ANASAYFA arrow right Röportaj

Çevrimizi en çok kirleten insandır

Çevrimizi en çok  kirleten insandır
YAYINLAMA: 17 Nisan 2020 / 21.30
GÜNCELLEME: 17 Nisan 2020 / 21.30
Kentlere hava girmediği zaman bitkiler de hayvanlar da yaşayamaz” uyarısında bulundu

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mesut Hız,  “Şehirlerimizi planlarken toprak örtüsünü ve yeşilliği ön planda tutmamız lazım. Çok yüksek katlı evlere karşıyım. Kentlere hava girmediği zaman bitkiler de hayvanlar da yaşayamaz” uyarısında bulundu

 

 Çevreye duyarlılığın artmasının bir eğitim sorunu olduğunu hatırlatan Mesut Hız, “Çevre mevzuatında çok ağır cezaları var. Tesis kapatmalarından tutun milyon TL’lik cezalara kadar gidiliyor. Gaziantep’te de milyon TL’lik ceza yiyen insanlar da var” dedi. Hız,  “Çevremizi en çok kirletenler nelerdir” sorumuzuza verdiği yanıt kısa ve net: “Çevrimizi en çok

kirleten insandır.”

 

Hava kirliliği Gaziantep için büyük sorun

Gaziantep’in en büyük sorunlarında biri  hava kirliliği olduğunu kaydeden Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Hız, “Gaziantep,  sanayileşme ile birlikte göç almaya başlayan bir şehir oldu. Gelen insanlar konaklamak için yer yaptılar. Bu tür evlerde kullanılan yakıt türü çok iyi değil. Mesela Şırnak kömürü en kötü kömür olarak bilinmektedir. Şırnak  kömürü ucuz olduğu için kırsal kesimlerde kullanılıyor” açıklamsında bulundu.

 

Çevre eğitimi bir günde olmaz

Hız, “1 litre motor yağı 1 milyon litre suyu kullanılmaz hale getiriyor. Toprağın  üzerindeki kurumuş otu yakarken topraktaki bütün faydalı minerallerini de yok etmiş oluyorlar. Bu sadece  insanları değil, hayvanları ve bitkileri de etkiliyor. Bunları eğitimle anlatabiliriz insanlara. Ama bu bir günde olmaz. Çevre ile ilgili konular ilkokuldan başlayacak ve eğitimi verenler gerçek bir eğitmen olacak” dedi..

 

Çevre Hühendisleri Odası Başkanı Mesut Hız’ın Sabah’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

SABAH- Çevre bilincimiz bile yeni oluşuyor,  Çevre Mühendisi ne demek, görev alanınızı bize bir tanımlar mısınız?

Mesut Hız- Çevre bilinci bizde yeni olgunlaşıyor diyebiliriz. Çünkü bilinçlenme çok eskiden beri belli bir kesimde vardı. 1991 yılından bu yana ülkede mevzuat konusunda gelişmeler var. Son 3-5 yılda daha fazla gelişme oldu. Son  zamanlarda  TV’lerde atık yağınızı, pillerinizi ne yapmanız gerektiği gösteriliyor. Bu tür kamu spotlar ile de herkes bilinçlendiriliyor. Oturduğum  apartmanda atık yağ  şişeleri isteniliyor benden. Pil kutusu isteyenler oluyor. Bu konuda halk önemli ölçüde bilinçlenmiş gibi. Gaziantep Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün bu konuda ilkokul, ortaokul ve lisede çok ciddi eğitimleri var. Okullardan randevu alarak çocuklara toplantı salonlarında atıkların kullanımı konusunda bilgi veriliyor. Sanayiciler açısından konuşacaksak eğer, sanayicilere de zorunluluk var. Tesisi çalıştırabilmek  için mutlaka yönetmelikte getirdikleri şartları yerine gitmesi lazım. Çevre mevzuatında çok ağır cezaları var. Tesis kapatmalarından tutun milyon TL’lik cezalara kadar gidiliyor. Gaziantep’te de milyon TL’lik ceza yiyen insanlar da var. O yüzden  sanayiciler bu konuya daha fazla önem vermeye başladı.

SABAH- Çevre deyince, yalnız yeşil alanlar mı giriyor mesleki ilgi alanınıza veya biz çevre denince  ne anlamalıyız?
Mesut Hız- Ben 1991 yılından bu yana çevre ile uğraşıyorum. Bu sadece Çevre Mühendisinin alanı değildir. Çevre bir branşa sığmayacak kadar geniş bir konudur. Biz bu işi yaparken de bir çok meslek gurubu ile birlikte çalışıyoruz. Elektrik  Mühendisi,  Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Biyolog, Maden Mühendisi, Jeoloji mühendisi ve daha bir çok alanla birlikte çalışma yapıyoruz. Çevre Mühendisi bu saydığım bölümlerde işi koordinasyon ediyor. Çevre Mühendisliği’ni sadece yeşillikle ve çevreyle açıklamak yanlış olur. Avrupa müktesebatından sonra bizim alanımız çok genişletildi. Çevre Bakanlığı’nın alanına baktığımızda, çevre düzeni planlarını oluşturuyor, ulusal sınır değerlerini koyuyor, orman alanlarının belirlenmesi gibi işlerde yer alıyor. Mesela, Türkiye’nin önemli petrol  güzergâhlarından birinde BTC kurulacaktı ve o alanda kuş tavukları var. Bu nesli tükenmek üzere olan bir hayvan. BTC kuş tavuklarının  yumurtlama döneminde yani 6 ay boyunca durduruldu. Sırf oradaki kuş tavukları strese girip de üremesi engellenmesin diye. Bu proje milyar dolarlık  proje, olmasına rağmen tavuklar üredikten sonra başlatıldı. Ülkemiz artık bu konuda çok daha hassaslaştı.

SABAH- Biz yaşadığı çevreyi katleden, kirleten bir toplumuz,  bunu nasıl aşacağız?
Mesut Hız- Her şeyin başı eğitim. Biz de çevreyi katlediyoruz, Avrupa’da. Her ne kadar Avrupa bizden ileride olsa da çevre konusunda binden ilerideler.  Mevcut kuşaklarımız eğitimden geçmediği için çok etkiledi çevreyi. Yeni nesil  okullarda şu an verilen eğitimlerden dolayı çevre konusunda daha bilinçli. Eski dönemlerde çevre ile ilgili bir uyarı yapılmıyordu. Doğal olarak  insanlar pek önem vermiyordu çevreye.1 litre motor yağı 1 milyon litre suyu kullanılmaz hale getiriyor. Toprağın  üzerindeki kurumuş otu yakarken topraktaki bütün faydalı minerallerini de yok etmiş oluyorlar. Bu sadece  insanları değil, hayvanları ve bitkileri de etkiliyor. Bunları eğitimle anlatabiliriz insanlara. Ama bu bir günde olmaz. Çevre ile ilgili konular ilkokuldan başlayacak ve eğitimi verenler gerçek bir eğitmen olacak.

SABAH- Çevre kirliliği yönünden Gaziantep, Türkiye genelinde hangi sırada?
Mesut Hız- Üniversitede okurken herkes deniz kirliliği konusuna yönelirken, ben hava kirliliği yönünde bir araştırma yapmak istedim. Gaziantep’in en büyük sorunlarında biri  hava kirliliğidir. Gaziantep  sanayileşen bir kent olduğu için bunun negatifleri olacak elbette. Sanayileşme ile birlikte göç almaya başlayan bir şehir oldu. Gelen insanlar konaklamak için yer yaptılar. Bu tür evlerde kullanılan yakıt türü çok iyi değil. Mesela Şırnak kömürü en kötü kömür olarak bilinmektedir. Şırnak  kömürü ucuz olduğu için kırsal kesimlerde daha çok kullanılıyor. Bu kömür ısınmada kullanılamaz sanayide çok iyi bir şekilde kullanılır. Kişi evine baca filtresi yaptıramaz. Çünkü ciddi bir miktar maliyet gerektiriyor. Kişi  zaten 50 milyara ev yaptırıyor ve 520 milyara filtre alamaz. Ama sanayide kullanılmasının imkanı daha çok.


SABAH- Büyük, küçük, eğitimli herkes çevreyi kirletiyor, elindeki çöpü sokağa atıyor. Sonra kentin varoşlarına devlet  eliyle çok kalitesiz bir kömür dağıtılarak havamız katlediliyor, böyle bir gidişata dünyamız daha ne kadar dayanabilir?

Mesut Hız- Yakıt olarak kullandığımız kömürler çok önemli. Sonuçta kömür karbon kökenlidir. Atmosfere, ozona zarar veriyor.  Yerli çok  güzel kömürlerimiz var. Kirletmeye bu şekilde devam edersek eğer, dünya yaşamının bir bu kadar daha gideceğini düşünmüyorum. Eğitimli insanların çevreyi katlettiğini gördüğümde ben de çok üzülüyorum. Arabada  gidildiği yerde kişi sigarasını atıp, ormana atıyor ve yangın sonucu ormanı yok ediyor. Bir orman ağacı kolay yetişemiyor. Bazı ağaçlar 50-60 yıllık ve o ağacı bir saniye yok ediyor.  Şehirlerimizi planlarken toprak örtüsünü ve yeşilliği ön planda tutmamız lazım. Çok yüksek katlı evlere karşıyım. Kentlere hava girmediği zaman bitkiler de hayvanlar da yaşayamaz.

SABAH- HES’lerle ilgili düşüncelerinizi  alabilir miyiz?
Mesut Hız- HES’leri bir anda reddedemeyiz. Yaşayan her canlının enerjiye ihtiyacı vardır. Günümüz dünyası yenilenebilir enerjiye yöneliyor. Bunların içine HES-GES-RES-DES-JES girmektedir. Bizim ülkemizde bunların hepsi mevcut. Gaziantep’in belki bir HES projesi yok. HES yerinde yapıldığı zaman bunun bir sakıncasının olacağını sanmıyorum. Ama HES yapımında doğaya çok büyük etkisi olan (Karadeniz gibi) bölgelerde yapılırsa buna karşı olurum ben  de. Ben kendi işimde bile o bölgeden gelen işleri geri çevirdim ve yapmadım. Uygun yerlerde de santraller yapılabilir. Gaziantep, kendini GES konusunda geliştirmenin altında olan bir şehir.


SABAH- Çocuklara çevre bilinci aşılanması için okullarda özel bir eğitim  gerekmez mi?
Mesut Hız- Tabi ki gerekli, bunu seçmeli ders yapmalarına bile gerek yok aslıda. Çünkü  ciddi bir konu. Çevre bilinci başkasının yaptığı davranıştan kişinin etkilenmesi olacağı bir konu olduğu için önemli. Bütün orta öğretimlerde çevre dalında bir dersin verilmesi tarafındayım. Ama şu ana kadar, bu konu için bir çalışma yapılmadı. Çevre Mühendisleri günün 24 saati çalışıyor olsa bile bu bilinci insanlara aşılayamazlar. İnsanın kendi içinden gelmesi ve eğitimden gelmesi gereken bir konu.  İnsanlar çöplerini biriktirip poşete koyuyorlar ve arabayla gittikleri yerlerde poşeti fırlatıyorlar. Madem çöpünü çöp kutusuna değil de  çevreye tekrar atacaksın, neden çöp poşetine koyuyorlar. Bu konuda insanlarımızın gerçekten büyük bir eğitime ihtiyaçları var. Bu konuda benim de birkaç projem oldu. Özellikle evde olan  çöpler için. Çöp poşetlerini  kağıt-şişe-atık yağ-yemek atığı diyerek ayırırsak ciddi şekilde ülkeye gelir kaynağı sağlanacak.  Her sokakta kağıt-poşet-şişe diye ayrı geri dönüşüm kutuları olması lazım. Bu şekilde bir çalışma olursa eğer çevremiz çöplerden de kurtulmuş olur.



SABAH- Gaziantep’te kaç çevre mühendisi var, sayıları yeterli mi?
Mesut Hız- Bölge olarak 4 ili temsil etmekteyiz. Bunlar Gaziantep, Kilis, Adıyaman ve Şanlıurfa. Bu 4 il genelinde odamıza toplam 300 kayıtlı mühendis var. Sadece Gaziantep’te ise 150 civarında.  Sayı nicelik bakımından  az. Her geçen gün Çevre Mühendislerine yeni iş olanakları çıkıyor. Diğer branşlarda 300-400 bin sayıları konuşulurken, bizim branşta 20 bin oldu. Son zamanlarda talepte oluşmaya başladı. Öyle ki üniversitelerde ikinci öğretimde başladı. Bundan sonraki dönemde şube olarak görev almak için taleplerde bulunduk ve belirli bir süre içerisinde büyük ihtimalle şubelik  alacağımıza inanıyorum.

SABAH- Çevremizi en çok kirleten nelerdir? Bu kirliliği önlemek için neler yapabiliriz?
Mesut Hız- Çevrimizi en çok kirleten insandır. İnsanlar çevreyi çok düşünmeden  ve o an ki  ihtiyacını karşılayacak şekilde planını yapıyor ve uyguluyor. Bu arada kişi farkında olarak ya da olmayarak çevreyi kirletiyor. Çevre en çok havayı kirletiyor. Havanın, suyun, toprağın olmadığı  bir yerde yaşanılamaz. İngiltere’de 1960’lı yıllarda 2 defa ciddi rakamlarla insan ölümleri oluştu. İngiltere’de solunum yetmezliği olduğu anlaşılıyor ve neden kaynaklandığı araştırıldı. Öğrenildi ki bir atmosfer olayı sonucunda bu ölümler meydana geliyor. Kışın, yakıtlar çok yukarıya çıkamadan tekrardan yeryüzüne insanların solunma seviyeye geliyor. Bebek, yaşlı olan biri, kalp hastalığı olanlar bundan etkilenip, ölüyor. Hava kirliliği ciddi boyutta zararlara yol açıyor.  Hava kirliliğini basite almamamız gerekiyor. Adem Kesenek- Çiçek Bayram

 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *