Hiç kimse benim dolarla işim olmaz diyemez

Gökalp, “Dolarla ne işimiz var, maaşları dolar olarak mı alıyoruz’ gibi söylemler oldu. Ancak hayatımızın tüm evresi dolara endeksli. Çünkü aldığımız ya da kullandığımız ürünlerin birçoğu dolara bağlı. Doların hareketlenmesi cebimizdeki paranın erimesi, buhar olup uçması ve alım gücümüzün düşmesi demek. Hiç kimse benim dolarla işim olmaz demesin” ifadelerini kullandı

Türk-İş Konfederasyonu Mart ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını kamuoyuyla paylaştı. Araştırmaya göre Mart ayında açlık sınırı 2 bin 735 liraya, yoksulluk sınırı ise 8 bin 900 liraya dayandı.

Her gün iğneden ipliğe zam geliyor

Günümüz koşullarında asgari ücret ile geçinmenin mümkün olmadığını anlatan Gökalp, “2 bin 920 lira alan bir kişinin ailesine iyi bir yaşam sunması mümkün değil. O nedenle en düşük asgari ücretin 4 bin veya 4 bin 500 lira olması lazım ki çocuğuna 5 lira harçlık verebilsin, evine bir kilo et veya meyve alabilsin. İnsanların evinde huzurlu olması ve işyerindeki çalışma verimini artırmak için kesinlikle asgari ücretin gözden geçirilerek, revize edilmesi lazım. Çünkü dolara bağlı olarak her gün iğneden ipliğe zam geliyor, çalışan ise bu zamların altında kalkamıyor, eziliyor” dedi.

Kentimizde yaşam şartları çok zor

Başkan Gökalp, asgari ücretlinin herhangi bir sosyal aktivitesinin olmadığına dikkat çekti. “İşçiler, mesaiye kalmak biraz daha fazla maaş alabilmek için elinden geleni yapıyor. Gün geliyor kimseye muhtaç olmamak için 24 saatin 18 saatini çalışarak geçiriyor. Kentimizde yaşam şartları çok zor. 500 lira olan ev kirası 1000 liraya çıkarken, merkezdeki kiralar ise 2 bin liradan 7-8 bin liraya yükseldi. Sanayi kenti olduğundan sürekli göç alan bir il. Ayrıca Suriyelileri unutmamak lazım. Çünkü işveren çok çalıştırma, az para ödeme derdinde. Vatandaşımızın 100 lira istediği bir işe Suriyeliler 50 lira istediğinde ortaya işsizlik çıkıyor. Bu da Gaziantep ekonomisini etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş