Gaziantep Eczacılar Odası Genel Sekreteri Serdari Dalsüren, “Eczacılar olarak, ilacın her zaman ucuz ve erişilebilir olması gerektiğini savunuruz. Ancak ilaç fiyatlandırma politikaları ilaca erişimi engeller hale geldi. İlaca yapılan her zam vatandaşların ödediği fiyat farkını arttırdığı gibi, kademeli karlılık oranları nedeniyle eczacı karlılığını da azaltıyor. Eczacıların birçoğu ayakta kalmakta zorlanıyor. Kredi kullanımı geçtiğimiz yıllara oranla yüksek seviyelere ulaştı, geleceğimizden kaygılıyız” ifadelerine yer verdi.
Eğitim, eğitimli insan gücü değersizleştiriliyor
Mesleğin sorunlarından en önemlisinin sürekli olarak açılan yeni eczacılık fakülteleri ve mevcut fakültelerdeki kontenjanların arttırılması olduğunu vurgulayan Dalsüren, “İhtiyacın çok üzerinde eczacı mezun ediliyor olması hem ülke ekonomisine hem de mesleğimize ciddi zararlar veriyor. Ancak bu durumu ülkenin eğitim politikasından ve diğer mesleklerin sorunlarından ayrı düşünmek mümkün değil. Aynı sorun, tıp fakültelerinde, hukuk fakültelerinde, mühendislik fakültelerinde de yaşanıyor. Eğitim, eğitimli insan gücü değersizleştiriliyor. Yurtdışındaki doğru örnekler göz önüne alınarak bu durum bir an önce düzeltilmeli” çağrısı yaptı.
Yaşanan ilaç yoklukları daha da artacak
Diğer sorunun yıllardır güncellenmeyen ilaç fiyat kararnamesi olduğunu vurgulayan Dalsüren, “En son yapılan düzenleme ile ilaç fiyatlandırmada kullanılan Euro kuru 4,68 TL’den 6,29 TL’ye yükseltildi. Ancak güncel Euro kuru 16 TL seviyesinde. Aradaki fark, ilacın bulunabilirliğini, topluma sunulabilirliğini azaltıyor, ilaç yokları oluşturuyor. Cam şişe gibi ek girdilerde yaşanan aşırı fiyat artışları özellikle çocuk şuruplarının bulunabilirliğini azaltıyor. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren yaşanan ilaç yokları öyle görünüyor ki bu yıl da aynı şekilde devam edecek, hatta daha da artacak” uyarısında bulundu.
Kamu eczacılarının da birçok sorunu bulunuyor
Eczane eczacılarının olduğu gibi kamu eczacılarının da birçok sorunu bulunduğuna dikkat çeken Dalsüren, “Kamu eczacılarına, özellikle hastanelerde, üzerlerinde milyonlarca liralık zimmet bulunan eczacılara aldıkları bu risk nedeniyle bir ücret ödeniyor. Hastane eczaneleri genelde güneş almayan ve direkt hava girişi olmayan yerlere kurulmakta, eczacılar sağlıksız ortamlarda çalışıyor. Kamunun yeteri kadar eczacı ve yardımcı personel kadrosu açmaması nedeniyle kalifiye olmayan personel ile ağır iş yükü altında ezilmektedirler. Hastanelerde açılacak klinik eczacı kadroları ile akılcı ilaç kullanımı daha verimli şekilde hayata geçecek ve hem kamunun ilaç harcamaları düşecek hem de hastalar daha kaliteli eczacılık hizmeti alacaklar” açıklamasını yaptı.
Sosyal, siyasal ve ekonomik çalkantılar, sorunlar, kutuplaşmalar hayatımızı zorlaştırıyor
Gaziantep Eczacılar Odası Genel Sekreteri Serdari Dalsüren, konuşmasını şu sözcüklerle tamamladı: “Gelecek yıl cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını hep beraber kutlayacağız. Ülkemizde son dönemde yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik çalkantılar, sorunlar, kutuplaşmalar hayatımızı zorlaştırıyor. Güzel ülkemizin sorunlardan kurtulup, Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği ve yolunu işaret ettiği çağdaş, gelişmiş ülkeler düzeyine erişmesini sağlamak zorundayız. Huzur ve barış içinde, kardeşçe yaşayan müreffeh bir ülkede yaşamayı hepimiz hak ediyoruz. Bu hedeflere ulaşmanın yolu; hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, özgürce konuşabilen, tartışabilen, eleştiren, demokrasinin sağlıklı işlediği bir devlet ve toplum yapısını el birliği ile hayata geçirmek.” Özer Karınca