Yeni adli yıl ile ilgili açıklama yapan Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu Adayı Av. Kemal Akaltun, “Her zamankinden daha çok tarafsız bir yargıya, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye ve insan haklarına ihtiyacımız var. Çünkü demokrasi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma ve hukukun eşitlik ilkesi ile hakim güvencesi bir hukuk devletinin olmazsa olmazları arasındadır. Dolayısıyla toplumun yargıya güven duymadığı bir hukuk sisteminde, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanamaz” şeklinde konuştu.
Vatandaşın yargıya olan güveni yüzde 80 azaldı
Savunmaya saygı gösterildiği, yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu, hukukun üstünlüğünün esas alındığı, adalete olan güvenin arttığı, avukatların değerinin bilindiği, hakimlerin duruşma saatlerine uyduğu, personel eksikliğinin olmadığı, pandemi tedbirlerinin en üst seviyede alındığı bir yıl olması temennisinde bulunan Akaltun, “Her yıl avukatlar başta olmak üzere yargı camiasının yaşadığı sorun ve sıkıntılar dile getirilmesine karşın bu sorun ve sıkıntılara hiçbir çözüm bulunmuyor, hatta bazı sorunlar neredeyse kangrenleşmiş durumda. Belki de bu sorunların en başında yargıya olan güven gelmektedir. Yargı makamı insanların haklarını alabileceği inancıyla başvurduğu son kalesidir. Ancak son yıllarda vatandaşların yargıya olan güveni yüzde 80 azaldı” tespitinde bulundu.
Av. Akaltun, yargının kalitesinin artması için kaliteli eğitimin önemli olduğununa altını çizdi. “Son yıllarda Hukuk Fakülte sayılarında inanılmaz bir artış yaşanmaktadır. Şu anda ülke genelinde 120 bin avukat bulunurken, 4 yıl sonra bu rakam 180 bine dayanacaktır. Bu gerçekten çok yüksek bir rakamdır. Her yıl binlerce kişi Hukuk Fakülteleri’ne girerken, binlercesi de mezun olmaktadır. Böylesi bir ortamda mantar gibi türeyen Hukuk Fakülteleri’nin ne kadar kaliteli bir eğitim verdiği de meçhul” ifadelerine yer verdi.
Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu Adayı Avukat Kemal Akaltun, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesinin düşmesi, hukuk sistemimiz bakımından çok önemli sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Çünkü iyi bir eğitim almayan bir kişi avukat olduğunda mağdurun hakkını nasıl savunabilir, ya da hâkim olduğunda nasıl doğru karar verebilir, haklı ya da haksızı nasıl ayırt edebilir? Sonuç olarak yargıda bir reformun yapılmasının yanı sıra yeni Hukuk Fakülteleri’nin açılması engellenmeli, kontenjan sayıları düşürülmesi, kaliteli bir eğitim için parasal ödenek ayrılmalı. Sonuç olarak hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve hakim güvencesi için gerekli adımların vakit kaybedilmeksizin atılması elzem ve şart.” Özer Karınca
RSS