“Bu noktadan bakıldığında eğitimde hiçbir surette tasarruf olmaz ve eğitimde tasarruf demek üretimde kayıp demektir. Gaziantep alışkanlıkları ile var olan bir şehir ve her ne kadar para yönetme yönü başarılı olsa da eğitim yönü ikinci plana itildi. Eğitimin en önemli ayaklarından olan öğretmenin özlük hakları, sosyal yaşamı ve ekonomisi rahat olmalı ve emeğinin karşılığını almalıdır ki eğitimin verimi yüksek olsun” ifadelerini kullandı.
Öğretmenler, mobbing ve dayatmalara karşı direniyor
Öğretmenler mesleki çalışmaları dolayısıyla mobbing ve dayatmalara hedef olmaması gerektiğinin altını çizen Arpat, “Öğretmenlerin görevlerini rahat yapmaları için gerekli materyal ve donanımlar sağlanmalı. Eğitim iş Sendikası olarak şehrimizin eğitim sıralamasını önlere çekecek sadece eğitim odaklı çalışmalar yapabilecek donanıma sahibiz. Ayrıca önemle belirtmeliyim ki; seçmeli ders dayatmasından bir an önce vazgeçilmeli, bilimsel ve günümüz ihtiyaçları doğrultusunda, amasız, veli isteği ile seçmeli dersler seçilebilmeli” açıklamasında bulundu.
Başkan Arpat, “Olması gereken seçmeli dersin belirleme sürecinin, velinin bilgisi dahilinde, öğrenci tarafından yapılmasıdır” derken, “Buradaki asıl amaç, öğrencinin kendini keşfetmesi, kendi ilgili olduğu alanda donanımlı hale gelmesidir. Ülkenin geleceğini direkt olarak ilgilendiren bu konu, partizan okul idarecilerinin koltuğunu sağlamlaştırmak için yapacağı hamlelere kurban edileme, ettirmeyiz! Ancak daha önce belirttiğim ve bu koşullarda Gazi şehrimizi eğitim sıralamasında nitelik olarak üst seviyelere çıkarılabiliriz. Türkiye’nin her ilinde konunun takipçisi olduğumuzu ve dayatmanın devreye sokulduğu her yerde mücadele edip, hukuki yollara başvuracağımızı ilan ediyoruz” şeklinde konuştu.
Yüzde 3+ yüzde 3’lük zammı kabul etmiyoruz
Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Arpat, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Bir diğer gündem maddemiz ise; halkı yoksullaştıran ekonomi politikalarıdır. Bu politikayı uygulayanlara, ‘Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller demek ki’ diyenlere halkın hakettiğinin kuru ekmekten fazlası olduğunu göstermenin, emeğin hakkını yüceltip insanca yaşama yakışır ücretler almanın vaktidir! Tam bu noktada yüzde 3+ yüzde 3’lük zammı kabul etmiyoruz. Bu yıl halkın enflasyonu olan yüzde 29,9 haklı talebimizdir. Biz devrimciliğimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten, devlet adamlığını Mustafa Necati’den, eğitimciliğimizi İsmail Hakkı Tonguç’tan ve Hasan Ali Yücel’den, eğitimimizi Köy Enstitülerinden, sendikal örgütlenmemizi Fakir Baykurt’tan alan bir düşünce ve idealden gelmekteyiz. Camiamız adına söylenecek gündeme dair birçok şey var iken susmak bizim kültürümüzde yok.” Fatma Karabacak