Uluslararası Af Örgütü:
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne Yemen'deki olası savaş suçlarıyla bağlantılı silah şirketlerinin yöneticilerinin soruşturulması için resmi bir talep iletti.
Avrupa Anayasal Haklar ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) ile bir araya gelen Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) resmi bir soruşturma talebi iletti.
Konuya ilişkin açıklama yapan UAÖ, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı'nın, Avrupa merkezli silah şirketlerinin yöneticileri ile ruhsatlandırma yetkililerinin Yemen'de savaş suçları kapsamına girebilecek uluslararası insani hukuk ihlallerindeki sorumluluğu hakkında soruşturma başlatması gerektiğini söyledi.
300 sayfalık bildiri
Beş sivil toplum örgütü tarafından desteklenen ECCHR, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı'na sunduğu 300 sayfalık bildiri ve destekleyici kanıtlarla, Avrupa şirketleri ve devletlerinde görevli üst düzey yetkililerin Suudi Arabistan öncülüğündeki Koalisyon üyelerinin Yemen'de savaş suçları kapsamına girebilecek ihlallerde kullanılan silahların temin edilmesinde cezai sorumluluk taşıyıp taşımadığının soruşturulması çağrısında bulundu.
ECCHR, sivillerin ölümüne veya yaralanmasına yol açan; okulların, hastanelerin ve koruma altındaki diğer yapıların ise yıkılmasına veya hasar görmesine neden olan hukuka aykırı 28 hava saldırısında Avrupalı yetkililerin sorumluluğu olup olmadığının soruşturulmasını talep ediyor.
"Soruşturma, hesap vermelerini sağlar"
UAÖ Silah Denetimi Araştırmacısı Patrick Wilcken konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yürüteceği bir soruşturma, silah şirketi yöneticilerinin ticari kararlarıyla ilgili hesap vermelerini sağlama yolunda tarihi bir adım olacaktır.
Gerçek şu ki; Suudi Arabistan öncülüğündeki Koalisyon'a silah satışında payı olan herkes, bu silahların nasıl kullanıldığından az ya da çok sorumludur. Buna şirket yöneticileri ve devlet yetkilileri de dahil" dedi. Wilcken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı, en ağır suçlarda sorumluluk taşımaları halinde, şirket yetkililerinden hesap sorulacağına dair net bir mesaj iletebilir."
Silah ihracatı hiç durmadı
"Yemen'de yaklaşık beş yıllık savaşta işlenen ağır ihlallere ilişkin sayısız kanıt toplanmasına rağmen bazı Avrupa devletleri; okulları, evleri ve hastaneleri bombalayan Koalisyon üyelerine silah ihraç etmeyi sürdürdü.
"Bu ihracatlar uluslararası Silah Ticareti Anlaşmasının yanı sıra Avrupa hukuku ile ülkelerin iç hukukunun ağır ihlalidir.
"Devletler ihracat ruhsatlarını onaylamakla sorumludur. Birçok silah şirketi bu durumun kendilerini yükümlülükten muaf tuttuğunu öne sürüyor.
"Ancak devlet onayı, şirketlerin tüm ticari faaliyetlerinde insan haklarına saygı gösterme yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Uluslararası hukuk gereğince suç teşkil eden ihlallerde kullanılabilecek silahların ihraç edilmemesi de buna dahil.
"Bu bahane, ruhsat veren devletlerin olası savaş suçları ve diğer ihlallerde kullanılma tehlikesi olan silahları ihraç etme kararları nedeniyle eleştirildiği durumlarda daha da zayıf kalıyor.
"Herhangi bir şirket yöneticisi bir gazeteyi okuyup, bazı Avrupa devletlerinin insan hakları risk değerlendirmelerinde feci şekilde yetersiz kaldığını görebilir" diyen Patrick Wilcken, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Yemen'deki korkunç olaylar göz önünde bulundurulduğunda, şirket yöneticilerinin Koalisyona silah sağlama kararlarını gözden geçirebilecekleri bolca zamanı ve güvenilir bilgilere erişimi vardı.
"Devletlerin hatalı kararlarının arkasına saklanmanın faydası yok. Bundan sonra uluslararası bir ceza mahkemesinde cezai suçlamalarla karşı karşıya kalabilirler." Bianet
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne Yemen'deki olası savaş suçlarıyla bağlantılı silah şirketlerinin yöneticilerinin soruşturulması için resmi bir talep iletti.
Avrupa Anayasal Haklar ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) ile bir araya gelen Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) resmi bir soruşturma talebi iletti.
Konuya ilişkin açıklama yapan UAÖ, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı'nın, Avrupa merkezli silah şirketlerinin yöneticileri ile ruhsatlandırma yetkililerinin Yemen'de savaş suçları kapsamına girebilecek uluslararası insani hukuk ihlallerindeki sorumluluğu hakkında soruşturma başlatması gerektiğini söyledi.
300 sayfalık bildiri
Beş sivil toplum örgütü tarafından desteklenen ECCHR, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı'na sunduğu 300 sayfalık bildiri ve destekleyici kanıtlarla, Avrupa şirketleri ve devletlerinde görevli üst düzey yetkililerin Suudi Arabistan öncülüğündeki Koalisyon üyelerinin Yemen'de savaş suçları kapsamına girebilecek ihlallerde kullanılan silahların temin edilmesinde cezai sorumluluk taşıyıp taşımadığının soruşturulması çağrısında bulundu.
ECCHR, sivillerin ölümüne veya yaralanmasına yol açan; okulların, hastanelerin ve koruma altındaki diğer yapıların ise yıkılmasına veya hasar görmesine neden olan hukuka aykırı 28 hava saldırısında Avrupalı yetkililerin sorumluluğu olup olmadığının soruşturulmasını talep ediyor.
"Soruşturma, hesap vermelerini sağlar"
UAÖ Silah Denetimi Araştırmacısı Patrick Wilcken konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yürüteceği bir soruşturma, silah şirketi yöneticilerinin ticari kararlarıyla ilgili hesap vermelerini sağlama yolunda tarihi bir adım olacaktır.
Gerçek şu ki; Suudi Arabistan öncülüğündeki Koalisyon'a silah satışında payı olan herkes, bu silahların nasıl kullanıldığından az ya da çok sorumludur. Buna şirket yöneticileri ve devlet yetkilileri de dahil" dedi. Wilcken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı, en ağır suçlarda sorumluluk taşımaları halinde, şirket yetkililerinden hesap sorulacağına dair net bir mesaj iletebilir."
Silah ihracatı hiç durmadı
"Yemen'de yaklaşık beş yıllık savaşta işlenen ağır ihlallere ilişkin sayısız kanıt toplanmasına rağmen bazı Avrupa devletleri; okulları, evleri ve hastaneleri bombalayan Koalisyon üyelerine silah ihraç etmeyi sürdürdü.
"Bu ihracatlar uluslararası Silah Ticareti Anlaşmasının yanı sıra Avrupa hukuku ile ülkelerin iç hukukunun ağır ihlalidir.
"Devletler ihracat ruhsatlarını onaylamakla sorumludur. Birçok silah şirketi bu durumun kendilerini yükümlülükten muaf tuttuğunu öne sürüyor.
"Ancak devlet onayı, şirketlerin tüm ticari faaliyetlerinde insan haklarına saygı gösterme yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Uluslararası hukuk gereğince suç teşkil eden ihlallerde kullanılabilecek silahların ihraç edilmemesi de buna dahil.
"Bu bahane, ruhsat veren devletlerin olası savaş suçları ve diğer ihlallerde kullanılma tehlikesi olan silahları ihraç etme kararları nedeniyle eleştirildiği durumlarda daha da zayıf kalıyor.
"Herhangi bir şirket yöneticisi bir gazeteyi okuyup, bazı Avrupa devletlerinin insan hakları risk değerlendirmelerinde feci şekilde yetersiz kaldığını görebilir" diyen Patrick Wilcken, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Yemen'deki korkunç olaylar göz önünde bulundurulduğunda, şirket yöneticilerinin Koalisyona silah sağlama kararlarını gözden geçirebilecekleri bolca zamanı ve güvenilir bilgilere erişimi vardı.
"Devletlerin hatalı kararlarının arkasına saklanmanın faydası yok. Bundan sonra uluslararası bir ceza mahkemesinde cezai suçlamalarla karşı karşıya kalabilirler." Bianet