geliştiği bölge” ifadelerini kullandı.

‘Emmer’ buğdayının ana vatanı

Engin, “Bir ucu Basra Körfezi’ne, diğer ucu Doğu Akdeniz boyunca Filistin’e kadar uzanan hilal biçimli bu bereketli bölgenin kuzey ve batısı yıllık yağış miktarı ile kuru tarım ve hayvancılık yapmaya oldukça elverişlidir. Gaziantep’in kuzeyini sınırlandıran Güneydoğu Torosları, günümüzde tüm dünyada kullanılan buğdayın atası olan ‘Emmer’ buğdayının ana vatanıdır. Gaziantep’in batısındaki İslâhiye ve Nurdağı ise “Kuzey Levant Koridoru” olarak bilinen, Asya içlerinden Doğu Akdeniz ve Afrika kıtasına uzanan önemli bir geçit bölgesi olarak, insanlık tarihinin çok önemli bir kavşak noktasıdır. Afrika kıtasından insanlar dünyaya yayılırken bu koridordan geçmiş, Anadolu ile Doğu Akdeniz ve Afrika bağlantıları bu koridordan sağlanmış” açıklamasında bulundu.

‘Levant Koridoru’

Engin, “Yüzey araştırmalarımız Gaziantep’te henüz bilinmeyen ve araştırılması gereken, insanlık tarihinin binlerce yıllık geçmişini barındıran katmanlara sahip, çok sayıda önemli arkeolojik merkez olduğunu ortaya koyuyor. İsrail ve Filistin’in bulunduğu Güney ‘Levant Koridoru’ ile Gaziantep’in güneyindeki Kuzey Suriye, şimdiye kadar yapılan binden fazla kazı nedeniyle çok iyi bilinirken, maalesef Gaziantep ve çevresi henüz yeterince araştırılamadı. Bölgenin kültür tarihini daha iyi anlamamız için daha fazla arkeolojik araştırmaya ihtiyaç var. Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü olarak, öncelikli misyonumuz bu zenginliklerinin korunmasını sağlamak, yüzey araştırmaları ve kazılar yaparak bilim dünyası ile paylaşmak” dedi. 

“Gaziantep’in bereketli toprakları binlerce yıllık zengin arkeolojik kalıntılarla dolu”

“Gaziantep’in bereketli toprakları binlerce yıllık zengin arkeolojik kalıntılarla dolu” diyen Profesör Engin, “Zeugma, Karkamış, Dülük, Zincirli Höyük, Sakçagözü (Coba Höyük), Yesemek ve Tilmen Höyük kazılarla araştırılan ve iyi bilinen önemli arkeolojik merkezler. Sakçagözü, Yesemek ve Tilmen Höyük 1961 ve öncesinde kazılmış olup, yeterince araştırılamamış. Birecik, Karkamış, Oğuzeli ve Tahtaköprü barajları yapımı nedeniyle Horum Höyük, Şaraga Höyük, Birecik Erken Tunç Çağı Nekropolü, Dede Harabeleri, Yenice Höyük, Tilbaşar ve Hamamlar Höyüğü’nde kısa süreli kurtarma kazıları yapıldı” açıklamasını yaptı. Hüseyin Karataş  

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *