ANASAYFA arrow right Ekonomi

Emeklinin yüzde 80’ine, aldığı maaş yetmiyor!

Emeklinin yüzde 80’ine, aldığı maaş yetmiyor!
YAYINLAMA: 04 Ekim 2020 / 19.07
GÜNCELLEME: 04 Ekim 2020 / 19.07
En düşük emekli maaşının asgari ücretin altın olmaması için TBMM’ye kanun teklifi veren CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, “Bağ-Kur emeklisi olan bir çiftçi 941 lira emekli maaşı alırken, asgari ücretli emeklisi 1500 lira almaktadır. Bu kanun teklifiyle çiftçi emeklisi 941 lira yerine 2324 lira maaş alacaktır” ifadelerini kullandı.

Emekli maaşlarının düşüklüğünü gündem getiren Yılmazkaya, en düşük emekli maaşı ile en yüksek emekli maaşı arasında 20 kat fark olduğunu belirtti. Birçok emekli aldığı düşük maaşlarla işsiz çocuklarına veya torunlarına bakmak zorunda kalıyor. “Bu adaletsizliği değiştirmek gerek” diyen Yılmazkaya, “CHP olarak verdiğimiz bu kanun teklifini diğer partilerde desteklerse emeklilerimiz için önemli bir adım olur” ifadelerini kullandı.

Yılmazkaya, “Sosyal devleti ilkesinden uzak uygulamalar sergileyen AKP hükümeti, fakirliğe, açlığa muhtaç ettiği insanlara gıda ve kömür dağıtmayı, sosyal yardım konusunu istismar ederek bir siyasi rant hesabına dönüştürmüştür. Ekonominin büyüdüğü iddia edilen bir dönemde bireye düşen refah payından yoksun olan emekli, dul ve yetimlerimiz Anayasamızda yer alan 'Sosyal Devlet' ilkesi gözetilmeden açlık sınırının altında borç içinde yaşamak zorunda bırakılmaktadır” ifadelerini kullandı.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun değişiklik yapılmasını teklif eden Yılmazkaya, kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi;

“Ülkemizdeki 12 milyonun üzerinde emeklinin %80’nin aldığı emekli aylığı ile geçinemediği, yokluk ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği, ömrünün geri kalanında refah düzeyinde yaşamak için mücadele içinde olduğu, muhalefet tarafından bilindiği kadar iktidar tarafından da bilinmektedir.

Bugün en düşük Bağ-Kur emeklisi çiftçi 941 lira emekli maaşı alırken, asgari ücretli emeklisi 1500 lira almaktadır. 2020 yılı açlık ve yoksulluk sınırının 2438 lira olduğu gerçeğinden yola çıkılırsa AKP iktidarının emekliliğimizi açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği net bir şekilde görülmektedir. Ülkemizde emeklilerin ekonomik sorunları mevcut iktidar tarafından bilinmesine rağmen yıllardır görmezden gelinmekte ve bu sorunlar bir türlü çözüme kavuşturulmamaktadır.

Anayasanın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti “sosyal bir hukuk devletidir”. Yine, Anayasanın 55. maddesi ücrette adaleti hükme bağlamış ve maddenin 1. fıkrasında “ücret, emeğin karşılığıdır” denilmiştir. Ve beraberinde Anayasanın 60. maddesinde de “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” denilerek sosyal güvenlik hakkı Anayasal güvence altına alınmıştır.

Bu Anayasal düzenlemelere rağmen, sosyal devleti ilkesinden uzak uygulamalar sergileyen AKP hükümeti, fakirliğe, açlığa muhtaç ettiği insanlara gıda ve kömür dağıtmayı, sosyal yardım konusunu istismar ederek bir siyasi rant hesabına dönüştürmüştür. Ekonominin büyüdüğü iddia edilen bir dönemde bireye düşen refah payından yoksun olan emekli, dul ve yetimlerimiz Anayasamızda yer alan 'Sosyal Devlet' ilkesi gözetilmeden açlık sınırının altında borç içinde yaşamak zorunda bırakılmaktadır.”

Bu Kanun Tasarısıyla Emeklilerimizin Onurlu Yaşamlarını Sürdürebilecekleri Bir Sistem Hedeflenmektedir

Diğer partilerinde bu kanun tasarısına destek vermesi gerektiğini vurgulayan Yılmazkaya emekli maaşlarının artırılması noktasında şu konuların altını çizdi; “Bugün ülkemizde emekli, dul ve yetimlerin tamamına yakını açlık sınırının altında aylık almaktadır. SGK’nın verilerine göre emekli yurttaş sayımız 2010 yılı sonu itibarıyla 9 milyon 498 iken, 2016 yılında 11 milyonun üzerinde iken 2018 yılı Nisan verilerine göre, Türkiye'de 12 milyon 324 bin 186 kişi devletten emeklilik, malullük, ölüm aylığıyla, dul ve yetim maaşı alıyor. Buna karşın SGK'ye prim ödeyen çalışan sayısı ise 22 milyon 407 bin 415 kişiye çıktı.  Aileleriyle birlikte bu sayı ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Böylesine büyük ve önemli bir kesim sosyal güvenlik hakkından, emeğinin karşılığını almaktan yoksun bırakılmakta sosyal devlet ilkesinin gereklerinden yeteri kadar yararlanamamaktadır. 

AKP Hükümeti 18 yıllık iktidarı dönemince emeklilere umut vermiş, ancak emeklilerin bu umutları hep bir başka bahara kalmıştır. Emekliler siyasi iktidar tarafından sürekli aldatılmış ve hayal kırıklığına uğratılmıştır. Emekliler arasındaki maaş adaletsizliğini gidereceğini vadeden AKP hükümeti buna karşın emekli maşını daha da adaletsiz hâle getirmiştir.

Bu yasal düzenlemeyle emeklilerimizin sorunlarına bir nebzede olsa çözüm üretmek, yaşadıkları gelir adaletsizliğine karşı onurlu yaşamlarını sürdürebilecekleri bir sistem hedeflenmektedir” dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *