Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Temsilcisi Nursen İnal, “Kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar davalarında uygulamada delil olmasına rağmen, faillerin tutuklanmadığını görüyorduk. Bu paketle, somut delil şartı ile de bu tutuklama iyice imkansızlaştırmaya çalışılıyor. Çocukları, faili kim olursa olsun, istismara karşı korumak devletin görevi” açıklamasını yaptı.
Yeni düzenlemeyle faillerin tutuklu yargılanması zorlaşacak
4. yargı paketinin cinsel istismar, eziyet, kasten öldürme gibi katalog suçlarda yargılama esnasında tutuklamayı zorlaştırdığını açıklayan İnal, “13. maddeye göre bu suçlarda yargılama için 'somut delil şartı' getirildi. Bu suçlarda tutuklama şartları arasında zaten kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olgular aranıyordu. Bu bahanelerle, cinsel suçlarda tutuklama kararı neredeyse istisnai olarak veriliyordu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu-Kadın meclisleri olarak takip ettiğimiz davalarda, kadınlara, çocuklara yönelik şiddetle ilgili etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi mücadelemiz sayesinde mümkün olabiliyor. Kadınların ve çocukların davalarında adaletsiz kararlar verilirken, deliller dikkate alınmazken, bu yargı paketiyle faillerin tutuklu yargılanması zorlaşacak” uyarısında bulundu.
Failleri cesaretlendirecek
İnal, somut delil şartının özellikle cinsel istismar olaylarında şikâyet etmeyi de zorlaştıracağına dikkat çekti. “İstismara uğrayan bir çocuk için bunu dile getirmek bile çok zorken, somut delili elde etmesi beklenemez. Bu madde çocuğun, kadının beyanının esas alınmasını tehlikeye atıyor. Çocuğa, kadına, istismarı ispatla demek, şiddet uygulayan erkeği korumayı ve bu yöndeki suçlarda cezasızlığı daha da artıracaktır ve failleri cesaretlendirecektir. Oysa ki kadının ve çocuğun beyanları somut delil” dedi.
Kadınlar ve çocuklar söz konusu olunca yapılması gerekenler yapılmıyor
“Kadınlar ve çocuklar söz konusu olunca yapılması gerekenler yapılmıyor” ifadelerini kullanan İnal, “Kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden imzayı çeken siyasi iktidar, 4. yargı paketiyle de yine failleri koruyan yasalar düzenliyor. İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote sözleşmesi,6284 gibi kapsamlı yasalar varken ama uygulanmıyorken getirdikleri hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Toplum tarafından hatta AKP içerisinden bile yargı paketine itirazlar ve tepkiler var. Gün geçtikçe de toplumun daha büyük bir kesimi bunu fark ediyor ve mücadelemiz de her geçen gün güçleniyor. Sürekli, her gün mücadeleye devam ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz. Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygulatarak adaleti sağlayacağız” şeklinde konuştu.
Çocuk İzlem Merkezleri’nin her yerde kurulması lazım
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Temsilcisi Nursen İnal, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesi kararından cesaret alanlar şimdi de Lanzarote Sözleşme’ni, 6284’ü, nafaka hakkımızı, Medeni Kanun’u işaret etmeye başladılar. Çocukları istismardan koruyacak, hakları ile yaşamasını sağlayacak olan Lanzarote Sözleşmesi’nin, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin, Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi’nin tam uygulanmasıdır. Bu sözleşmeler, belgeler tam ve etkin uygulandığında çocuk istismarını önlemek mümkün. Kaç çocuğun istismar edildiğinin açığa çıkması; önleyici, koruyucu ve destekleyici tedbirlerin yerine getirilmesi, risk faktörlerinin takip edilmesi, Çocuk İzlem Merkezleri’nin her yerde kurulması ve soruşturma süreçlerinin etkin işletilip çocuklar için adaletin sağlanması mümkün.” Hüseyin Karataş
RSS