Gaziantep Kadın Meclisleri Üyesi Sena Yılmaz, “Geçinemiyoruz, yoksulluk artıyor, en çok da kadınlar yoksullaşıyor. Ama bu böyle gitmiyor. Değişmez denilenleri değiştiriyoruz. Yıkılmaz denilen en eski ve köklü eşitsizliklerin karşısında dimdik ayakta duruyoruz. Tüm zorluklara rağmen eşitlikçi feminizm mücadelemizden geri durmuyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmiyoruz” dedi.
Haksızlıkların tam karşısında biz kadınlar özgür yaşamak için ayaktayız
Yılmaz, “Dünyada ve Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin İşyerinde güvencesizliğin, esnek çalışmanın, mobbingin, sendikasızlaştırmanın işten ilk çıkarılan, eğitim hayatından ilk koparılan olmanın cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmanın kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri ve kadına yönelik şiddetin türlü biçimlerinin; adaletsizliklerin, haksızlıkların tam karşısında biz kadınlar özgür yaşamak için ayaktayız” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de siyasi iktidarın, yolun sonunun göründüğü günlerden geçildiğini, güç kaybettikçe, bir avuç gericinin desteğini alabilmek uğruna kadınların kazanımlarına saldırdığını savunan Yılmaz, “İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede imzayı geri çekiyor. İstanbul Sözleşmesi’ni savunanları ve kadın mücadelesini ‘Sapkın’ diyerek karalamaya çalışıyor. 6284 sayılı koruma kanununa ve kazanılmış pek çok hakkımıza gözlerini dikme ihtimalleri de açık. Dünyada da eşitsizlikler derinleşiyor. Pandemi döneminde mevcut ekonomik sistemin nasıl tıkandığını hep birlikte gördük. ‘En iyi’ denen ekonomiler dibe çakıldı. Patronlar üretimin bir an için bile durmasını göze alamadı. Hiçbir sağlık tedbiri alınmayan işyerlerinde işçiler çalıştırıldı. Bu kar hırsının, dünya çapında iklim krizini yaratan karanlığa nasıl dönüştüğünü de hep birlikte yaşadık” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Kadın Meclisleri Üyesi Sena Yılmaz, konuşmasını şöyle bitirdi: “Ekonomik krizde temel ihtiyaçlara her gün zam üstüne zam geldi. Şehir şehir, ilçe ilçe, hatta ülke ülke örgütleniyoruz. Her kadının kendini fikriyle, sözüyle ortaya koyabildiği meclislerimizde birleşiyoruz. Dünyanın her yerinde ve Türkiye’de meydanları doldurmaya, özgürlüğümüz için direnmeye, ortak geleceğimiz için örgütlenmeye devam ediyoruz. Mücadelemizle kadın cinayetlerini, şüpheli kadın ölümlerini ve kadına yönelik her türlü şiddeti durduracağız. İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284’ün ve kadınlar için tüm hukuki süreçlerin etkin uygulanmasını sağlayacağız. İşyerinde taciz, mobbing ve baskı mücadelemizle son bulacak. Örgütlenme hakkımızı alacağız. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine karşı her türlü ayrımcılığa son vereceğiz.
Kendi hayatımıza dair kararları şiddetsiz, özgürce alacağız. Kadınların özgür yaşadığı dünyayı mücadelemizle kazanacağız.” Hüseyin Karataş
RSS