Milyonlarca işsizin feryadını kimsenin duymadığını anlatan Yeniekinci, “Milyonlarca Suriyeli mülteci sorununu çözen, eğitimin içler acısı durumunu duyan, açlıktan yoksulluktan yokluk ve çaresizlikten kendini yakan ailelerin, ocakların sönmesine de duyarlı olan, çiftçinin, esnafın çığlığına da kulak veren, Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar insanları borç batağına sürüklenmesine kulak veren yok” dedi.
Ülkenin durumu kötüye gidiyor
Ülkenin durumunun her geçen gün kötüye gittiğinin altını çizen Yeniekinci, “Siyasilerin, iş dünyasının, STK’ların yazarçizerlerin, akademisyenlerin, hukukçuların, ve basın dünyasının hiçbir şekilde yaşanılan bu kara tabloya ilgili olmaması elbette üzücü bir durum. Milyonlarca EYT’li, atanamayan ve atama bekleyen milyonlarca üniversiteli genç, yüz binlerce öğretmenin de çığlığına kulak veren yok artık” diye konuşma yaptı.
Umut olarak ortaya çıkan partiler boş söylemlerden öteye gidemedi
“Umut olarak ortaya çıktıklarını söyleyen partilerin de dağ fare doğurdu misali içi boş söylemlerden öteye somut bir adım atmadıklarını üzülerek görmekteyiz” ifadelerini kullanan Yeniekinci, “Bu milletin kaderini yine bu millet kendisi belirleyecek. Evet toplum olarak travma yaşıyoruz. Pandemi sürecinde 11 Aralık’ta ülkeye girişini söylediğiniz aşılar sanırım yolunu şaşırdı. Bugün ayın 22’si, ne gelen var ne giden, ne ne gören var, ne de duya. Söylenilen bir söz de doğru çıksa şaşıracağız. Söylenecek söz çok, konuşulacak çok şey var. Ama biz söylüyoruz biz dinliyoruz, Bütün camiaların üzerine ölü toprağı serpilmiş, herkes ölü taklidi yapıyor” eleştirisinde bulundu.
Vakit kaybetmeden bir an ülke kaynaklarına dönülmesi gerekiyor
Siyaset Bilimi Uzmanı Abdullah Yeniekinci, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Ülkenin ikinci bir kurtuluş milli mücadeleye hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğu bu dönemde, hiçbir mecradan çıt çıkmaması üzüyor. Ülkenin bu badirelerden bir an önce çıkması hepimizin temennisi ve beklentisidir. Çözüm mü ne peki? Çözüm; üretim ekonomisi ülke kaynaklarına dönülmesi, hem de vakit kaybetmeden bir an önce dönülmesidir. Tarım da yerlileşmek, ülkenin üreten beyinlerine fırsat vermek, yatırımları betona değil üreten beyinlere gömmek, yoksa boş ve yersiz bağdadın köpekleri gibi birbirini eleştirerek, birbirine sallayarak bu ülkenin ne ekonomisi çözülür ne işsizlik son bulur, ne tarım düzelir, ne de esnafın yüzü güler.” Fatma Karabacak
RSS