Salgın sürecinin şeffaf yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Sağlık Bakanlığı ve siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz; salgın bu şekilde yönetilmez. Salgın bu şekilde yönetildiği için vatandaşın güveni sarsılıyor. İnsanlar belki de güvenmedikleri için aşı yaptırmıyor ve kurallara uymuyor” dedi.
Sınıfların kalabalık olması salgının yayılmasında önemli rol oynuyor
İl Temsilcisi Küçükosmanoğlu, sınıfların kalabalık olmasının salgının yayılmasında önemli rol oynadığını söylerken, “Okula gittiğimiz dönemde okulumuzun çok geniş bahçesi vardı ve sınıfları büyüktü, ama şimdi okuduğum okulun içerisinde 3 okul daha yapılmış. Okulların bahçesine okul yapa yapa tüm okullar birbirinin içerisine girmiş ve her sınıfta 40-50 kişinin olduğu okullar var. Böyle okullarda salgının bulaşması çok hızlı oluyor” tespitinde bulundu.
Salgın sürecinde dört dalga yaşandı ve şu anda beşinci dalga yaşanıyor
Günlük vaka sayılarının 25-30 bin, vefat edenlerin sayısının ise 200-250 arasında değiştiğini hatırlatan Küçükosmanoğlu, “Bu rakamlar salgın kriterlerine çok uymuyor. Çünkü dünyada vaka sayıları artarken, ülkemizde düşüş yaşanıyor. Salgın sürecinde dört dalga yaşandı ve şu anda beşinci dalga yaşanıyor. Çok ciddi anlamda insanlarımız hayatını kaybediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayılarının 30 yaş altı olduğunu belirtti. Bunun daha önce söylenmesi lazımdı. Hem vaka sayılarını hem vefat sayılarının yaşlara, cinsiyetlere ve mesleklere göre açıklanması lazım ki hekimler de ona göre bir tavır alsın” diye konuştu.
Dizin analizlerini yapmadığımız için Türkiye’de yeni bir varyant var mı yok mu bunu ortaya koyamadık
Küçükosmanoğlu, “3 hafta önce Türkiye varyantı mı tartışması başladı. Aslında Türkiye gibi ülkelerde varyant çıkıyor. Örneğin; Kolombiya'da ‘Mu’ varyantı çıktı. Varyantları tespit etmek için yeterli yatırım yapılmıyor. Varyantları tespit etme konusunda dizin analizi yapılması lazım. Ancak dizin analizlerini yapmadığımız için Türkiye’de yeni bir varyant var mı, yok mu bunu ortaya koyamadık. Bu anlamda salgın açısından negatif bir durumdayız” dedi.
Türkiye’nin varyant analizleri yapması lazım
Sağlık Bakanlığı’nın aşı koruyuculuğu konusunda açıklama yapması gerektiğini kaydeden Küçükosmanoğlu, “Sağlık Bakanlığı’nın yanı sıra bağımsız kuruluşlar olmalı. Örneğin; Almanya’da Robert Koch Enstitüsü, Fransa'da Pasteur Enstitüsü var. Ülkemizde bağımsız kuruluşlar olmadığı ve Sağlık Bakanlığı da bu konuda araştırmaya yeterince izin vermediği için salgının değerlendirmesi çok zor oluyor. Bu açıdan Türkiye’de herkes ‘Salgın nereye doğru gidiyoruz?’ merak ediyor. Bu soruların cevapları ancak bağışıklığın değerlendirmesiyle ortaya konulabilir. Yani aşı olan insanların ne kadarı hasta oluyor ne kadarı hastaneye yatıyor? Onun için Türkiye’nin varyant analizleri yapması gerekiyor. Böylece salgın kontrol altına alınabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Genel Sağlık İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Salgınla mücadelede bir ekip çalışması olması gerekiyor. Ülke olarak bu sorunu aşmak ve bu anlayışa son vermeliyiz. Türkiye’de aşı karşıtlarının mitinglerine izin veriliyor ama sağlık çalışanlarının kendilerini ifade etmelerine, miting düzenlemelerine izin verilmiyor. Bu çiftte standart demek.” Hüseyin Karataş