Düzenli göz muayenesi sayesinde birçok hastalığa erken tanı koyarak önlem alınabileceğini kaydeden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nihat Tamer, "Gözde damarları bir bütün olarak görebiliyoruz. Bu damar yapısı bize damarın sertliği, kalınlığı, inceliği ve kıvrımlarıyla ilgili birçok bilgi veriyor. Bu damar yapısından yola çıkarak hastada kalp damar, diyabet ve tansiyon hastalığı varsa anlayabiliyoruz. Kornea muayenesinde de yeni başlamış kolesterolü tespit edebiliyoruz" diye konuştu.
Gözde kör nokta dediğimiz bölgenin muayenesi sırasında beyin tümörünün de tanısının konabildiğini anlatan Op. Dr. Nihat Tamer, sarı nokta hastalığı ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Sarı nokta diye tabir edilen bölgede aşırı strese bağlı bir sıvı birikmesi olur. Bu durum kişinin görmesini bozar. Bu durumu göz muayenesinde çok rahat saptayabiliyoruz. Yapılan bazı çalışmalarda bu tip depresif kişilerin yüzde 40’a yakınında rahatsızlığın görülmesinden hemen önce yüksek stres altında olduğu tespit edilmiştir."
Migren hastalığının şikâyetlerinin gözle ilgili olduğunu belirten Tamer, sözlerine şöyle devam etti:
"Migren hastaları göz polikliniğine, uçuşan cisimler, şimşek çakmaları, ışıltılar, zikzaklar, flaş ampul çakmaları, dalgalanmalar, kör noktalar, tünel görüntüsü, görme kayıpları gibi çeşitli geçici göz şikâyetlerinden sonra gözü de içine alan baş ağrıları şikayetleriyle gelirler. Genellikle sorun migren olduğu için muayene sırasında herhangi bir patolojik durum saptanmaz. Bu durumda nörolojik muayene ile önerilir."
Vitamin eksiklikleri ile tiroid, romatizmal ve kan hastalıkları gibi birçok sistem hastalıklarının ilk belirtilerinin ortaya çıktığı organın göz olduğunu söyleyen Nihat Tamer, "Özellikle graves hastalığı, gözün öne doğru fırlaması şeklinde olan tiroit hastalıklarının bir sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Romatizma hastaları ise göz kuruluğu ve kızarıklık şikayetiyle gelirler. Rutin göz muayenesini asla aksatmamalıyız."
RSS