Av. Dökünlü, “Hayvan sahiplenmenin belki de en güzel getirisi olan dostluk, sosyallik, mutluluk gibi yanları dışında doktorlarda birçok hastalığın tedavi sürecinde bir kedi, köpek sahiplenmeyi önermektedir. Çünkü hem psikolojik açıdan hem de sağlık olarak bireye iyi gelmektedir. Bunun yanı sıra bir köpekle oynamak ya da bir kediyi beslemek çocuklarımız içinde birçok fayda sağlayabilir. Çocuğunuzun gelişimine büyük katkıları olan evcil hayvanlar sorumluluğu, disiplinli olmayı, hayata alıştırmayı, yalnızlık hissini engellemesini, duyarlılığının artması gibi birçok alanda gelişimlerine destek olur” diye açıklama yaptı.
Hayvan Hakları Yasası ile mikroçip uygulaması zorunlu hale geldi
Hayvan Hakları Yasası ile mikroçip uygulamasının zorunlu hale geldiğini belirten Dökünlü, “Mikroçip uygulaması aslında ülkemizde uzun zamandır kullanılmaktaydı. Fakat yurtdışı çıkışları ve şecere bilgileri haricinde herhangi bir zorunluluğu yoktu. Bu yıl çıkan Hayvan Hakları Yasası ile mikroçip uygulaması da zorunlu hale geldi. Mikroçip uygulamasının herhangi bir olumsuz yönü bulunmuyor. Evcil hayvanlara takılan mikroçipler petvet adı verilen bir portala, evcil hayvan sahibinin üzerine kayıt ediliyor. Tarım il müdürlüklerinden temin edilen karnelerdeki seri numarası ile mikroçipler birbirleri ile eşleştiriliyor ve herhangi bir karne kayıpları durumlarında artık veteriner kliniklerine değil, il veya ilçe tarım müdürlüklerine dilekçe ile beyan ediliyor. Mikroçip uygulamasının en güzel özelliklerinden bir tanesi de kayıplar söz konusu olduğunda devreye girecek olması” ifadelerine yer verdi.
Dökünlü, “Veteriner Hekim kliniklerine gelen evcil hayvanların önce mikroçipleri okutulacak ve sistemde çıkan kişi ile eşleşmesinin kontrolü amaçlı evcil hayvana ait karne gösterilmesi istenecek ve bu durumda şüpheli işlemleri tespitler daha da kolaylaşacak. Herhangi bir evcil hayvan kayıp durumlarında da en yakın tarım müdürlüğüne dilekçe verilmesi gerekmekte. Verilmediği takdirde sokakta bulunan evcil hayvanların mikroçiplerinden yola çıkılarak sahibine ulaşılacak. Eğer ki bir kayıp dilekçesi bulunmaması durumunda evcil hayvanını terk etmekten yasaya uygun cezalar uygulanacak” diye açıklamada bulundu.
Hayvana tecavüz edenler hapis ve toplumdan dışlanma cezasına çarptırılmalı
“Hayvana tecavüz, tıp dilindeki adıyla zoofili, hayvanlarla ilişkili tekrarlayıcı cinsel eylem, yoğun fantazi ve dürtüleri içeren bir cinsel sapkınlık olarak tanımlanmaktadır” diyen Av. Dökünlü, “Bu kişiler partneri olsa bile cinsel uyarılma ve doyumunu yalnızca hayvanlarla ilişkili cinsel imge ve fantazilerle sağlayabilen bir kişi bu dürtüsünü eyleme geçirmemiş olsa bile zoofilik olarak tanımlanır. Zoofili, kişilik bozuklukları, dürtü kontrol sorunları, özellikle karşı cinsle iletişim becerilerindeki eksiklikler, özgüven yetersizliği ve beyindeki yapısal bozukluklardan kaynaklanabilir. Sapkınlık önce masumdan başlıyor. Hayvana tecavüz edenler hapis ve toplumdan dışlanma cezasına çarptırılmalı gerekirse rehabilitasyon ile hastalıklı düşüncelerinden kurtulmaları sağlanmalı” şeklinde konuştu. Özer Karınca
RSS