ANASAYFA arrow right Yaşam

Gaziantep Barosu’na kayıtlı 2 bin avukatın hakkı zedelendi

Gaziantep Barosu’na kayıtlı 2 bin avukatın hakkı zedelendi
YAYINLAMA: 07 Ekim 2020 / 20.49
GÜNCELLEME: 07 Ekim 2020 / 20.58
Gaziantep Barosu avukatlarından Ulaş Saygıdar, Baroların Olağan Genel Kurul ve Seçimlerinin ertelenmesi kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu

Konuyla ilgili Sabah’a konuşan Av. Saygıdar, “Anayasa Mahkemesi aleyhimize karar vermesi mümkündür. Ama mahkeme ret verirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabiliriz” ifadelerini kullanırken, Av. Ağır ise, “Cuma günü mesai bitiminde kamu gücü kullanılarak Baroların Olağan Genel Kurul ve Seçimlerinin ertelenmesi başlı başına bir hukuk garabeti ve hukuk düzenindeki herhangi bir yöntem bu kararın hukuka uygunluğunu tartışmaya ehil değil” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideriz

Saygıdar, “Gaziantep Barosu’na kayıtlı 2 bin avukatın hakkı zedelenmiştir, demokratik kitle örgütlerinin ciddi anlamda zararlar vardır. İdare Mahkemelerine başvurup sonuç alsak bile giderilemeyecek bir somut zarar var. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk ve mahkemeye olan güvenimizi göstermek için ironi bir şekilde 6 bin 216 liralık tazminat istedik. Bu para miktarını seçmemizin nedeni Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşu ve işleyişi hakkında ki kanun numarası olması” şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi ile Cuma günü öğleden sonraya yığılan Baroların Seçimli Genel Kurullarını yapıp yapamayacaklarına ilişkin tartışmanın her il özelinde farklı süreçlerle seyrettiğini belirten Av. Ozan Ağır, “YSK’nın İl Hıfzıssıhha Kurullarına atıf yapan kararını takiben, Gaziantep Barosu’nun Seçimli Genel Kurul’u ise saat 17:00’ dan sonra İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla ertelenmek suretiyle yasaklandı. Biz de yönetim kurulu adayı olan Avukat Ulaş Saygıdar adına Anayasa Mahkemesi’ne bir bireysel Başvuru yaptık. Teknik anlamda bir argümantasyon başvurusu olan bu başvuru iki temel savı içeriyor. İlki kamu gücünü kullanarak başvurucunun seçimlerde aday olma hakkının kısıtlaması noktasında toplanıyor. İkincisi ve ana ekseni de söz konusu İl Hıfzıssıhha Kurulu kararına karşı herhangi bir başvuru yolu bulunmaması. Zira kamu gücünün, Mart ayından bu yana ülke gündeminde olan pandemiyi gerekçe göstererek dayanağını Avukatlık Kanunu’ndan alan ve Ekim ayında yapılacağı kanunla belirli olan Genel Kurula saatler kala genelge ve İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla yasaklanması noktasında toplanıyor” diye açıklamada bulundu.

Ağır, “Zira en erken refleks verecek İdare Mahkemesi dahi Genel Kurul zamanı geçtikten çok sonra refleks verebilecek durumda. Bu anlamda Anayasa Mahkemesi’ne başvuru bu hukuki tartışmaları yapmak için tasarladığımız bir başvuru. Bu başvuru bir sonuç başvurusu olmaktan öte hukuki tartışmanın Anayasa Mahkemesi boyutunu şekillendirmek üzerinden yapıldı. Kararın olumsuz ya da olumlu olmasından çok hangi hukuki argümanların karşılıklı olarak dile getirileceği hususunda konuşmak gerektiği düşüncesindeyim. Türk yargı pratiğinde Cuma günü mesai bitiminde yapılan bir idari tasarrufa karşı gidilebilecek bir iç hukuk yolunun bulunmamasını tartışmak için yapılan bir argümantasyon başvurusu, bu hukuki argümanların konuşulmaya başladığı anda misyonunu tamamladı” ifadelerini kullandı.

Otoriter, yarı-otoriter ve hatta demokratik rejimlerde hukukun belirli düzlemlerde ilga edilmesi için bir araç olarak kullanılması riskinin, pandeminin ilk günlerinden beri hem Avrupa’da hem de Türkiye’de ana akım olmayan tartışmaların eksenini belirlediğini kaydeden Ağır, “Bu risk daha evvel de Avrupa ülkelerinde pratik sonuçlarını gösterip yakın bir tehlike olduğunu hissettirmişti. Ama dün yaşanan gelişmeler bu riskin yönetenlerin elinde nasıl bir enstrümana dönüştüğünün en canlı örneği olarak inşa sürecini tamamladı. Bundan sonra artık corona virüs perdesinde; hukukun ve normlar hiyerarşisinin ve dahi “yürütme/yönetme biçimlerinin” nasıl bir gölge oyununa dönüştüğünü konuşmaya başlayacağız” dedi. Fatma Karabacak

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *