ANASAYFA arrow right Yaşam

Fesih kararını geri çektireceğiz ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız

Fesih kararını geri çektireceğiz ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız
YAYINLAMA: 08 Nisan 2021 / 21.09
GÜNCELLEME: 08 Nisan 2021 / 21.27
İlerici Kadınlar Derneği Üyesi Emine Bulut, “İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğe girdiği 2014 yılından 5 yıl önce dönemin Adalet Bakanı, 2002’den 2009’a kadar kadın cinayetlerinin yüzde bin 400 arttığını açıkladı” şeklinde konuştu

Gaziantep Kadın Meclisleri Üyesi Sevcan Keskin, “İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararın üzerinden 18 gün geçti. Alınan bu kararın geri çekilmesi için günlerdir ülkenin dört bir yanından mücadele ediyoruz. Gecenin bir vakti kararname çıkartıp İstanbul Sözleşmesi’ni elimizden alabileceğinizi zannediyorsunuz. O kadar yanılıyorsunuz ki. Biz fesih kararını geri çektireceğiz ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız” dedi.

15 Temmuz Demokrasi Meydan’ında bir araya gelen Gaziantep Demokratik Kadın Platformu ile Gaziantep Kadın Meclisleri üyeleri İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesine bir kez daha tepki gösterdi. 

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak için sunduğunuz gerekçeleri kabul etmiyoruz

Keskin, “Sözleşme aile yapımıza uymuyor diyenlere pandemi döneminde artan aile içi şiddeti ve çocuklarının önünde öldürülen kadınları hatırlatmak isteriz. Bu mu sizin aile yapınız? Din, dil, ırk, renk, siyasi görüş, toplumsal cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın hepimizin haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak için sunduğunuz gerekçeleri de kabul etmiyoruz” açıklamasını yaptı.

2002’den 2009’a kadar kadın cinayetleri yüzde bin 400 arttı

İlerici Kadınlar Derneği Üyesi Emine Bulut, “İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğe girdiği 2014 yılından 5 yıl önce dönemin Adalet Bakanı, 2002’den 2009’a kadar kadın cinayetlerinin yüzde bin 400 arttığını açıkladı” şeklinde konuştu.

2020 yılının Temmuz ayında Metropoll araştırma şirketinin yaptığı araştırma sonucuna göre, propaganda yapma eşitsizliğine ve baskılara rağmen, Sözleşmeye sahip çıkanların oranı yüzde 63, sözleşmeden çekilmek gerektiğini savunanların oranı ise yalnızca yüzde 17. Sözleşmeye göre kadın beyanıyla verilen tek karar tedbir kararıdır. Bu tedbir kararı da, şiddete uğrayan kadın ve çocukların mağdur edilmemesi için geçici maddi yardım yapılması, kalacak yer sağlanması, şiddet uygulayan veya şiddet uygulamakla tehdit eden erkeğin evden uzaklaştırılması gibi önlemleri içeriyor” ifadelerini kullandı.  

 Bulut, “Sözleşmeyi hazırlayan 8 kişilik komitede Türkiyeli bir akademisyen de yer alırken, tüm kadın STK’ları, örgütleri sürece dahil oldu. Sözleşme dönemin C. Başkanı Abdullah Gül, Başbakan R.T Erdoğan, Dışişleri Bakanı A. Davutoğlu tarafından imzalandı ve TBMM’de tüm partilerin onayıyla uygun bulundu. Sözleşmede nafaka ile ilgili herhangi madde bulunmuyor. Yoksulluk nafakası Medeni Kanunun 175 inci maddesiyle düzenlenmiştir. Erkekler tarafından da talep edilebilen bir hak olan yoksulluk nafakasının miktarı da yalnızca aylık 370 TL’dir. TÜİK’in 2001-2019 arası evlilik ve boşanma istatistikleri sözleşmeden bağımsız bir gidişat olduğunu açıkça gösteriyor. Sözleşme cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle hiç kimsenin ayrımcılığa ve şiddete uğramamasını, şiddet mağdurunun haklarının korunmasını amaçlıyor. Sözleşmede aile tanımına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor. Ev içi şiddeti önleme ve mağduru koruma için kurulacak mekanizmalardan ve çıkarılacak yasalardan evli olsun olmasın hane içindeki herkesin yararlanmasını içeriyor” değerlendirmesinde bulundu. Fatma Karabacak

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *