Kentimizde asayiş olaylarının her geçen gün arttığına dikkat çeken Duran, “Açlıkla karşı karşıya kalan insanlar toplumsal şiddet doğuracak” ifadelerini kullandı. “Gaziantep’te tutuklamaların üçte ikisi uyuşturucudan. Korkunç bir uyuşturucu ağı var. Tablo vahim. Uyuşturucu bu kadar kolay nasıl gelebiliyor, dağılabiliyor?” sorusunu sordu.
Herkesin kendi adaletini sağlaması isteği bireysel silahlanmayı arttırıyor
“Var olan hukuk mekanizmasının işlememesi sonucunda herkesin kendine göre cezalandırma, adaleti tesis etme ve kendi haklılığına ortaya çıkarmak istemesi bireysel silahlanma ve toplumsal şiddeti arttırıyor. Son dönemde adalet mekanizmasının işlememesi, adaletteki tıkanıklık ve etkin soruşma ve kovuşturmaların yürütülememesinden kaynaklı olarak insanlar silahlı şiddeti kullanıyorlar ve bunu en meşru araç olarak görüyorlar. Bireysel silahlanmaya çok rahat erişebiliyorlar ve bu da cinayet ve katliam olarak dönüyor. Bu da ülke açısından çok üzücü bir durum” ifadelerini kullandı.
Şiddetin, toplumsal, sosyal, ekonomik ve psikolojik birçok nedeni var
Şiddetin, toplumsal, sosyal, ekonomik ve psikoloji gibi birçok nedeni olabileceğini sözlerine ekleyen Duran, “İnsanlar sorunlarını halledemediklerinde hem kendilerine yönelik hem de dışarıdakilere yönelik şiddet meydana gelir. Dolaysıyla aile içi ve toplumsal şiddettin nedeni; var olan ekonomik çarkın işlememesi, yoksullaşmanın hat safhaya ulaşması, siyasal anlamda krizin olması. Şiddeti doğuran nedenleri çok iyi analiz etmek gerekiyor. Bunun en büyük sorumlusu da siyasettir. Her geçen gün kaygının arttığı bir yerde şiddetin daha fazla artacağının kaygısını yaşıyoruz” şeklinde konuşma yaptı.
Şehirde geceleri sokakta yürüyemiyoruz
Duran, silaha kolay erişmenin şiddeti ortaya çıkaracağını vurguladı. “Günümüzde isteyen kişi çok rahat bir şekilde silaha ulaşabiliyor. Çünkü bu konuda bir kontrol veya denetim mekanizması yok. Bu sorumluluk sahiplerinin sorumluluklarını yerine getirmediğini gösteriyor. Şehirde geceleri rahat şekilde sokakta yürüyemiyoruz. Korkuyu her insan yaşıyor. Eğer bir an önce harekete geçilmez ise bu korku daha da yaygınlaşacak” tespitinde bulundu.
Adliyelerin adalet üretmediğini savunan Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi Üyesi Av. Bülent Duran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ceza Mahkemelerinin sayısını mevcudun iki katına da çıkarırsanız bile şimdiki iş yükünü kaldırmaz. Mahkeme kararlarına rağmen suç oranları artması adaletin tahsis edilmediğinin ve sorunun tespit edilmediğinin en büyük göstergelerinden birisi.” Fatma Karabacak
RSS