Ekonomik kriz nedeniyle toplumda yaşanan olumsuzluklara karşı sessiz kalmakla suçlanan sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek, ortak tavır alması gerektiği vurgulanıyor. Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin gerçek gücü ve rolünün iyi anlaşılamadığı ifade edilirken, toplumsal duyarlılığın harekete geçirilmesine bu örgütlerin öncülük etmesi gerektiği ifade ediliyor. Konuyla ilgili olarak Sabah’ın sorularını yanıtlayan sivil toplum örgütü temsilcileri de tavır alınmasından yana, ama henüz harekete geçme cesareti gösteren kimse yok.
Gaziantep Rotary Kulüp Başkanı Halil Güleç, sivil toplum örgütleri olarak böylesine önemli bir konuya duyarsız kalınmasına anlam veremediklerini söyleyerek, “Bankaların, akabinde avukatların uyguladığı tavır hiç hoş olmuyor. Borçlu olan insanlara, işadamına, sanayiciye karşı gerçekten çok acımasızca hareket ediyorlar. Çok daha olumlu ve yapıcı hareket edebilirler. Zaten bir yandan kriz bir yandan devalüasyon ve yüksek faiz vurmuş, bir de işlem sırasında acımasız bir tavır takınılması hoş değil. Yasalar elbette uygulanacak, ancak insanların da önemli olduğu unutulmak. Daha ılımlı şekilde sorunlara çözüm bulunabilir” dedi.
Toplumun büyük bir kesiminin bugün bankalarla ilgili sorunu bulunduğunu hatırlatan Güleç, “Bankaların bu acımasız uygulamalarına karşılık sivil toplum örgütlerinin devreye girmesi gerek. Bu alanda artık bir şeyler yapılmalı. Fakat nedense Türk milletinin yapısından mı ileri geliyor herkes bu durumu seyrediyor. Hep çekimser kalıyorlar. Aslında son derece yanlış bir taktik” dedi.
RSS