Yılmaz, “Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal değişim ve dönüşüm sağlanana kadar, suç konusu eylemlerin tavizsiz ve sıfır tolerans ile en ağır şekilde cezalandırıldığı yasa ve mevzuatlara hızlı ve adil soruşturma ve yargılamanın yapıldığı güçlü bir hukuk sistemine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
İhlal suçunun cezası artırılmalı ve etkili bir cezaya dönüştürülmeli
Yılmaz, “Cinayetler sonrası siyasiler sadece taziye dilekleri ile son bulmasına yönelik temennilerde bulunuyor, sonraki vakada aynı dileklerini sosyal medyadan iletiyor. Keşke her bir siyasi, bu paylaşımlarında en az bir öneri getirse ne güzel olur. Bu sorunun gerçekten çözümü isteniyorsa kadına yönelik şiddet ve cinayet öncesi, esnası ve sonrası olmak üzere bu üç safhada etkili önlemler ve kararlar alınması gerekiyor. Toplumsal yaşamda şiddeti ve cinayetleri ortadan kaldırmanın ilk ve en önemli çözüm yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması olup bu çalışmaların hemen başlatılmasıdır. Önleyici kararların ihlaline yönelik yaptırımların etkili ve caydırıcı olması lazım. Gelinen süreçte, artan olaylara baktığımızda 2012’de yasanın çıktığı tarihte bile ceza maddesi caydırıcılık özelliğini taşımıyor. İhlal suçunun cezası artırılmalı ve etkili bir cezaya dönüştürülmeli” açıklamasını yaptı.
Her olayda içimiz acıyor, sabrımız taşıyor
Kadınların en çok güvende olmaları gereken evlerinde, işyerlerinde katilleri tarafından canice ve vahşice öldürüldüğünün altını çizen Yılmaz, “Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez iki gün önce katledildi ve Feyza Nur Saydam şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Kadınlar olarak her olayda içimiz acıyor, bir yandan da sabrımız taşıyor. Sayıları her geçen gün artan bu cinayetlerin kurbanı olan kadınlar sadece rakam değil, her birisi ülke adına yetişmiş veya yetişecek değer. Umutları hayalleri olan insanlardı” dedi.
Yılmaz, kadın cinayetleri ile kadına şiddet olaylarına toplumun bakış açısının bu olayları ve failleri tetiklediğini söylerken, “İstanbul Sözleşmesi ile 6284 Sayılı Kadının Korunmasına Dair Yasanın tartışılmasına müsaade eden ve bu tartışmaları sessizce dinleyip tepkilerini koymayanlar bu kişilere güç veriyor. Öncelikle bu bakış açısının değiştirilmesi gerekir ki samimi ve gerçek çözüm yolları bulunsun. Hem İstanbul Sözleşmesi ile 6284 Sayılı Kadının Korunmasına Dair Yasaya karşı olanlara sempati ile yaklaşıp hem de kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini önleyemezsiniz” ifadelerini kullandı. Fatma Karabacak
RSS