ANASAYFA arrow right Yaşam

Farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz

Farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz
YAYINLAMA: 01 Eylül 2020 / 21.04
GÜNCELLEME: 01 Eylül 2020 / 21.46
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Gaziantep Bölge Temsilciliği, KESK Gaziantep Şubeler Platformu, TMMOB Gaziantep İKK Sekreterliği ve Gaziantep-Kilis Tabip Odası, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptı

Ortak basın açıklamasını yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası. Uzm. Dr. Ayşegül Ateş Tarla, “Bu ülkenin işçilerin, kamu emekçileri, hekimleri, mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak bizler, komşularıyla barış ve dostluk içinde yaşayan bir ülke istiyoruz” diye konuştu.

Tarla, “Sınırları içinde yaşayan farklı inançların, kültürlerin, kimliklerin barış içinde kardeşçe yaşayabildiği bir ülke istiyoruz. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye ve dünya istiyoruz. Bedeli ne olursa olsun, dün olduğu gibi bundan sonra da barıştan yana tavır almaya, barış mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Emperyalist güçlerin körüklediği savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor

Tarla, “İnsanlık tarihinin en büyük yıkımlarından biri olan 2’nci Dünya Savaşı’nın başlangıcı olan 1 Eylül 1939’un 81. yılında, aynı acılar bir daha yaşanmasın diye, savaşlar dursun diye, silahlar sussun diye bir kez daha Dünya Barış Gününü kutluyoruz. Yaşanan onca yıkım ve vahşete rağmen, dünya üzerindeki savaş, çatışma ve şiddet bir türü son bulmuyor. Sınırsız bir sömürü arzusuyla işleyen küresel kapitalist düzen, dünya halklarını birbirine kırdırmaya, kan dökmeye, çatışmaları kışkırtmaya devam ediyor. Başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde emperyalist güçlerin körüklediği savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor” şeklinde açıklamada bulundu.

Her gün yüzlerce insan ölürken, binlercesi de yaralanıyor

Yaşanan çatışmalar, patlayan bombalar nedeniyle her gün yüzlerce insanın öldüğünü ve binlercesinin yaralandığını belirten Başkan Tarla, “Milyonlarca insan yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kalıyor. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere çatışmalar nedeniyle yurtlarını terk etmek zorunda kalanlar, gittikleri her yerde dışlanma ve ötekileştirilmeye karşı yeni bir savaşın içine giriyor. Dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan savaşın yarattığı şiddet ve düşmanlık, dünyanın her yerini savaş alanı, dünyada yaşayan herkesi savaşın hedefi haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

Küresel Barış Endeksine göre 2020 yılında Türkiye 163 ülke arasında 150. Sırada

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Uzm. Dr. Ayşegül Ateş Tarla, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Sonucu ne olursa olsun kazananı daima emperyalist odaklar, kaybedeni ise yoksul bölge halkları olan bu savaşlardan artık bıktık ve yorulduk. Barışa ve kardeşliğe olan özlemimiz ve ihtiyacımız her geçen gün katlanarak büyüyor. Türkiye’de yaşayan bizler, savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyanın parçasıyız. Uzun yıllar boyunca ülkemizde ve bölgemizde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıklarıyız. Bu ülke halklarının barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası olmaya devam ediyor. Kürt Sorunu’nda çatışma ve şiddet politikalarına dayalı yaklaşım, Suriye, Irak, Libya’da gerçekleştirilen sınır dışı operasyonlar ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır. Ülkelerin barışçıllık seviyesine ölçen Küresel Barış Endeksine göre 2020 yılında Türkiye 163 ülke arasında 150. sırada yer almaktadır. Bizden daha altta yer alan ülkelerin tamamının ülke topraklarında savaş yaşanan ülkelerden oluşması, ülkemizin durumunun vahametini gösteriyor.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *