“DSP değil ESD”

CHP Şehitkâmil İlçe Başkanı Ahmet Kınacılar, Ecevit’in sosyal demokrat değil, milliyetçi şoven bir yapıya bürünerek ikinci başbuğ olmaya çalıştığını belirtirken, Demokratik Sol Parti’nin adının Ecevit’i Sevenler Derneği (ESD) olarak değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
DSP lideri Bülent Ecevit’in, evrensel değerlerden uzaklaştığını vurgulayan Kınacılar, DSP içerisindeki huzursuzluğun artması ile partinin Ecevit’i Sevenler Derneği durumuna geleceğini iddia etti. Ecevit’in oy almak için tarikatlara bile yakınlık gösterdiğini, hatta “Bizim tabiatımızın bir kısmı tarikatlara dayanıyor” dediğini kaydeden Kınacılar şöyle dedi:

“Ecevit gericileşiyor”
Ecevit’le aramızda derin ideolojik farklılık var. Sosyal demokrat çizgiyi terk eden Bülent Ecevit, gerici, bağnaz ve şoven milliyetçilere partiyi teslim ediyor. Bugün Ecevit, Fettullah Gülen’in orta Asya da okul açmasına destek olduğunu övünerek söylüyor. Bizim DSP tabanı ile bir sorunumuz yok. Sonunda birliğin sağlanacağına inanıyoruz. DSP de Ecevit’i Sevenler Derneği olarak kalabilir”

“Kaçtığı yere kadar kovalarız”
Kınacılar, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in, “CHP’yi içime sindirebilirim. CHP ile hükümet kurabilirim” şeklindeki sözlerini olumlu bulduklarını da vurgularken, “Biz Ecevit’in kaçtığı yere kadar kovalarız. Birleşmeyeceğim, ama hükümet ortağı olalım diyorsa ona da varız. Ama Ecevit’in mevcut tavrının devam etmesi ile birleşmenin sağlanması mümkün görünmüyor. Birleşme ancak tabanda sağlanabilir” şeklinde konuştu.

“RP’nin hedefi sitemi yıkmak”
İktidarın büyük ortağı RP’nin rejimi yıkmaya çalıştığını vurgulayan Kınacılar, Cumhuriyetin demokrasi ile desteklenmesi gerektiğini, aksi halde İran Cumhuriyeti’ne veya iç savaşın yaşandığı Pakistan’a dönebileceğini bildiren Kınacılar şöyle konuştu:

“Refah Partisi Susurluk Çetesi’ni ortaya çıkarmaya çalışmıyor. Çünkü çetelerin var olması sistemin yıkılmasına neden olacak. Zaten RP’nin hedefi de budur. RP, mevcut, hukuk, eğitim, ordu, sağlık ve diğer sistemleri yıkarak, siyasal İslam’ı hakim kılmaya çalışıyor. Diğer taraftan biz şeriatla ordu arasında sıkışmak istemiyoruz. Ordumuzun yapısı bellidir. Ordu, siyasal İslamcıların faaliyetleri üzerine, halkın tepkisini öne çıkardı. Ancak Milli Güvenlik Kurulu kararları bir dayatmaca olmamalı. Sorun demokrasi sorunudur. Kürt sorunu, eğitim sorunu, sağlık sorunu, hukuk sorunu gibi tüm sorunlar demokrasinin tam olarak kurum ve kurallarıyla işlenmesiyle çözülebilir”.