ANASAYFA arrow right Spor

Gaziantep'in buz gibi golü yendi

Gaziantep'in buz gibi golü yendi
YAYINLAMA: 13 Nisan 2021 / 14.37
GÜNCELLEME: 13 Nisan 2021 / 14.37
Spor yazarları, Fenerbahçe’nin 3-1’lik Gaziantep FK galibiyetini yorumladı

Ahmet Çakar: Fenerbahçe için söylenecek şey, "Böyle savunma yapılmaz, rezilliktir." Fenerbahçe şu maçı kazandıysa G.Antep'in son vuruşlarını yapan oyuncuların beceriksizliğine şükretsin. Hakem Mete Kalkavan'ı beğenmedim. Panik içinde yanlış düdükler ve en bariz yanlışı da G.Antep'in attığı bariz golü iptal etmek. G.Antepli oyuncu itti diyor, itme filan yok. VAR müdahale eder mi? Zaten Türkiye'de VAR'lar o seviyesiz çifte standart içinde. G.Antep'in buz gibi golü yendi. İrfan Can'ın korner direği dibinde çaktırmayıp rakibin bileğine basmasını da hem VAR yedi hem de Mete yedi! (Sabah)

Hakemin, faul gerekçesiyle iptal ettiği

golde verdiği karar herkesi şaşırttı

Güntekin Onay: Fenerbahçe 70 dakikasını iyi; son 20 dakikasını telaşlı ve sıkıntılar geçirdiği maçı 3-1 kazanarak zirve yarışına tutundu. Maçın hakemi Mete Kalkavan’ın ilk yarıda Gaziantep’in faul gerekçesiyle iptal ettiği golünde verdiği karar herkesi şaşırttı. Bu maç Emre Belözoğlu’nun tercihleri ve hamleleriyle kazanıldı. Hiçbir şey üretmeyen Samatta ve Samuel gibi isimlerde ısrar etmek yerine farklı bir formasyon ve oyun arayışı Emre Belözoğlu açısından olumluydu. (Hürriyet)

Gaziantep'in sayılmayan

gölünde hakemin yanlış

karar verdiğini de belirtelim

Serdar Ali Çelikler: Sahaya diziliş çok önceden denense belki bugün Fenerbahçe daha iyi durumda olabilirdi. Golcüsü olmamasına rağmen. Bu anlamda oyun değişiminde geç kalındı. Karşılaşmanın son anlarında yaşanan sıkıntılar hiç de yabancı gelmedi. Fenerbahçe baskıyı yediğinde bocalıyor, panikliyor. Maçın en önemli detayı kaleci Altay'ın yediği gol öncesi yaşandı. Pelkas barajın arkasında yere uzanmak isterken Altay "Gerek yok" diyerek Pelkas'a kalkmasını söyledi. Ne ilginçtir ki top barajın tam da o noktasından kaleye gitti. Gaziantep'in sayılmayan gölünde hakemin yanlış karar verdiğini de belirtelim. Bu sonuç şampiyonluk yarışını nasıl etkiler son 8 maçta göreceğiz. Kabul etmek gerekir ki futbolda her şey olabilir. Ancak Beşiktaş'ın hedefe daha yakın olduğu bir gerçek.

Hakemlerin tartışılabilecek kararları oldu

Deniz Çoban: 39'da Dicko’nun golünde Djilobodji’nin Szalai’ye faulü yok. Sadece elini koyuyor ama çekmiyor-itmiyor. Gol kararı verilmeliydi. Maxim'in golünde ise isterlerse pozisyon 100 kamerayla çekilsin sadece gol çizgisi kamerasından izleyerek bir karar çıkabilir. Hakemlerin tartışılabilecek kararları oldu. 6. dakikada İrfan Can, Morais’in bileğine bastı. Bu tarz müdahalelerde her zaman acımasızlık ve yaralayıcılık aramamız lazım. İrfan Can’ın basmasında şiddet ve yoğunluk yok. Hakem sarı kart verse yeterli olurdu. 1 dakika sonrasında Morais topu uzaklaştırdıktan sonra, kramponun vidalarıyla İrfan Can’a bir müdahalede bulunuyor. Yorumum bu pozisyon için de geçerli. Şiddet ve yoğunluğun sınırda olduğu bir darbe. Sarı kart burada da uygun olurdu. (Fanatik)

