Osmaniye, Adana, Antalya, Mersin, Muğla, Kayseri Yahyalı, Manisa Soma, Kütahya Emet, Balıkesir Merkez, Kilis Merkez, Kahramanmaraş, Kocaeli Derince, Kastamonu Taşköprü, Sakarya, İstanbul, Hatay İskenderun, Bursa Keleş, İzmir Ödemiş, Diyarbakır Dicle ve Karaman Merkez’de çıkan orman yangın ciğeri ve yürekleri dağladı.
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Gaziantep Eski Sekreteri ve İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, yaptığı açıklamada, ormanların geleceğimiz olduğunu, geleceğimizin korunması ve sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin birçok ilinde çıkan orman yangınlarıyla ciğerimiz, yüreğimiz yandı. Bu ormanları yakanları lanetliyor ve bir an önce yakalanıp adalet karşısına çıkarılmasını ve en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Son 5 yılda yaşanan orman yangınlarının yüzde 87’si insan kaynaklı
Son 5 yılda yaşanan orman yangınlarının yüzde 87’sinin insan kaynaklı olduğunun altını çizen Güçyetmez, “Orman varlıkları en büyük zenginlik kaynağımızdır ve bu kaynağımızı her ne olursa olsun korumak bizlerin birincil ve en önemli vazifesidir. Ancak çıkan yangınlarda görüldü ki yeterli yangın uçağımız, helikopterimiz, orman ve korularda yangın tahkimat vanalarımız ve söndür sistemimiz yok. Bu eksiklerin bir an önce giderilmesi ve tamamlanması elzemdir. Çünkü yanan sadece bir ağaç veya orman değildir, yanan geleceğimizdir, yanan yeşil alanlarımızdır, yok olan oksijenimizdir, yok olan doğanın kendisi” ifadelerini kullandı.
Güçyetmez, ormanların; insanlığa gıda, yakıt, barınak, temiz hava ve su, ilaç, gelir kaynağı, istihdam, dinlenme, peyzaj gibi maddi-manevi birçok ekonomik, ekolojik, sosyo-kültürel faydalar sunan tabii bir kaynak olduğunu dile getirdi, yanan ormanlık alanların yeniden ağaçlandırılması için proje başlatılması ve bu proje kapsamında herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti. “Ülkemizin 2018 yılı itibariyle toplam ormanlık alanı 22 milyon 621 bin 935 ha’dır Ancak bu orman alan miktarı ülke genel alan toplamının yüzde 29’u kadardır ve bu alanın yüzde 57’si normal kapalı, yüzde 43’ü ise boşluklu kapalıdır. Yani normal kapalı orman demek; ağaçların tepe çatılarının yüzde 11-100 oranlarında alanı örttüğü orman çeşidi iken boşluklu kapalı orman ise ağaçların tepe çatılarının yüzde 10’dan az oranda alanı örttüğü ormanlar” tespitini yaptı.
2018 yılı itibariyle ülkemizin ağaç servetinin 1 milyon 658 milyon 120 bin metreküp iken bunun yüzde 95,8 normal kapalı orman alanlarına yüzde 4,2’si ise boşluklu kapalı orman alanlarına ait olduğunu hatırlatan İnşaat Mühendisi Güçyetmez, “1973 ile 2018 yılları arasında ülke ormanlarının ağaç servetinde toplamda 722 bin 607 bin metreküp artış meydana gelmiştir. Yine Türkiye’nin 1999 yıllında orman alan miktarı ülke yüzölçümünün yüzde 26,7’si iken, 2018 yılında bu oran yüzde 29’a yükselmiştir. Dünya Bankası verilerine göre, dünya orman alanlarının yüzölçümüne oranı 2000 yılında yüzde 31,2 iken bu rakam 2016 yılında yüzde 30,7’a düştü” tespitini yaptı. Özer Karınca
RSS