ANASAYFA arrow right Güncel

Cezaların hiçbirinin hukuki dayanağı ve toplumsal meşruiyeti bulunmuyor

Cezaların hiçbirinin hukuki dayanağı  ve toplumsal meşruiyeti bulunmuyor
YAYINLAMA: 22 Mayıs 2022 / 20.45
GÜNCELLEME: 22 Mayıs 2022 / 20.45
TMMOB, 14 Mayıs tarihinde Ankara'da gerçekleştirdiği Danışma Kurulu'nun ardından ‘Gezi'ye, Emeğimize ve Mesleğimize sahip çıkıyoruz’ sloganıyla tüm illerde eylemler yapıyor.

Eylem kapsamında TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu açıklama yaptı
TMMOB Gaziantep İKK Sekteri Aykut Kocalar, “İktidar güdümündeki mahkemenin verdiği bu cezaların hiçbir hukuki dayanağı ve toplumsal meşruiyeti bulunmuyor. Gezi Direnişi ve bu direnişin parçası olmuş herkes bu tarih karşısında ve toplum vicdanında tertemiz ve lekesiz. İktidar zorbalığına dün boyun eğmedik, bugün de boyun eğmeyeceğiz. Gezi Direnişini, Gezi Davası’nda ceza alan arkadaşlarımızı, uğruna bedeller ödediğimiz değerlerimizi, kamusal faydayı ve meslektaşlarımızın haklarını savunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuşma yaptı.  
Yoksulluk ve geçim sıkıntısı  halkın yaşam tarzı haline geldi 
Hayat pahalılığının, işsizlik ve yoksulluğun toplumun tüm kesimlerini tükenme noktasına getirdiği tespitinde bulunan Kocalar, “Ürettiğinin, alın terinin karşılığını alamadan çalışan milyonlarca emekçi ev kirası, ulaşım masrafları ve faturalar nedeniyle ay sonunu getiremez oldu. Milyonlarca kişi geçimini sağlayabilmek için borç batağına sürüklenerek adeta bankalar için çalışır hale geldi. Yoksulluk ve geçim sıkıntısı halkın yaşam tarzı haline geldi. Derin ekonomik kriz mühendis, mimar ve şehir plancılarının hayatlarını da etkiliyor. Başta işsiz meslektaşlarımızın olmak üzere kamuda ve özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama, denetleme işlerini yapan meslektaşlarımız giderek daha büyük bir hayat zorluğu ile baş etmeye çalışıyor” dedi.  

Harabeye dönmüş bir ekonomi çürümüş bir devlet yapısı var

Ülkemizde her alanda harabeye dönmüş bir ekonomi, hukuktan bürokrasiye kadar her alanda çürümüş bir devlet yapısı ve giderek derinleşen bir toplumsal kutuplaşma manzarasıyla karşı karşıya olunduğu tespitinde bulunan Kocalar, “Ülkemizin bugün içinde bulunduğu çok boyutlu krizden kurtuluşun yolu, bu durumu yaratan nedenlerin tümüyle ters yüz edilmesinden geçiyor. Tek adam rejimine karşı halk egemenliği anlayışının yeniden tesis edilmesi, neo liberal politikalara karşı kamucu politikaların hayata geçirilmesi, toplumsal kutuplaşmaya karşı eşitlik ve özgürlük zemininde bir arada yaşamın savunulması, baskı ve zorbalığa karşı demokratik hak ve özgürlüklerin sınırlarının genişletilmesi ülkemizin geleceğini kurtarabilmek için önümüzdeki tek seçenek” ifadelerini kullandı. 
Kamuda mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı artırılmalı 
Nitelikli işgücünün heba olmasına neden olan işsizlik sorununun derhal çözülmesi çağrısında bulunan TMMOB Gaziantep İKK Sekreteri Aykut Kocalar, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Tüm meslektaşlarımıza güvenceli istihdam sağlanmalı. SGK ile TMMOB arasında ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ‘Asgari Ücret Denetim Protokolü’ ivedilikle yürürlüğe konulmalı. Kamuda mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı artırılmalı. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretleri ve özlük hakları iyileştirilmelidir, ek göstergeler 4800-6400 aralığına yükseltilmeli. KHK ile haksız ve hukuksuz biçimde kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımız tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmeli.” 
Ormanları, tarım alanlarını ve tarihi mirası yağlamayı amaçlayan düzenlemeler geri çekilmeli 
Kocalar, Özelleştirme uygulamalarına son verilmeli, yeniden kamulaştırma yapılmalı. Ülkenin yaşanabilir hale gelmesi için tüm alanlarda kamucu politikalar benimsenmeli. Ülkemizin doğal kaynaklarını, ormanlarını, tarım alanlarını ve tarihi mirasını yağmalamayı amaçlayan tüm düzenlemeler geri çekilmeli. Kamusal ve mesleki denetimler toplum güvenliğinin sağlanması açısından zorunludur, serbestleştirme uygulamalarına son verilmeli.  Gezi tutsakları bir an önce serbest bırakılmalıdır. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçası” diye açıklama yaptı. Özer Karınca    

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *