Fakültelerin arttırılmasıyla kaliteli eğitimin verilemeyeceğine dikkat çeken Gaziantep Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, “Türkiye’de ki eczacılık fakülte sayısı dünyanın birçok ülkesinden daha fazla, ama dünya ilaç üretiminde ve ihracatındaki payımız binde 1-2 ile gösteriyor. Yani sayısının fazlalığı ilaç üretimine ve sektöre faydası yok. Dünyadaki ilaç ihracatındaki ülkelere bakıldığında ilk 20 ülke arasında yokuz. Sanayi, hastane, onkoloji gibi farklı eczacılık modelleri üzerinde çalışmak gerekiyor. Ayrıca giderek artan yardımcı eczacılarında özlük ve sosyal haklarının düzeltilmesi lazım” değerlendirmesini yaptı.
10 yıl içerisinde işsiz eczacılar ortaya çıkacak
Türkiye genelinde 27 bin eczanenin olduğunu açıklayan Demirci, “İlçelerle beraber kentimizde toplam 617 eczane bulunmaktadır. Gaziantep’te 3 bin kişiye bir eczane düşüyor. Dolayısıyla şu anda şehrimizde eczane açığı yok” dedi.
Kontenjanların daha da düşmesi gerekiyor
Başkan Demirci, “2023 yılında ulaşmamız gereken eczacı sayısına şu andan ulaşmış bulunmaktayız. Bu hızla devam edildiğinde 10 yıl içerisinde işsiz eczacılar ortaya çıkacak. Geçen yıl eczacılık fakültesini tercih etmek için 100 bin sınırı getirildi. Eğer bu sıralamanın altında iseniz tercih yapabiliyorsunuz, ama üzerindeyseniz tercih yapamıyorsunuz. Bu başlangıç için doğru bir uygulama ama bu rakamın ve kontenjanların daha da düşmesi gerekiyor” şeklinde konuşma yaptı.
Eczacılık fakültelerinin kontenjan sayılarının her yıl arttığına dikkat çeken Demirci, “2012 yılında fakülteye bin 600 öğrenci alınırken, geçen yıl 3 bin 900 öğrenci alındı. 2003 yılında 11 olan eczacılık fakülte sayısı 37’ye yükselmiş durumdadır. Yeni açılan fakültelerin önemli bir bölümünde çok az ya da hiç eczacı kökenli olmayan öğretim görevlileri bulunmaktadır. Başka bir bölümden kişinin dekan veya anabilim dalı başkanı olması akla ve bilime uygun değil” ifadelerini kullandı.
Nitelikli eğitim sadece bizim değil, tüm bölümlerin ortak sorunu
Gaziantep Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Nitelikli eğitim sadece bizim değil, tüm bölümlerin ortak sorunudur. Çok fazla kişiyi üniversite mezun yaparak bilimi ve kaliteli eğitimi yükseltemezsiniz. Bilim, özgürlük, liyakat ve dünyanın kabul ettiği evrensel kuralları ister. Rektör, dekan atanmasında ya da öğretim görevlisi alınması liyakatten uzak eş-dost-ahbap ilişkisi içerisinde yapılıyorsa bilimsel bir çalışma bekleyemezsiniz. Dünya çapında ilk 100 veya 200’lerde üniversitemiz yok. Demek ki bir yanlışımız, hatamız ve eksiğimiz var. Özel üniversiteler bile reklama AR-GE’den daha fazla para ayırıyor. Dolayısıyla nasıl bilim ve kaliteli, nitelikli eğitim bekleyeceğiz.” Hüseyin Karataş
RSS