Milli Eğitim’de Süleymancılar, İçişleri, Adalet ve Sağlık Bakanlığı’nda Menzilcilerin etkili olduğunu açıklayan Başkan Erol, “15 Temmuz darbe girişiminden sonra kamudan FETÖ’cülerin temizlenmeye başlanmasını fırsat bilen FETÖ benzeri cemaat, tarikat yapılanmaları hiç zaman kaybetmeden harekete geçip kendilerine yeni alanlar yaratmak için harekete geçtiler. Fethullahçı örgütlenmenin tasfiyesi ile boşalan alanları, birçok cemaat, tarikat ve dini vakıf dolduruyor. 15 Temmuz’un ardından FETÖ tipi cemaatlerin kamudaki etki alanları, idareci atamaları protokoller ve kadrolaşmalarla gün geçtikçe genişliyor” şeklinde konuştu.
Bunlar dini bir cemaatten öte artık birer holding
“Dünün FETÖ’cüleri bugünün Menzilcileri, Süleymancıları, Bülbülzadecileri, Ensarcıları. Yapılanmaları aynı, işlevleri aynı, taktikleri aynı” diyen Erol, “Sözde dini cemaat olduklarını söyleyen bu yapılar ihalede var, ticarette var, siyasette var, yani her yerdeler. Bir çoğu dini bir cemaatten öte artık birer holding. Kamu kurumlarında, üniversitelerde ve belediyelerde ne zaman yeni atamalar gündeme gelse bu cemaat yapılanmaları en ön safta kendi müritlerini bu görevlere getirmek için büyük çaba gösteriyor. Maalesef birçok yerde başarılı oldukları da görülüyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Erol, “Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren varlığını sürdüren Süleymancılar, uzun yıllar gizli sürdürdükleri hareketlerini, Özal Hükümeti’nin Kur’an ve din eğitimini normalleştirmesiyle beraber gün yüzüne çıkarttı. Siyasetle yakından ilgili olan Süleymancılar, bu yönleriyle Gülen Cemaati ile büyük benzerlik gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Süleymancılar, Milli Eğitim Bakanlığı’nda etkili
Varlığını türban ve Kur’an eğitimi üzerine kuran Süleymancıların, bir dönem etkisini yitirse de kamudaki varlığını korumayı başardığına dikkat çeken Erol, “Hükümet-Gülen cemaati kavgası bu gruba yaradı. Milli Eğitimde Gülen yapılanmasından boşalan kadrolar, Süleymancılar tarafından dolduruluyor. Süleymancılar, ülke genelinde iki bin binden fazla olduğu tahmin edilen öğrenci yurtlarında dini eğitim veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nda etkili oldukları biliniyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Süleymancılar arasında imzalanan “Değerler Eğitimi Protokolü” bunun çok açık bir örneği” açıklamasını yaptı.
Menzilciler, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nda etkili
Türk Tarım Orman Sen Gaziantep Şube Başkanı Cuma Erol, konuşmasına şöyle devam etti: “FETÖ operasyonlarının ardından adını ciddi biçimde duyurmaya başlayan Menzil Tarikatı’nın çok sayıda radyo-televizyon kanalı bulunuyor. Gülen yapılanmasından farklı olarak, yetişkinleri ve gelir düzeyi görece iyi olanları örgütleyen tarikat, “Semerkand” isimli bir de dergi yayımlıyor. Menzil tarikatının İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nda da etkili. Emniyet mensuplarının yükselebilmek için Menzil’den referans aldığı iddiaları sürekli dile getiriliyor. Tarikatın etkisini en fazla hissettirdiği bakanlık ise Sağlık Bakanlığı. Menzil’in, özellikle kabine değişikliğiyle görevinden alınan eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde bakanlıkta kadrolaştığı biliniyor.
Bir kaç gün önce bir konuşması sosyal medyaya düşen kamuoyu tepkisinden sonra görevden alınan Dr. Ali Edizer bunun en net örneği.”
FETÖ tipi yapılanmalara fırsat verilmemeli
İsmailağa, Ensar, Bülbülzade ve daha bir çok cemaat yapılanmasının devletin kurumlarında daha etkin olabilmek amacıyla devletin kurumlarına kendi müritlerini atatma konusunda tüm maharetlerini sergilediklerinin altını çizen Başkan Erol, “Herhangi bir cemaatin göreve getirdiği kamuda görevli bir memur ya da idarecinin görevini ifa ederken amirinin mi yoksa bağlı olduğu cemaat liderinin mi emrini yerine getirecek? Bu sorunun cevabını biliyoruz. Kamuda kimi görevlilerin iş yerindeki amirini değil, cemaat liderini dinlediği fetöcülerde net bir şekilde görülmüştür. Oysa devlet memurunun sadakat göstereceği tek yer devlettir. Bu yaşananlar FETÖ’de olduğu gibi basite alınmamalı ve FETÖ tipi yapılanmalara fırsat verilmemeli” uyarısında bulundu.
Ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız
Türk Tarım Orman Sen Gaziantep Şube Başkanı Cuma Erol, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Yine aynı sinsi oyunlar aynı guruplar tarafından oynanmaktadır. Din sosuna batırılmış habis bir ur gibi içten içe çürüten, içten içe kuşatan, ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Afyonun nerde ne zaman patlayacağı, haşhaşilerin sinsi bir yılan gibi nerde ne zaman sokacağı, nerde ne zaman bir Şerif Hüseyin nerde ne zaman bir Şeyh Said, nerde ne zaman bir Hasan Sabbah, nerde ne zaman bir FETÖ çıkacağı belli değil. Yaşanan bu gelişmelere bakıldığında biz bu filmi görmüştük, filmin ikincisi çekiliyor diye düşünmeden edemiyoruz.” Hüseyin Karataş
RSS