Gaziantep'in ilk yarıda faul

gerekçesiyle sayılmayan bir golü var

Ömer Üründül: Son bölümde G.Antep tek kale oynamaya başladı ve de inanılmaz iki gol kaçırdı. Ama değerlendiremediler. Sonuçta önemli 3 puan F.Bahçe'nin oldu. Emre Belözoğlu'nun bu maçtan ders çıkarıp mutlaka bir öz eleştiri yapması lazım. O da şu; aynı 11'in düzeni 70 dakika çok iyi gidiyorsa son 20 dakikada 5 oyuncu değişikliği çok büyük bir çelişkidir. Gaziantep'in ilk yarıda faul gerekçesiyle sayılmayan bir golü var. Bu pozisyonun uzaktan yakından faul ile bir ilgisi yoktu. (Sabah)

Kanarya sonuçta kazandı

ama oyun ayağa kalkmadı

Mehmet Demirkol: Fenerbahçe 4-6-0'la oynadı, oyunu rakip alana yıktı. Ön alan presi arttı, hamle zamanlamaları belli bir standarda çıktı. Açılış golü de böyle 'ekip işi'yle geldi. Golü de Pelkas ve Altay'ın 'ekip işi'yle yediler. Kanarya sonuçta kazandı ama oyun ayağa kalkmadı. Emre Belözoğlu, haftalardır bu köşede denenmesi gereken bir oyun olarak anlattığım dizilişi sahaya sürdü. 5 iç orta saha… Sosa arkada stoperlere katılan ‘çapa’… Caner ve Gökhan orta saha hattına çıkarak akını enini genişleten oyuncular. Perotti dışında kanat hücumculardan istediğini alamayınca bu mantıklı bir denemeydi. Net bir santrfor kullanmayınca bir nevi 4-6-0’la oynadıklarını söyleyebiliriz. Sonuç olarak Fenerbahçe oyunu rakip alana yıktı. (Fanatik)

Bu takımın sorunu teknik

adam değil, futbolcu kalitesizliği

Gürcan Bilgiç: 20 yaşındaki çocuk (Altay) arkadaşına "kalk" diyor. Aslında az diyoruz; "Bu takımın sorunu teknik adam değil, futbolcu kalitesizliği" diye. Son 15'i yine "cehennemde" gibi yaşadı Fenerbahçe. Değişikliklere rağmen topu önde tutamadılar, peş peşe pozisyonlarda rakibinin golün eşiğinde oynamasını seyrettiler. Üç maçta yedi puan ile ilk fırtınayı atlattı Emre Belözoğlu. Her maçı ayrı havada, başka onbirler ile oynadı. Oyun planlarında, rakip analizlerinde titizliğini de gördük. Ama bu takımın probleminin gol atmaktan ziyade, kolay gol yemek olduğunun da farkında. Takımını potada, zirve sıcaklığında tuttu bu galibiyetle ve Beşiktaş'a "peşindeyiz" mesajını gönderdi. (Sabah)

Fenerbahçe için sezonun en doğru düzeniydi

Uğur Meleke: Dün Belözoğlu’nun sahaya sürdüğü 11’in farkı buydu. Defansif orta saha rolünde Sosa, sağda İrfan, solda Pelkas, merkezde Mert-Ozan’la daha gerçekçi, daha yetenekli bir 11 vardı sahada. Hatta Valencia’nın da kariyerinde en iyi günlerini santrfor arkası rolünde geçirdiğini hesaba katarsak dünkü Fenerbahçe’nin adeta 2-8-0 düzeninde oynadığını söyleyebiliriz rahatlıkla. İki stoper Serdar-Szalai dışında kalan sekiz kişinin orta saha gibi oynadığı, topa sahip olma ve uzun pas trafikleri yakalama odaklı, santrforsuz-kanatsız bir düzen. Bana sorarsanız da Fenerbahçe için sezonun en doğru düzeniydi bu. Bakınız, en iyi oyundu demiyorum ama dün ilk 70 dakikadaki doğru oyundu bence.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *