Gazeteci Yazar Oral Çalışlar yayın dünyasında yaşanan krizden etkilendiğini, kitabevlerinin kapandığını, kitap bastıranların sayısında büyük azalma olduğunu söylerken, haberciliğin çok pahalı bir iş haline geldiğini, birçok gazetenin kısıtlı imkanlarla yaşamını sürdürmeye çalıştığını ifade etti.
Cumhuriyet Kitap Günleri çerçevesinde kitaplarını imzalayan ve okuyucuları ile söyleşen Oral Çalışlar, yaşanan kriz nedeniyle yayın dünyasının çok zor durumda olduğuna dikkat çekti. Masrafların asgariye çekildiğini hatırlatan Çalışlar, “Habercilik çok pahalı bir iş. Birçok yere birçok gazete ve yayın kuruluşu muhabir gönderemiyor. Muhabirler çok kısıtlı imkanlarla çalışmak zorunda kalıyor. Medya dünyasında habercilik ve genel çalışmalar açısından kriz çok etkili oldu” dedi.
Türk insanının okumaya değil seyretmeye düşkün bir millet olmasının tehlikesine dikkat çeken Çalışlar, kitap okuma alışkanlığının yaygın olmamasının birçok nedenleri olduğunu vurguladı. Bunun başında yasakların geldiğini hatırlatan Çalışlar konuşmasına şöyle devam etti: “Kitap, gazete ye dergi okumayı yasak gören bir kültür devletin tepesinden inmiş değil. İkincisi ekonomik sorun. Siz 200 milyon lira verdiğiniz öğretmen ve memurdan her gün evine 500 bin liraya gazete, 5-6 milyona kitap götürmesini isteyemezsiniz. Bu mümkün değil. Kaldı ki kitap okuduğunda başı belaya da girebilir. Kitap okumayı artırmak için yapılacak şeylerin başında kültürü devletin sübvanse etmesi geliyor. Devlet, güvenliğe yaptığı sübvansiyonu kültüre yapmalı. Türkiye güvenlik devleti haline geldi. Tüm paramız güvenliğe gidiyor. Halbuki o paraların bir kısmını kitap okuyanları takip etmek için polise vermek yerine, kültür alanına yatırsalar daha iyi olur.
Türkiye’de kağıt fiyatlarının diğer ülkelere çök pahalı olduğuna dikkat çeken Çalışlar, “Dünya ülkelerinin çoğu kağıda sübvansiyon yapıyor. Kültüre sürekli devlet yardımı var. Ama ülkemizde her sabah kalktığımızda bir başka engelle karşılaşıyoruz. Tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması için devletin ciddi olarak kültüre ve kitaba para yatırması gerek. Ayrıca sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler kitap okumaya teşvik edecek programlar düzenlemeli. Bunun için de devletin tepesindeki mantığın değişmesi gerekiyor. Aksi halde insanları okumaya teşvik etmek çok zor” diye konuştu.
Çalışlar, Avrupa ülkelerinde hemen her yerde insanların sürekli kitap okuduklarını hatırlatırken, Türkiye’de ise biri kitap okuduğunda polisin hemen arkasından gelip hangi kitabı okuduğunu, yasak mı değil mi diye insanları hemen sorguya çektiğini ifade etti. Bu anlayışın kesinlikle değişmesi gerektiğini ifade eden Oral Çalışlar, kitap okuma alışkanlığının çocukluktan itibaren kazandırılması, okulda, evde, sokakta her yerde kitap okunması gerektiğini söyledi.
RSS