ANASAYFA arrow right Sağlık

İlacı, aşıyı ve tıbbi malzemeyi kendimiz üretmek zorundayız

İlacı, aşıyı ve tıbbi malzemeyi kendimiz üretmek zorundayız
YAYINLAMA: 14 Mayıs 2020 / 20.20
GÜNCELLEME: 14 Mayıs 2020 / 21.10

Açıklamayı yapan Başkan İrfan Demirci, ilacı, aşıyı ve tıbbi malzemeyi üretmememiz gerektiğinin önemini vurgularken, “Küresel salgın sürecinin öğrettikleri arasında tedavi kadar ilaç, aşı ve tıbbi malzemenin ne denli önemli olduğudur. İlaç tıpkı gıda ve silah gibi stratejik bir üründür onu üretmek ve geliştirmek, yeteri kadar sahip olmak zorundayız. Bugün ilaçta yüzde altmışlara varan oranda dışa bağımlıyız, aşı ve tıbbi malzemede ise daha yüksek oranda ithalat var” dedi.

10 binlerce maske eczaneler aracılığıyla dağıtıldı

10 milyonlarca maskenin eczaneler aracılığıyla vatandaşlara dağıtımının yapıldığını, yapılmaya devam edildiğini ifade eden Demirci, “Bu dağıtım esnasında, orta ölçekli bir eczaneye bazı günler yüzlerce maske temini başvurusu yapıldı. İlaç ve diğer sağlık malzemelerinin temini için eczaneye başvuran vatandaşlarımızı da eklediğimizde, eczaneye giren insan sayısı günlük 500’lü rakamlara ulaştı. Bu yoğunluğa rağmen meslektaşlarımız, hiçbir karşılık beklemeden ve elde etmeden, bu hizmeti layığıyla yerine getirdi, ancak şuna dikkat çekmek isterim ki; pandemi süreci başladığından bu yana, günde 400-500 insanla temas etmek zorunda kalan başka bir sağlık profesyoneli sınıfı olmamıştır. Böylesi kaotik bir ortamda önceliğimiz halk sağlığına katkı sunmak olmuştur, ancak acil durum olarak adlandırılabilecek bugünler geçtikten sonra, bu ve diğer konular ile ilgili yanlışlar ve eksiklikler hem kendi içimizde, hem kamu ile tartışılmaya açılmak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Demirci, “Maske dağıtımından söz etmişken, ücretsiz dağıtım öncesindeki dönemde, maske satışları ekseninde meslektaşlarımıza yapılan haksız ithamlar ve karalama çalışmaları ile ilgili de üzüntümüzü belirtmek isteriz. Fiyatlandırılmasında hiçbir dahli olmayan eczacılarımız, maskeleri fahiş fiyat ile vatandaşa sundukları, fırsatçılık peşinde oldukları yönünde ağır suçlamalara maruz kalmışlardır. Eczanelerde satılan maskelerin, eczanelere hangi fiyattan ulaştığını bilmeden yapılan bu yorumlar, hiçbir yetkili merci tarafından da düzeltilme yoluna gidilmemiş, bu haksız ve yaralayıcı algı kirliliği karşısında eczacılar yalnız bırakılmıştır. Oysa biz eczacılar, salgın sürecinin başlangıcından itibaren, halk sağlığının korunmasına katkı sunmaktan başka bir refleks göstermedik, bunun için bir karşılık, hatta bir teşekkür bile beklemedik. Tek bir vatandaşımıza bile, salgından korunmak konusunda yardım edebilmenin, gösterdiğimiz bütün fedakarlıklara değeceğinin düşünüyoruz. Her şeye rağmen yaşadıklarımız bizlere şunu gösterdi ki; birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan eczaneler, içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde toplum sağlığını korumada en önde mücadele eden vazgeçilmez birer hizmet noktasıdır. Raporlu ilaçların reçetesiz olarak hastalara sunulması ve ücretsiz maske dağıtımı hizmetleri bunun en somut örneğidir. Ayrıca eczacılar, eczanelerinde aldıkları koruyucu tedbirler ve yaptıkları bilgilendirmeler ile toplumda salgına karşı korunma konusunda farkındalık yaratarak işin ciddiyetinin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır” şeklinde açıklama yaptı.

Ekonomik ve akademik çözüm bekleyen sorunlar var

Eczanelerin geleceğini tehlikeye sokan ekonomik ve akademik temelleri çözüm bekleyen sorunların bulunduğunu ifade eden Başkan Demirci, “İhtiyaçlar göz önüne alınmadan plansız programsız açılan eczacılık fakülteleri mesleğimiz için istihdam sorunu yaratmaktadır. Son bir yılda açılanlarla birlikte 51 eczacılık fakültesi sayısına ulaşılmıştır. Son sekiz yılda fakülte kontenjanlarındaki öğrenci sayısı iki kat artırılmıştır. Hızla bu sayılar artırılırken eczacılık fakültelerinde eczacı öğretim görevlisi yerine başka dallardan akademisyenlerin görevlendirilmesi bu sorundaki çarpıklığı daha da artırmaktadır. Kontenjan sayısı dört bine yaklaşırken oluşan istihdam sorunu için yeni alanlar açma planlaması yapılmamıştır. Yine bu artışın sonuçlarından biri olan yardımcı eczacılık konusunun koşullarının düzeltilmesi yönünde hiçbir adım atılmamış sorun kendi haline bırakılmıştır. Eczane hizmet biçimi içinde yardımcı eczacılık konusu önemli bir yere getirilebilir. Bunun yolu ise yasal ve ekonomik açılardan desteklenmesidir” diye konuştu.

İlaç reklamdan uzak ve eczanede olmalı

“Dünyanın yaşadığı küresel salgın ilacın doğru ellerde olduğunu bir kez daha bizlere gösterdi. Dünyanın süper gücünün başkanının kendisini komik duruma düşürerek, dezenfektanların damar yoluyla verilmesini önermesi bu süreçte hafızalarımızda yer etti” diyen Demirci, “Ancak bu bizlere bir kez daha gösterdi ki, ilaç reklamdan uzak ve eczanede olmalı. Bu biçimiyle insanlık ve hastalar için sağlık kaynağı olabilir. Yine insan sağlığı olarak kullanılan ilaç dışı ürün diye tanımlanan vitamin, destekleyici ürünlerde aynı biçimde akademik yeterliliği olmayan kişi ve yapılardan, reklamdan uzak eczanede olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

İlaç, kolayca bulunabilir ve erişilebilir olmalıdır

Pandeminin dünyaya öğrettiklerinin başında gelen artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak söyleminin içinde yer alan başlıklardan biride sağlığa daha çok pay ayırmak olduğunu kaydeden Gaziantep Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, konuşmasına şöyle devam etti: “Daha çok hasta yatağına, solunum cihazına, yoğun bakıma, laboratuara, tanı test olanaklarına sahip olacaksınız. Buradaki sayılarınız ne denli iyiyse sağlık krizlerinden çıkışınız o kadar hızlı olur. Yine sağlığın piyasanın, özel şirketlerin eline bırakılmaması sosyal devlet ilkesi içinde kalması anlayışının ne kadar haklı bir söylem olduğu görüldü. Tüm bunların yanında salgınla birlikte ağırlaşan ülkemizin yaşadığı ekonomik krizle artan döviz kurları önümüzdeki günler için ilaç teminine ilişkin dikkatle izlenmesi gereken bir süreçtir. Unutulmamalıdır ki ilaç, kolayca bulunabilir ve erişilebilir olmalıdır.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *