ANASAYFA arrow right Yaşam

Çocuk istismarında Türkiye 3’üncü sırada

Çocuk istismarında Türkiye 3’üncü sırada
YAYINLAMA: 18 Nisan 2021 / 19.26
GÜNCELLEME: 18 Nisan 2021 / 19.59
İlerici Kadınlar Meclisi Üyesi Emine Bulut, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısının son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttığını açıkladı

Bulut, “Adli sicil kayıtlarına göre son 5 yılda çocuk istismarı dava sayısında yüzde 50 oranında artış var. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye 3’üncü sırada. Bu utanç tablosunun başlıca sorumlusu bellidir. Çocukların hayatını yok edenler, tecavüzcüleri aklamaya çalışan yasalar çıkarmaya çalışanlar, 9 yaşında kız çocukları doğurabilir diye fetva verenler, istismarcıları kurtarmak için çırpınanlar, görmezden gelenler, gizleyenler, soruşturmayanlar, cezalandırmayanlar, olağanlaştırmaya çalışanlar, sessiz kalanlar ve kanıksayanların hepsi sorumlu” dedi.

Yasaların uygulanmaması kadına yönelik şiddeti arttırıyor

Kadına yönelik şiddetin artmasını yasaların ve kanunların uygulanmamasına bağlayan Bulut, “Toplumda kadın; evine ve çocuklarına bakması, eşine hizmet etmesi, ne olursa olsun susması gereken bir konumda. Bu düşünce ile kadın sürekli olarak baskı altında tutulmakta ve şiddete maruz kalmakta. Şiddete maruz kalan kadın şikâyette bulunduğu zaman eli boş dönüyor ve çoğunlukla sonu hüsranla bitiyor. Yasaların ve kanunların uygulanmaması kadına yönelik şiddeti arttırmaktadır. Yasalar ve en önemlisi İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansa ortada böyle bir sorun kalmayacak” tespitini yaptı.

Bulut, İstanbul Sözleşmesi’nin kadın-erkek arasındaki fiili eşitliğin gerçekleştirilmesinin yanı sıra kadınlara yönelik şiddeti önlemede önemli bir unsur olduğunu hatırlattı. “Şiddet bir ayrımcılıktır ve insan hakları ihlalidir. Bu ayrımcılığın ortadan kaldırılabilmesi için şiddetin ortadan kaldırılması gereklidir. Ayrımcılık ve şiddet toplumsal cinsiyet temellidir. Sözleşme; toplumsal cinsiyeti, ‘herhangi bir toplumun, kadınlar ve erkekler için uygun olduğunu düşündüğü sosyal anlamda oluşturulmuş roller, davranışlar, faaliyetler ve özellikler olarak kabul eder” ifadelerini kullandı.

İlerici Kadınlar Meclisi Üyesi Emine Bulut, “Sözleşme, kadın cinayeti davalarında genel olarak gördüğümüz ‘yemek yapmadı, yemeği çok tuzlu yaptı, kadınlık görevlerini yerine getirmedi, beni reddetti, sözümden dışarı çıktı, namusumu kirletti, erkeklik gururumla oynadı’ gibi gerekçelerle ceza indirimleri almanın önünü açan cinsiyet eşitliğine aykırı söylemleri kabul etmez. Sözleşme, şiddet, cinsel istismar, taciz, tecavüz, zorla ve erken yaşta evlendirilme ile namus cinayetleri gibi şiddete gerekçe olabilecek durumların önüne geçilmesini, önleyici tedbirler alınmasını gerektiğini söyler. Kadınların toplumda ikincilleştirilmesinin, ötekileştirilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunur. Aynı zamanda toplumda ötekileştirilen LGBTİ+ bireyler içinde maddeler içerir. Bu nedenle sözleşme kadın-erkek eşitliğini sağlamaktadır. İstanbul sözleşmesi önemlidir, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” açıklamasını yaptı. Fatma Karabacak

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *