Gaziantep’in pahalı bir şehir olması dolayısıyla öğretmenlerin kalmak istediğini kaydeden Avan, “Bu şehir birçok yönden pahalı olduğundan zorunlu hizmeti sona eren öğretmenler tayinini istiyor. Çünkü bir öğretmen ek ders ile birlikte 7 bin 500 TL maaş alıyor. Bu maaşın yarısından fazlası, kira, elektrik, su doğalgaz ve ulaşıma, geriye kalan maaşın büyük kısmı da gıdaya gidiyor. Dolayısıyla öğretmenler âdete boğaz tokluğuna çalışıyor. Suriyelilere açılan kucak kentteki öğretmen ve memurlara açılmıyor” eleştirisinde bulundu.
Lojman ve konut yapalım ki öğretmen ve memurları bu şehirde tutalım
“Bu şehirde görev yapan öğretmen ve memurların yaşadığı hayat pahalılığını kenti yönetenlerin artık görmesi lazım” ifadelerini kullanan Avan, “Gaziantep Valisi, Büyükşehir Belediyesi Başkanı, ilçe belediye başkanları, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Millî Eğitim Bakanlığı, Gaziantep’in büyük yerleşim yerlerine, köylerine öğretmenler için lojman ve konut yapmalılar ki öğretmen ve memurları bu şehirde tutalım” diye belirtti.
Gaziantep’i yaşanabilir bir şehir noktasına tekrar döndürmek zorundayız
Başkan Avan, hayat pahalılığına yönelik yapılan denetimlerin yetersiz olduğuna dikkat çekti. “Kira, konut ve gıda fiyatları neden bu kadar artıyor? Bunu soran hiç kimse yok. Gaziantep insanların hayatından bezdirildiği bir şehir haline geldi. Öğretmenlere sahip çıkılmaz, lojman ve konut yapılmazsa bu yaz büyük öğretmen göçü yaşanacak. Faciaya ramak kaldı. Gaziantep memurların yaşamayacağı bir şehir olma noktasına geldi. Bu noktada herkesi uyarıyoruz. Bu kent sadece parayla para kazanabilenlerin şehri değil tüm insanların ekonomik koşulları ne olursa olsun yaşayabildiği bir şehir noktasına tekrar dönmek zorunda” ifadelerini kullandı.
Memurlara refah payı verilmesini istiyoruz
Enflasyon rakamlarına değinen Avan, gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon arasında uçurum olduğuna dikkat çekti. “Vatandaşın ölçtüğü enflasyonun bir benzerini ENAG ölçüyor. TÜİK ile ENAG arasında yüzde 100’ün üzerinde fark var. Vatandaş, kendi enflasyonu ölçerken TÜİK sınıfta kaldı. O nedenle TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçekçi ve inandırıcı olmasını ve Türk Eğitim Sen olarak enflasyon farklarının her ay memura yansıtılmasını, seyyanen zam yapılmasını ve memurlara refah payı verilmesini istiyoruz” talebinde bulundu.
Memurlar yoksulluk sınırı altında maaş almamalı
Türk Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Bekir Avan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Enflasyon farkı şimdiden yüzde 30’u geçeceği gözüküyor. Bu oran yeterli değil. Çünkü açlık sınırı 5 bin 300 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 14 bin TL’ye dayandı. Memurlar yoksulluk sınırı altında maaş almamalı. 2008-2009 yılında Türkiye Kamu Sen olarak toplu sözleşme imzaladığımızda öğretmen maaşları ortalama 1000 dolar, memur maaşları da 900 dolara çıkarmıştık. Günümüzle öğretmen ve memur maaşlarının ne kadar artırılması gerektiğini gösteriyor. Devlet memurları geçinemiyor, ayakta duramıyor. Ülkemizdeki bu durumların acilen görülmesi ve memurlara seyyanen zam, refah payı ve enflasyonun farkının da her ay maaşlarına yansıtılması lazım.” Özer Karınca
RSS