ANASAYFA arrow right 40 Yıl Önce

“Hayali ihracata ağır hapis ve para cezası uygulansın” 

“Hayali ihracata ağır hapis ve para cezası uygulansın” 
YAYINLAMA: 16 Temmuz 2020 / 20.11
GÜNCELLEME: 16 Temmuz 2020 / 20.11

Güneydoğu Anadolu ihracatçı Birlikleri Başkanı Abdülkadir Çıkmaz, 2002 Yılı’nın kayıp yılı olarak tarihe geçeceğini, ancak diğer yılların kazanılması ve ülkenin düzlüğe çıkması için radikal kararların bu yıl sonuna kadar alınması ve 2002 yılı başında uygulamaya konulmasının şart olduğunu ifade etti. Çıkmaz, Türkiye’nin müfettiş ve teftiş devleti olmaktan kurtulması gerektiğini vurguladı.

Devletin derhal küçülmesi gerektiğinin altını çizen Çıkmaz, krizlerin tekrar tekrar yaşanmaması için devletteki her türlü saltanata son verilmesinin şart olduğunu belirterek, "Devlet asli görevini yapmalı. Makam arabası, danışman, lojman, sosyal tesis, odacı, hiç çalışmadan her ay gidip kartla maaş alan memur gibi olumsuzluklara tümden son verilmeli. Geleceğimiz için, çocuklarımızın kurtuluşu için gereken önlemler, siyasi gelecek ve popülizm endişesi yaşanmadan ele alınmalı. Türkiye bu kararları 2002 yılı gelmeden almalı ve uygulamaya koymalı” dedi.

Türkiye’ye yabancı yatırımcının gelmesi için, ihracatın ve turizmin önünün açılması gerektiğinin önemine değinen Çıkmaz, ‘‘Yabancı yatırımcının gelmesi için gereken derhal yapılmalı. Nereden buldun gibi Türkiye’ye hiçbir faydası olmayan kanunlar yürürlükten kaldırılmalı. Yasa dışı yollardan gelir elde edenlerin yakasına yapışılmak. Ancak namusu ile çalışan dürüst, ekonomiye katkı sunan, alın teri ile kazanan insanlar diğerlerinden ayrı tutulmalı” şeklinde konuştu.

Son yıllarda moda haline gelen hayali ihracat olayından ülkenin kurtarılması için bunu yapanlara en ağır cezaların verilerek bir daha böyle bir olumsuzluğun yaşanmasına engel olunması gerektiği görüşünü savunan Çıkmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir daha böyle suçları işlemeye kimsenin cesaret edemeyeceği ağır para ve hapis cezaları konmalı. İnsanların iştahını kabartan, haksız kazançlar ve haksız rekabete yol açan unsurlar ortadan kaldırılmalı. Yüksek orandaki KDV’ler bir an önce yüzde l’lere düşürülmeli. Yanlışa bilerek imza atan ile bilerek doğruya imza atmayan bürokratlar da aynı kefeye konulup yargılanmalı. Türkiye bir müfettiş ve teftiş devleti olmaktan biran önce kurtulmalı.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *