ANASAYFA arrow right Güncel

Ekonomik toparlanmanın merkezine halk sağlığını koymalıyız

Ekonomik toparlanmanın merkezine halk sağlığını koymalıyız
YAYINLAMA: 26 Mayıs 2020 / 18.49
GÜNCELLEME: 26 Mayıs 2020 / 19.28

COVID-19 salgınıyla mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarının da aralarında bulunduğu, 90 farklı ülkeyi temsilen bir araya gelen 40 milyondan fazla doktor, hemşire ve sağlık uzmanı, G20 liderlerine bir mektup gönderdi. Mektup, gelecekte oluşabilecek krizlerden kaçınmak ve dayanıklılığı artırmaya yardımcı olmak için, halk sağlığının ekonomik toparlanma paketlerinin merkezine konulmasını talep ediyor.

2015’de Paris’de imzalanan iklim anlaşmasının öncesinde sağlık konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesinden bu yana gerçekleşen bu en büyük seferberlikte, Dünya Tıp Birliği (World Medical Association), Uluslararası Hemşireler Konseyi (International Council of Nurses), İngiliz Milletler Topluluğu’ndaki Hemşireler ve Ebeler Federasyonu (Commonwealth Nurses and Midwives Federation), Dünya Aile Doktorları Birliği (World Organization of Family Doctors) ve Dünya Halk Sağlığı Dernekleri Federasyonu’nun (World Federation of Public Health Associations) da aralarında bulunduğu sağlık uzmanlarını temsil eden 200'den fazla tıbbi dernek ve kuruluş, üyeleri adına mektubu imzalarken, binlerce sağlık uzmanı da mektubu bireysel olarak imzaladı.

Mektup, Dünya Sağlık Örgütü, Küresel İklim ve Sağlık İttifakı (Global Climate and Health Alliance) ve Her Nefes Önemlidir (Every Breathe Matters) tarafından da destekleniyor.

HASUDER Başkanı Dr. Okyay: Ekonomik toparlanmanın merkezine halk sağlığını koymalıyız

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Başkanı Dr. Pınar Okyay: “Sağlık çalışanları olarak ülkelerin, ekonomilerin ve toplumların Covid-19 gibi ani salgınlara ne kadar kırılgan olduğunu anladığımız bir dönemden geçiyoruz. Bu kriz bize halk sağlığının önceliklendirilmemesi halinde tüm dünyaya ne kadar pahalıya mal olabileceğini gösterdi. 40 milyon meslektaşımızla birlikte bu mektuba imza atmanın çok önemli bir mesajı olduğunu düşünüyoruz: Salgın sonrasındaki ekonomik toparlanma çabalarını halk sağlığını merkeze koyarak planlamazsak, iklim değişikliği gibi yanı başımızda bekleyen sonraki bir krizde bu kadar şanslı olmayabiliriz.”

TTB Halk Sağlığı Kolu: Hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik politikalar ivedilikle hayata geçirilmeli

Türk Tabipler Birliği Halk Sağlığı Kolu Üyesi Doç. Dr. Gamze Varol: “Sağlıklı bir çevrede yaşamak, sağlıklı olabilmek ve sağlıklı kalabilmenin ön koşulu. Covid-19 pandemisi insanlığa bir kez daha sınırların gerçekte var olmadığını ve adil bir dünya düzenine ne kadar çok gereksinimimiz olduğunu gösterdi. Hepimizin iklim, çevre ve insan sağlığı arasındaki bağı görmemizi sağladı. Bunu halk sağlığı için fırsata dönüştürebilmeliyiz. Ülkemizde hava kirliliği, sağlığımızı olumsuz etkileyen en önemli çevresel sorun, binlerce erken ölüm, hastalık ve sakatlığın nedeni. Bu nedenle hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik politikaların ivedilikle hayata geçirilmesi yaşamsal önemde. Ülkemizde ve tüm Dünya’da politika belirleyicilerden halk sağlığını öncelemelerini, hava kirliliği önlemleri başta olmak üzere iklimi, havayı, suyu ve toprağı koruyacak kararlara imza atmalarını talep ediyoruz."

Dünya Tıp Birliği Başkanı Miguel R. Jorge: Sağlıklı ve yeşil bir toparlanma

Dünya Tıp Birliği Başkanı Miguel R. Jorge, "Sağlık sektörü çalışanları, bu krizde ön saflarda yer aldı ve harekete geçmekte geç kalındığı için çok fazla yaşam kaybına şahit oluyoruz. Artık yaşamı sağlıkla idame ettirmenin gezegenin sağlığına bağlı olduğunu her zamankinden daha açık şekilde görüyoruz. Toparlanma sürecine girerken, bizleri daha fazla zarar görmekten koruyan bir sistemi inşa etmemiz gerektiğini görmezden gelemeyiz. Bu sebeple hükümetlerin, kurtarma paketlerini değerlendirirken, halk sağlığını dikkate almaları önem arz ediyor. Kapsamlı bir yaklaşımla hazırlanacak sağlıklı ve yeşil bir toparlanmaya hemen şimdi ihtiyaç duyuyoruz” diyor.

Uluslararası Hemşireler Konseyi'nden "sürdürülebilir gelecek" mesajı

Uluslararası Hemşireler Konseyi Başkanı Annette Kennedy, “Covid-19 dünyayı durma noktasına getirerek, bizleri geçmişi yeniden değerlendirme zorunluluğunda bırakıyor. Bu durum, bizlere, gezegene ve üzerindeki tüm insanlara fayda sağlayacak değişiklikler yapmak için eşsiz bir fırsat sağlıyor. İklim değişikliği, dünya nüfusunun sağlığına şimdiden ve önemli ölçekte tehdit oluşturuyor. Hükümetleri, çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşanabilir ve sürdürülebilir bir iklimde, sağlıkla büyüyebilmeleri için kirlilik seviyelerinin kriz öncesi seviyelere dönmemesini sağlamaya davet ediyoruz. Covid-19 küresel salgınından olumlu olarak değerlendirebilecek bu yegane fırsatın elimizden kaymasına izin vermek affedilemez. Uluslararası Hemşireler Konseyi üyeleri, gelecekte oluşabilecek krizlere hazırlıklı olmanın, sağlık hizmetlerine yatırım ve iklim değişikliğini önemsemekten geçtiğinin farkında. Sürdürülebilir bir geleceği ancak, sağlık hizmetlerine ve çevreye yatırım yaparak sağlayabiliriz" diyor.

"Hükûmetler, şirketlerin baskılarına boyun eğmemeli"

Küresel İklim ve Sağlık İttifakı (Global Climate and Health Alliance, GCHA) Genel Müdürü Jeni Miller, “Ekonomik toparlanmanın sağlıklı şekilde gerçekleşmesi; insanların, ekonominin ve gezegenin sağlığının yakın ilişkisini gözetiyor. Yaşadığımız pandemi, ekonomik iyileşmenin küresel sağlık sisteminin dayanıklılığını güçlendirecek şekilde planlanması gerekliliğini gösteriyor. Ulusal toparlanma programları, büyük ölçekli kamu fonu yatırımları aracılığıyla tasarlanırken, hükümetlerin, bu önemli ilişkiyi göz önünde bulundurması gerekiyor. Bu kapsamda hükümetlerin, insan sağlığı üzerinde doğrudan etkileri bulunan çevre standartlarında esneklik sağlamak üzere şirketlerin baskılarına boyun eğmemeleri gerekiyor. Yaşanan kriz, işlerin her zamanki şekliyle yürütüldüğü düzene geri dönmek yerine, insanları ve gezegeni koruyan bir gelecek yaratmak için cesur adımlar atmanın zamanının geldiğine işaret ediyor“ diyor.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *