ANASAYFA arrow right Ekonomi

GSYH, temmuz-eylül döneminde reel olarak yüzde 6.7 arttı

GSYH, temmuz-eylül döneminde reel olarak yüzde 6.7 arttı
YAYINLAMA: 01 Aralık 2020 / 13.38
GÜNCELLEME: 01 Aralık 2020 / 14.35
Bu yılın nisan-haziran döneminde yüzde 9.9 küçülen Türkiye ekonomisi, salgın önlemlerinin büyük oranda kaldırıldığı, yurttaşın kredi borcuyla tüketime yönlendirildiği üçüncü çeyrekte büyüdü.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) merakla beklenen ve dün açıklanan “Dönemsel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH), III. Çeyrek: Temmuz-Eylül, 2020“ raporu, ikinci çeyrekte (nisan-haziran) ekonomik krize eklenen salgının etkisiyle yüzde 9.9 küçülen Türkiye ekonomisinin, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla reel olarak yüzde 6.7 büyüdüğünü ortaya koydu. 

Ancak detaylara bakıldığında salgın önlemlerinin büyük oranda kaldırıldığı, yurttaşın kredi borcuyla tüketime yönlendirildiği, doları baskılamak için Merkez Bankası rezervlerinin eritildiği bu dönemdeki büyüme, bundan sonraki süreçte Türkiye’ye ciddi bir maliyet de yükledi. Örneğin, TBB Risk Merkezi’nin verilerine göre, sadece bu dönemde bireysel kredi borcu olan kişi sayısı 474 bin kişi artarak 33 milyon 643 bin kişiye, bu tür kredi borcu ise 733 milyar liradan 837 milyar liraya çıktı.

‘Dolar’la küçüldü

TÜİK’in üçüncü çeyrek sonuçlarına göre, GSYH TL bazında yüzde 22.6 artışla 1 trilyon 158 milyar liradan 1 trilyon 419 milyar liraya çıkarken, dolar bazında yüzde 3.3 azalarak 204.2 milyar dolardan 197.4 milyar dolara indi. Sektörel olarak bakıldığında en dikkat çekici reel büyüme yüzde 41.1 ile, kredi vermeye “zorlanan” bankacılık (finans) sektöründe görüldü. Sanayi kapsamında imalat sanayiindeki yüzde 9.3’lük büyüme öne çıkarken, bunun büyük oranda stok bazlı olması dikkati çekti. Tarım sektörü ise üçüncü çeyrekte de büyümeyi başardı.

İhracat ‘negatif’

Büyümeye harcamalar açısından bakıldığında, üçüncü çeyrekte yurttaşın (yerleşik hanehalklarının) tüketim harcamalarının reel olarak yüzde 9.2 arttığı görüldü. Bu son yılların en yüksek tüketim artışı. Devletin nihai tüketim harcamaları ise yüzde 1.1 arttı. Uzun zamandır reel olarak sürekli gerileyen yatırım harcamaları gayrisafi sabit sermaye oluşumu) yüzde 22.5 arttı. Üçüncü çeyrek büyümesine ihracatın katkısı eksi (yüzde -22.4) oldu. İthalatın katkısı ise pozitife döndü, yüzde 15.8 artış olarak hesaplandı.

‘Sürdürülebilir değil’

- Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yurtiçi talep artışının etkisine işaret ederek riskleri göz ardı etmediklerine vurgu yaptı. Elvan, “Makroekonomik, finansal ve fiyat istikrarını önceleyen politika çerçevemizle, dengeli ve istihdam oluşturan büyüme sürecini sürdürülebilir kılmayı amaçlıyoruz” dedi. 

- Prof. Veysel Ulusoy şu yorumu yaptı: “İşsizlik artarken büyümüşüz! Hikâye yazıyoruz!” 

- Prof. Dr. Cem Başlevent, büyümenin pandemi dönemindeki büyük kredi artışına dayandığını ve oranının sürdürülebilir olmadığı konusunda hemen herkesin hemfikir olduğunu söyledi. 

- Ekonomist Mustafa Sönmez, “Ucuz ve bol kredi pompalaması. Bekleniyordu, devamı gelmez. Son çeyrekte ekonomi yüzde 5 dolayında küçülür ve 2020 yüzde 1 küçülme ile kapanır” dedi.

Ticaret açığı 40 milyar dolar

TÜİK’in “Dış Ticaret İstatistikleri, Ekim 2020” raporuna göre ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 5.6 artarak 17.3 milyar dolar, ithalat yüzde 8.4 artarak 19.7 milyar dolar ve açık yüzde 34.4 artarak 2.4 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 90.3’ten yüzde 88’e indi. İlk 10 ayda ihracat yüzde 9.1 azalarak 135.6 milyar dolara inerken, ithalat yüzde 2.2 artarak 175.9 milyar dolar ve açık yüzde 76.2 artarak 40.3 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 86.7’den yüzde 77.1’e geriledi. Ekim ayında tüketim malı ithalatındaki artış da dikkati çekiyor. Bu tür mal ithalatı ekimde yüzde 25.3 artarak 2.4 milyar dolara yükseldi. İlk 10 aylık ithalat da yüzde 9.6 artışla 18.8 milyar dolar oldu.cumhuriyet

Ekoya fotolu

Moody’s: Türk bankaları baskı altında

Moody’s, gelişen piyasalardaki finansal kuruluşları ele aldığı güncel bir rapor açıkladı.

“Gelişen piyasa bankaları için 2021’de en büyük tehditlerden biri varlık kalitesi görünümü belirsizlikleri olacak” diyen kuruluş, gelişen piyasa bankaları için 2021 faaliyet koşullarının zorlu olmaya devam edeceğini belirtti. 

Aynı dönem için “Türk bankalarının kredi değerliliği zayıf ve baskı altında olmaya devam edecek” yorumunda bulundu. Kuruluşun değerlendirmesinde ayrıca gelişen piyasa sigortacılık şirketleri için 2021 görünümünün ise stabil olacağının altı çizildi.

Yüzde 43 arttı

Öte yandan bankacılık sektörünün kredileri, ekim sonunda geçen yıl aynı ayına göre yüzde 43 artararak 3.7 trilyon liraya çıkarken sektörün kârı 10 aylık dönemde yüzde 21 artarak 50 milyar TL oldu. 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ekim ayı verilerine göre aktif büyüklük ise geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 39’luk artışla 6.2 trilyon liraya yükseldi. Mevduat ise 2019 sonuna göre yüzde 401. artışla 3.6 trliyon liraya çıkarken, özkaynak toplamı yüzde 16.3 artışla 572.6 milyar lira oldu. 

Sermaye yeterliliği standart oranı da yüzde 19.42. BDDK ayrıca, bankaların yurtdışı yerleşik finans kuruluşlarıyla yaptıkları bazı TL işlemlerin özkaynaklara oranında sınırı yüzde 0.5’ten yüzde 2.5’e yükseltti.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *