ANASAYFA arrow right Röportaj

Gayrimenkuldeki artış altını neredeyse 3’e katlıyor

Gayrimenkuldeki  artış altını neredeyse 3’e katlıyor
YAYINLAMA: 17 Nisan 2020 / 21.25
GÜNCELLEME: 17 Nisan 2020 / 21.25
Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç, “Altın dünyanın her yerinde en

Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç, “Altın dünyanın her yerinde en güvenilir yatırım limanıdır” derken, yastık altı altınların ekonominin en önemli güvencelerinden biri olduğunu kaydetti…

 

Altının önemli bir yatırım aracı olarak yerini koruduğunu anlatan Özdinç, Sabah’ın sorularını yanıtlarken,

Gaziantepli tabi ki de gayrimenkulü seviyor. Hiç kimse 200 bin liralık altını alıp bir köşeye atayım demiyor. Ama 300 bin liralık gayrimenkulü alıp ileride daha çok kar edeceğini düşündüğü için gayrimenkule daha çok yatırım yapılıyor. İşin doğrusunu da sorarsanız bundan bir sene önce bir kilo altın 100 bin liraydı şimdi de öyle. Ama bir yıl önce alınan menkul 300 bin lira ediyordur. Bunun için herkes gayrimenkulü daha çok tercih ediliyor” diye konuştu.

Suriye altını 21 ayar

Kente gelen Suriyeliler’in belki de hiç etkilemediği sektörlerden biri de kuyumcular, zira Suriyeliler, kendi esnafından alış-veriş yapıyor.  Özdinç, bu konuda, “Suriye’den Gaziantep’e altın olarak hiçbir zaman giriş yapılmadı. Yine de  Gaziantep’te 50’ye yakın kayıtlı Suriyeli kuyumcu var. Suriyeliler genelde İnönü Caddesi’nde alışveriş yapıyorlar. Suriyeliler’in bize bir faydası olmadı. Kendi esnaflarından alış-veriş yapıyorlar. Onların altınları 21 ayar, bizimki ise 22 ayar. Gaziantep’teki kuyumcuların hiçbirinde 21 ayar altın yok”diye konuştu.

 

Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç’in arkadaşlarımızın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

SABAH- Döviz sürekli yükseliyor son zamanlarda, en sağlam yatırım aracı altın mı size göre?
Sedat Özdinç-
  Altının neden en sağlam yatırım aracı olduğunu şu şekilde açıklayayım… Altını eritip bir yere götürseniz de yine de altındır. Dövizin yırtılma, yanma ihtimali var. Altın daima altındır, satılır. Altın, her yerde geçerlidir. Ama dövizde bu sahte mi, biz bunu almıyoruz gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz. Altın dünyanın her yerinde en güvenilir yatırım limanıdır. Halkımızın da altını tercihe etmesi konusu çok önemlidir.

SABAH-  Antep’te hala yastık altı dediğimiz türden altın miktarı çok mudur?
Sedat Özdinç-
  Eğer, yastık altındaki altınlar yok olursa, Türkiye’de büyük bir kriz yaşanır. İnsanlar en azından çok sıkıştığı zaman yastık altındaki altını kullanıp, ihtiyaçlarını karşılıyor. Her evde yastık altı altın mutlaka vardır.

SABAH-  Altın alırken nelere dikkat etmemiz lazım?
Sedat Özdinç-
  Altının markası, ayarıdır. Altını alırken en dikkat edilmesi gerek şey, Kuyumcular Odası’na üye olan bir yerden alınmasıdır. Satın alınan altının faturası veya kuyumcunun kartviziti de alınmalı. Geri satışta o kartvizitle Türkiye’nin neresine giderse gitsin satılmasında bir sıkıntı yaşanmaz. Diğer önerim de insanların anne-babasının gittiği kuyumcudan alış-veriş yapmasıdır.

SABAH-  Suriyeler’in gelmesi, sektörünüzü nasıl etkiledi? Mesela onlar yanlarında getirdikleri altınları bozduruyor mu?
Sedat Özdinç-
  Hayır, Suriye’den Gaziantep’e altın olarak hiçbir zaman giriş yapılmadı. Yine de  Gaziantep’te 50’ye yakın kayıtlı Suriyeli kuyumcu var. Suriyeliler genelde İnönü Caddesi’nde alışveriş yapıyorlar. Suriyeliler’in bize bir faydası olmadı. Kendi esnaflarından alış-veriş yapıyorlar. Onların altınları 21 ayar, bizimki ise 22 ayar. Gaziantep’teki kuyumcuların hiçbirinde 21 ayar altın yok. Suriyeliler, başta göçleri esnasında geçimlerini sağlamak için altınlarını bozduruyorlardı. Ama şu anda kendi kuyumcuları olduğu için alış-verişi oradan yapıyorlar. İlk başta söylediğime geldi olay. Suriye’deki halk yatırımı döviz bazında yapsaydı, buraya geldiklerinde bozduracak bir yatırımları olmayacaktı. Ama altına yatırım yaptıkları için çoğu rahat etti. Kendi esnaflarına gittikleri için bize olumlu veya olumsuz bir yansımaları olmadı.


SABAH-  Şu anda piyasa nasıl, alım-satımlar ne durumda?
Sedat Özdinç-
  Piyasa çok durgun şu aralar. Eskiden altın çok büyük yatırım aracı olarak görülüyordu. Gençlerimizin hepsi hayatı günlük yaşamak olarak gördükleri için altına yatırım yapmıyorlar. Dünyanın altın merkezi olan Dubai’de bile altın krizi çok kötü. İnsanlar şimdilerde daha çok teknolojik aletlere yöneliyorlar. Mesela sevgililer günü denildiğinde ilk akla gelen mücevher ve altın olurdu. Şimdi bir cep telefonu veya tablet gence daha cazip geliyor. Bir telefona 3 bin liraya aldığı zaman sattığında bin lira bile etmiyor. Fakat bir altını 3 bin liraya aldığınız zaman bir yıl sonra bu altını 3.500 TL’ye satabiliyorsunuz. Bu yüzden gençlere özellikle söylüyorum, altına yatırım yapın.

SABAH-  Kuyumcu sayısı artıyor mu, kaç esnaf var kayıtlı odanıza?
Sedat Özdinç-
  Suriyeli esnaf da odamıza kayıtlı çalışıyor. Suriyeliler’in gelmesiyle birlikte 420 olan sayımız 470’e yükseldi. Kuyumcu sayımız artmıyor. Şu anda kapatmayı düşünen var, ama açmayı düşünen yok. Eskiden gurbetçilerimize çok iyi satış yapardık. Şimdi gurbetçiler de alış-veriş yapmıyor. Artık bu tarafa gelip de düğün yapmıyorlar. Yaşadıkları ülkeden alıyorlar her şeyi. Bir diğer sorun da Almancıları, gurbetçileri paralı insanlar olarak gördük. Akrabaları masraflarını gurbetçilere yüklemek için düğünlerini yaza denk getirdiler. Akrabalarına verdikleri borçları da geri alamadılar. Alış-veriş yaptıkları kişiler de, bunlar yılda bir defa geliyorlar diyerek daha fazla kar koydular ürünlerine. Onları da elimizden kaçırdık sonunda. 

SABAH-  Sizde de odaya kayıtlı olmadan çalışanlar olabiliyor mu?
Sedat Özdinç-
  Hiç yok. Bizim işimiz riskli bir iş. Alış ve satışında usta olan birinin olması lazım. Kayıtsız çalışanımız yok.

SABAH-  Mesleki açıdan 10 yıl öncesi ile bugünü karşılaştırır mısınız? İşleri iyiye mi gitti, kötüye mi?
Sedat Özdinç-
  İşler çok kötüye gidiyor. Türkiye ile alakalı bir olan sorun değil bu. Dünya ile alakalı olan bir sorun. Meslek olarak artık yavaş yavaş erimeye başlıyoruz. Eskiden ekonomik kriz yüksek olurdu. Dolar aniden yükselirdi. Şu an da Avrupa’ya bakıyoruz. Avrupa’ya kıyasla Türkiye çok iyi durumda. Ama dünyadaki genel işsizlik Türkiye’ye de yansıyor.

SABAH-  Antepli altını mı daha çok seviyor gayrimenkulü mü?
Sedat Özdinç-
Gaziantepli tabi ki de gayrimenkulü seviyor. Hiç kimse 200 bin liralık altını alıp bir köşeye atayım demiyor. Ama 300 bin liralık gayrimenkulü alıp ileride daha çok kar edeceğini  düşündüğü için gayrimenkule daha çok yatırım yapılıyor. İşin doğrusunu da sorarsanız bundan bir sene önce bir kilo altın 100 bin liraydı şimdi de öyle. Ama bir yıl önce alınan menkul 300 bin lira ediyordur. Bunun için herkes gayrimenkulü daha çok tercih ediliyor.

SABAH-  Önceden evlilik ve nişan öncesinde oldukça yüklü altın alınırdı, bu alışkanlık halen devam ediyor mu?
Sedat Özdinç-
  Şimdiki gençlerimiz çok akıllı. Anne babalarını çok üzmüyorlar. Önceden gelip, maddi durumlarına göre ayarlayıp sonrasında satın alıyorlar. Eskisi kadar çok fazla takı alınmıyor. Gaziantep öyle bir durum eskiden de yoktu. Ama Doğu’da var ve halen devam ediyor.

SABAH-  Oda Başkanı olarak hırsızlık için aldığınız önerdiğiniz tedbirleriniz var mı?
Sedat Özdinç-
  Önlem olarak  kamera, alarm var. Genelde bütün kuyumcuların aldığı tedbirler bunlar. Bir diğer önerim de hiçbir kuyumcunun tek başına dükkanda oturmaması. Hırsız önce içeri gelip, bakıp, teftiş yapıp soyuyor. İlk olarak kameraya, alarma bakıyor, eğer bu önlemleri aldıysanız ve yanınızda biri varsa soyulma ihtimaliniz daha düşük.


SABAH-  Bütün sektörlerde bir gerileme var ve hatta bazıları bitme noktasına geldi. Sizin sektörde durum ne?
Sedat Özdinç-
  Merdiven altı işleri dediğimiz işlerin artık bitmesi gerekiyor. Devlet artık KOSGEB kredisi veriyor, insanlara farklı yollarda yardım ediyor. Onların da artık 2-3 kişi birleşerek teknolojilerini yenileyerek iş yapmaları gerekiyor. Büyük çalışan küçük çalışanı yutar meselesi. İplikçi de, halıcı da, matbaacı da, yani tüm meslek dallarında bu risk var. Devlet çok güzel projeler yapıyor. Ama özellikle Gaziantep’te ortaklık yürümediği için kimse ortaklaşa iş yapmıyor. En büyük sıkıntı ortakçılığın olmaması, ama Avrupa böyle değil. Aslında çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Olanaklarımız var, ama kullanmıyoruz. Avrupalılar’ın durumu bize göre çok kötü. Onlar taneyle elma alırken, biz kiloyla alıyoruz. Size işsizlik var diyorum ama kapatan da olmuyor. Tabi kuyumcuların çoğu ek iş yapıyor.  2016 yılından sonra sınırlarda olan olaylar yaşanmazsa önümüzdeki yıl çok güzel olacak diye düşünüyorum. Şu aralar dünya çapında ekonomik sorun olduğu için halk ilk başta barınma, beslenmeye yöneldi. Halk bu tür ihtiyaçlarını giderecek ki zevkli işlere yoğunlaşacak. Bu yüzden de bizim sektör de mevcut durumdan olumsuz etkileniyor.. Adem Kesenek-Çiçek Bayram

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *