ANASAYFA arrow right Yaşam

Gaziantep olarak tedbirleri arttırmamız gerekiyor

Gaziantep olarak tedbirleri arttırmamız gerekiyor
YAYINLAMA: 17 Ağustos 2021 / 20.46
GÜNCELLEME: 17 Ağustos 2021 / 20.48
Jeofizik Mühendisleri Odası Güneydoğu Anadolu İlleri Bölge Temsilcisi Burhan Canpolat, Marmara Depremi’nin 22. Yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı

Jeofizik Mühendisleri Odası Güneydoğu Anadolu İlleri Bölge Temsilcisi Burhan Canpolat, Marmara Depremi’nin 22. Yıl dönümü açıklamasında, “Doğal afetlerden en önemlisi olan deprem konusunda Gaziantep olarak tedbirleri arttırmamız gerekmektedir. Ülkemizin nüfus olarak yüzde 99’u, yüzölçümü olarak yüzde 96’ı deprem tehlikesi altında olduğunu göz önünde bulundurursak her yerde, depreme karşı önlem alarak, deprem hasarlarını en aza indirgeyebiliriz.  Bu önlemlerin en önemlisi yapılaşma alanlarının doğru yerlerde seçilmesi” vurgusu yaptı.

Doğal afetler yönünden Gaziantep diğer illere göre iyi konumda

Doğal afetler yönünden Gaziantep’in diğer illere göre çok daha iyi konumda bulunduğunu, heyelan, sel, kaya düşmesi, kütle hareketi, çığ gibi tehlikelerin en az şekilde hissedildiğini açıklayan Canpolat, “Deprem tehlikesi; sadece yereldeki fay hatlarından beklenmemektedir. Dolayısıyla; deprem tehlikesine her an hazırlıklı olunacak şekilde yapılaşma olmalıdır. Doğu Anadolu fay hattı ilimizin İslâhiye ve Nurdağı İlçelerinin merkezinden geçmektedir. En çok dikkat edilmesi gereken yerleşim merkezleri buralar” dedi.

Canpolat, “Kahramanmaraş Türkoğlu sismik boşluğu olup; ortalama 400 yılda bir 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem üretmekte ama 500 yıl geçmesine rağmen deprem olmadığı için Elâzığ depremi burayı daha çok sıkıştırmaktadır ve deprem üretme düzeyi çok tehlikeli sınıfındadır. Bir diğer tehlikede sınırlarımız dışında bulunan Afrin fay hattıdır. Unutulmamalıdır ki dünya üzerinde en çok can kaybı olana depremlerden biri Halep’de yaşanmıştır. 230 bin can kaybı kayıtlara geçmiştir. Hem yer seçimi (imar planlaması), hem binanın oturacağı zemin hem de üst yapı, depreme dayanıklı şekilde tasarlanarak yapılırsa deprem hasarı en aza indirgenmiş olur” açıklamasını yaptı.

jeofizik ve jeoloji mühendisleri tüm belediye, il ve ilçe idarelerinde yer almalı

Deprem Master Planı’nın yerleşim alanlarının stratejik planlarıyla bütünleşik, deprem zararlarını azaltmayı hedefleyen, deprem afet olayının öncesi, deprem anı ve sonrasında yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemlerle, yaşamı daha güvenlikli bir toplum oluşturma yönünde dinamik ve katılımcı bir planlama sürecinin üzerinde titizlikle durularak devam ettirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Canpolat, “Bu noktada en büyük eksiklik yerel idarelerde jeofizik ve jeoloji mühendislerinin olmayışıdır. Buradan yine tekrar seslenmek istiyorum. Bir an önce doğal afetlerle ilgili en kapsamlı eğitime sahip olan jeofizik ve jeoloji mühendislerinin tüm belediye, il ve ilçe idarelerinde yer alması sağlanmalı” çağrısında bulundu.

Jeofizik Mühendisleri Odası Güneydoğu Anadolu İlleri Bölge Temsilcisi Burhan Canpolat konuşmasını şöyle sonlandırdı: “17 Ağustos depremi tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmî raporlara göre 17 bin 480 ölüm, 23 bin 781 yaralanma oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Resmî olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin vefat, ağır-hafif 100 bine yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133 bin 683 çöken bina ile yaklaşık 600 bin kişi evsiz kalmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük gerek etkilediği alanın genişliği gerekse sebep olduğu maddî kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden oldu.” Özer Karınca

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *