ANASAYFA arrow right Ekonomi

Dolar 7.64 seviyesinde: ABD tahvil getirileri kaynaklı baskı hafiflese de sürüyor

Dolar 7.64 seviyesinde: ABD tahvil getirileri kaynaklı baskı hafiflese de sürüyor
YAYINLAMA: 10 Mart 2021 / 19.05
GÜNCELLEME: 10 Mart 2021 / 21.07
ABD tahvil getirilerinin hafta başında belirginleşen yükselişiyle 7.80'e yaklaşan dolar, yönünü 7.70'ten aşağı çevirdi. Ancak, bankacılara göre tahvil getirileri kaynaklı baskı devam ediyor.

ABD tahvil getirilerinin hafta başında belirginleşen yükselişle 7.8'e yaklaşan dolar/TL dün itibarıyla yönünü 7.7'den aşağı çevirse de bankacılar ABD tahvil getirileri kaynaklı piyasa baskısının devam ettiğine dikkat çekti. 

TL, pazartesi günü dolar karşısında yüzde 3'e yakın değer kaybettikten sonra dün yüzde 2'ye yakın değer kazancı yaşadı. Her iki hareket de gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel ancak ilgili para birimlerinin ortalamaların çok üzerinde gerçekleşti. Bankacılar üç yıl önceye göre işlem hacimlerinin üçte ya da dörtte bir seviyesinde olmasının hareketlerin daha volatil olmasında etkili olduğunu belirtti.

Öte yandan, Türkiye'ye özgü riskler de son dönemde satış baskısı yaratıyor. ABD ve AB ile ilişkiler, mevcut ekonomi politikalarının sürdürülebilirliğine ilişikin endişeler, TCMB'nin önümüzdeki hafta gerçekleştireceği faiz kararı ve lokallerin dövizden TL'ye dönme konusunda belirgin bir eğilim göstermemesi son dönemde TL'yi negatif ayrışmaya götüren ve takip edilen gelişmeler arasında öne çıkıyor.

Dolar/TL birkaç hafta önce 6.9'a kadar gerilemiş ancak sonrasında ekonomi politikalarının sürekliliğine ilişkin endişeler ve küresel satış baskısıyla yönünü yükselişe çevirmişti. 6.9 seviyesinden başlayan yükselişle birlikte bu hafta dolar/TL'de görülen en yüksek seviye 7.7840 oldu. Bu hareketle TL, 2021 kazanımlarını kaybetti.

Dolar, bugün 7.6, euro ise 9.08 seviyelerinde.

Küresel piyasalarda Asya borsaları, ABD tahvil getirilerinin yüksek talep gelen ihalenin ardından gerilemesi ve Çin borsalarının para politikasını sıkılaştırma endişeleriyle son dönemdeki sert düşüşün ardından toparlanmasıyla, iki ayın dip seviyesinden yükseldi.

Birçok piyasa yatırımcısı temkinli kalmaya devam ederken, bu haftanın ilerleyen günlerindeki 10 yıllık ve 30 yıllık Hazine tahvil ihalelerine gelecek talep belirleyici olacak. ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvil getirisi bir yılın zirvesi olan yüzde 1.6250'den sonra başlayan üç günlük düşüşün ardından bugün yüzde 1.54'te denge buldu.

Dolar endeksi dün üç buçuk ayın zirvesi olan 92.506 seviyesinden geriledikten sonra yüzde 0.2 artışla 92.147'de bulunuyor.

Öte yandan dün OECD, 2021 için küresel büyüme tahminini yüzde 5.6'ya, Türkiye büyüme beklentisini ise yüzde 2.9'dan yüzde 5.9'a revize etti.

Citi ve JPMorgan hafta başında, TCMB'nin enflasyon baskılarını kontrol altında tutmak adına mart ayında politika faiz oranında 100 baz puana kadar artış beklediğini açıkladı. Önceki hafta da Morgan Stanley'den James Lord TCMB'nin 100 puan faiz artırımına gitmesini beklediğini ve bu faiz artışının TL'nin istikrar kazanmasına yardımcı olabileceğini söylemişti. Bankacılar mevcut enflasyona göre yapılan hesaplamalara göre reel faizin 140 baz puana kadar gerilediğini, önümüzdeki aylarda bunun daha da düşecek olmasının orta ve uzun vadeli enflasyon tahminlerine yukarı revizyon olarak yansıyabileceğini öngörüyorlar.

Mevcut enflasyona göre reel faizin ayrıca dedolarizasyonu sağlayacak bir seviyede olup olmadığı da piyasada tartışılıyor. TCMB'nin bu ayki PPK toplantısının sonuçları 18 Mart'ta açıklanacak.

Türkiye'de faiz oranları başlıca ekonomilere göre en yüksek seviyede olsa da, enflasyonun Şubat ayında %15'in üzerine, en son 2019'un ortalarında gördüğü seviyelere yükselmesi faiz oranlarının daha da artacağına dair beklentileri tetikleyen en önemli sebep oldu.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Hakan Atilla'nın hafta başında görevinden istifa etmesinin ardından, kamu kurumlarındaki üst düzey değişikliklere dün de bir yenisi eklendi ve Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü Zafer Sönmez görevinden alındı. Analistler son değişikliklerin kafa karıştırıcı olduğunu belirtirken, piyasa kaynakları yakın zamanda üst düzey bazı kurul ve kamu kuruluşlarının yönetiminde değişikliklerin olabileceğine dair spekülasyonlar yapıldığını ifade etti.

Geçen haftalarda, rezerv tartışmaları ile gündeme gelen Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak'ın yeniden kabinede görev alma olasılığına ilişkin söylentiler piyasada baskı oluşturmuştu. Kamu kurumlarındaki söz konusu değişikliklerin kamu bankalarına da yansıyabileceği de söylentiler arasında yer alırken muhtemel bir kabine revizyonuna işaret edip etmediği ise piyasalarda merak konusu.

Bu hafta iç piyasada cari açık ve sanayi üretimi verileri de takip edilecek. Cuma günü açıklanması beklenen ekonomi reform paketi de haftanın önemli iç gündem maddelerinden biri.

Dış piyasalarda ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) perşembe günkü toplantısı izlenecek. Cuma günü ise TCMB'nin beklenti anketi önümüzdeki haftaki faiz kararı öncesi önemli bir diğer gündem maddesi olarak izlenecek.

Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ekonomi yönetimindeki değişim öncesi işlem gördüğü 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra 334/338 seviyesinde.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *