ANASAYFA arrow right Yaşam

DİSK'ten 14 günlük kapanma çağrısı: Salgın kontrolden çıktı

DİSK'ten 14 günlük kapanma çağrısı: Salgın kontrolden çıktı
YAYINLAMA: 27 Kasım 2020 / 19.32
GÜNCELLEME: 27 Kasım 2020 / 22.04
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir dizi sosyal ve ekonomik düzenlemenin yanı sıra 14 günlük kapanma kararının alınmasını istedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu, Coronavirus hastalarının artışının önüne geçmek için 14 günlük kapanmada dahil dört şart açıkladı.

“Salgın kontrolden çıktı” diyen Konfederasyon adına açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu; “İktidar pandemiden başarı hikâyesi çıkarmak için gerçeklerden ve bilimden uzaklaştıkça, ödediğimiz bedel ağırlaştı” ifadesini kullandı.

Salgının sağlığın yanında iş ve gelir kaybını getirdiğini vurgulayan Çerkezoğlu, bu durum ortadayken iktidarın salgınla mücadeleyi değil vaka sayıları ile mücadele yürüttüğünü kaydederek, “Bu acı tablo ortada iken ülkeyi yönetenler aylardır salgınla değil rakamlarla mücadele ederek vakit kaybetti. Hastalananların ve yaşamını kaybedenlerin sayılarını düşük göstererek, bilim insanlarının işini zorlaştırdı ve toplumda rehavet yarattı. İktidar pandemiden başarı hikâyesi çıkarmak için gerçeklerden ve bilimden uzaklaştıkça, ödediğimiz bedel ağırlaştı. Hasta rakamlarını saklamanın tükenen sağlık çalışanlarına ve tıkanan sağlık kurumlarına hiçbir yararı olmadı” dedi.

‘Sermayenin çıkarları halk sağlığının önüne geçiyor’

Sermaye kesimlerinin vergi borçlarının sıfırlandığını hatırlatan Çerkezoğlu, “Halkın işini ve geçimini güvence altına almadan, milyonları "salgından veya açlıktan ölme” tercihine mahkûm bırakarak, salgınla mücadele edilmiyor” şeklinde konuştu.

Salgının başından itibaren zorunlu sektörler dışında üretimin durdurulması gerektiğini en büyük tedbir olarak sunan DİSK, "Çarklar dönecek” ısrarı ile acil ve temel işler dışındaki işlerin belirli bir süreyle durdurulmaması Covid-19'un bir işçi sınıfı hastalığı olarak yaygınlaşmasına neden oluyor. Çarklar işçilerin canıyla dönerken, sermayenin çıkarları halk sağlığının önüne geçiyor” ifadelerini kullandı.

“Somut önlemler alınmadan, ideolojik propaganda ile, nasihat ile virüs durdurulamıyor” diyen Çerkezoğlu dört başlıkta salgına  karşı alınması gereken tedbirleri şu şekilde sıraladı:

Salgınla mücadelede bilgi olmadan olmaz. Bakanlığın "Bilim Kurulu”yla bile paylaşmadığı verilerin tamamı, il ve ilçe bazında toplumla paylaşılmalı, ilgili kurumlarla işbirliği yapılmalı ve virüs yayılmasını engelleyecek bilimin öngördüğü tedbirler kararlılıkla uygulanmalıdır.

Acil ve zorunlu işler dışında tüm işlerin en az 14 gün durması şart!

Acil ve zorunlu işler dışında tüm işyerlerini istisnasız olarak kapsamına alan, 14-21 gün süreyle gerçek anlamda kapanma acilen hayata geçirilmelidir. Bu süre zarfında halkın ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik ekonomik ve sosyal tedbirler alınmalı ve çalışanlar ücretli izinli sayılmalıdır. Kapanma süresinde işçi, işsiz, küçük esnaf, emekli yurttaşlar ve kadınlar devlet tarafından desteklenmelidir. 

Çalışma saatleri kısaltılmalı, mümkün olan işlerde kurallara uyularak evden çalışma sağlanmalı, kamuda ve özel sektörde dönüşümlü-kademeli mesai uygulamasına geçilmelidir.

Sosyal devlet, sosyal bütçe şart!

İşten çıkarma yasağı bütün istisnaları kaldırılarak devam etmeli, ancak ücretsiz izin uygulamasına derhal son verilmeli, kısa çalışma ödeneğinden faydalanma koşulları kolaylaştırılmalı ve bu ödenek en az asgari ücret düzeyine çekilmelidir.

Asgari kullanım bedelinde elektrik, su, doğalgaz, iletişim gibi temel hizmetler parasız olmalıdır.

Eğitimin yüz yüze yapılmasının uygun koşulları oluşturulana kadar, öğrencilerin gereksinimi olan uzaktan eğitime erişim cihazları ve internet bağlantısı ücretsiz olarak sağlanmalıdır.

Asgari ücret insanca yaşanacak bir düzeye çekilmeli ve vergi dışı bırakılmalıdır. 

2021 bütçesi kamusal hizmetleri geliştirecek, salgın süresince iş ve gelir kaybına uğrayan kesimleri destekleyecek biçimde oluşturulmalıdır. Salgın hızla devam ederken bütçe kaynakları, "mega projeler” adı verilen Kanal İstanbul gibi gereksiz kamu yatırımları için değil halkın sağlığı ve geçimi için kullanılmalıdır.

Sosyal devlet uygulamaları için şirketler ve büyük servetler vergilendirilmeli, dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payı azaltılmalıdır.  

Herkese parasız aşı şart!

Grip ve zatürre aşısında yaşandığı gibi, Covid-19 aşısının temininde gecikilmemeli, uygulamada ayrımcılık yapılmamalı, Covid-19 aşısı risk gruplarından ve sağlık emekçileri başta olmak üzere zorunlu işlerde çalışanlardan başlanarak herkese ücretsiz uygulanmalıdır.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *