ANASAYFA arrow right Yaşam

Damgalama, insan hakları ihlali ve toplumsal ahlak meselesidir

Damgalama, insan hakları ihlali ve toplumsal ahlak meselesidir
YAYINLAMA: 11 Nisan 2021 / 18.39
GÜNCELLEME: 11 Nisan 2021 / 18.39
Gaziantep Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği, 11 Nisan Dünya Şizofreni ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, damgalamanın insan hakları ihlali ve toplumsal ahlak meselesi olduğuna dikkat çekti.” Ruhsal hastalıklarla ilgili bilinçlenme ve farkındalık tüm bireyler için önemli bir gerekliliktir” ifadesini kullandı

Dernek Başkanı Serpil Acıoğlu, “Şizofreni hastalarına yönelik damgalama; en temel insan hakları ihlali ve toplumsal ahlak meselelerinden biridir. Damgalama ile mücadelede kişi mahremiyetini göz ardı eden haberlerin yapılmaması için basın örgütleri kendi otokontrollerini yapmalıdır” diye konuştu.

Dernek, ayrıca hastalar ile ailelerin yaşadığı sorunları mektup olarak Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Gaziantep milletvekillerine gönderecek.

Arıca, “Ayrıca; RTÜK, şizofreni hastalarına yönelik küçük düşürücü ve damgalayıcı yayınlarla ilgili denetim görevini yerine getirmelidir. Damgalama, hastalıkla mücadelede hasta ve yakınlarını yalnızlaştırıp toplum dışına itmektedir. Bu durum mücadele sürecinde toplumsal risk ve maliyetleri arttırmakta” dedi.

Sağlığın fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bir bütün olduğuna dikkat çeken Acıoğlu, “Tüm bireyler için en temel ihtiyaç ve haktır. Ruhsal hastalıklarla ilgili bilinçlenme ve farkındalık tüm bireyler için önemli bir gerekliliktir. Ruhsal hastalıklarda genetik, önemli bir faktördür. Bununla birlikte; toplumsal hayatın içindeki travmatik olaylar da ruhsal hastalıklarda önemli bir tetikleyici etkiye sahiptir. (Terör ve şiddet olayları, doğal afetler, iş ve trafik kazaları, madde bağımlığı, işsizlik, kötü yaşam koşulları vb.) Ruhsal hastalıklar konusunda geliştirilecek toplumsal hassasiyet sayesinde, temel toplumsal sorunlarla mücadelede toplumsal bilinç de daha çok gelişecek” açıklamasını yaptı. 

Başkan Acıoğlu, “Şizofreni; düşünceleri, algıları, duyguları, toplumsal ilişkileri ve davranışları etkileyen bir ruhsal hastalıktır. Hemen hemen her kültürde yaklaşık 100 kişiden 1’ini etkilemektedir. Kalıtımsal faktörlerin, biyokimyasal faktörlerin, ruhsal, toplumsal, çevresel etmenlerin şizofreninin ortaya çıkışında rolü bulunmaktadır. Şizofreni hastalarında şiddet eğilimi normal sağlıklı bireylerle paralellik gösterir ve hastalarda şiddet öngörülüp engellenebilir. Şiddet hastalığın temel özelliği değildir. Şizofreni, kişilik özelliği, zeka belirtisi, hakaret ve delilik değil; sadece hastalıktır. (Tıpkı; kanser, obezite, organ yetmezliği vb. gibi.) Şizofreni kelimesinin hakaret olarak kullanılıp, hakaret davalarına konu olması kabul edilemez. Türkiye Psikiyatri Derneği öncülüğünde çeşitli meslek ve hak savunucusu sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Ruh Sağlığı Kanun teklifine Şubat 2018’de son hali verilmiştir. 2 Mart 2018 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi henüz meclis gündemine alınmamıştır. Gaziantep Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği ve Gaziantep’te faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri olarak etkin bir ruh sağlığı politikasının geliştirilmesi için Ruh Sağlığı Kanun teklifinin yasalaşmasının önemine dikkat çekmekteyiz” dedi. Fatma Karabacak

 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *