Genel bütçe gelirleri içinde gelir vergisi payının artırılması gerektiğini kaydeden Kılınç, “Artış, gelir vergisi içinde kurumlar vergisi payı artırılarak sağlanmalı. Yoksullardan, emekçilerden, ücretlilerden alınan direkt ve dolaylı vergi payları azaltılmalı, sermaye sahiplerinin vergi sorumluluğu arttırılmalı. Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi bütçenin payı arttırılmalı. Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindeki payı yüzde 10’un üzerine çıkarılmalı. SGK pirim gelirleri içinde çalışanların ve kendi hesabına çalışanların payı azaltılmalı” ifadelerini kullandı.
Başkan Kılınç, “Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi devlet harcamalarının payı artırılmalı, SGK ve hane halkları harcamalarının payı azaltılmalıdır. Katkı-katılım, ilave ücret gibi hiçbir ad altında halktan sağlık hizmetleri için ücret alınmamalı. Sağlık emekçileri sayısı OECD ortalamasına, güvenceli ve kadrolu istihdamla çıkarılmalıdır. 4-d,4b,4c,4924 vb tüm istihdam tipleri ile çalışanların istihdam modeli 4a statüsüne alınmalı. İstihdam rejimindeki karmaşa ve adaletsizlik giderilmeli. Sağlık emekçilerine ek ödeme, teşvik vb. adlarla yapılan, ekip anlayışını bozan, rekabet oluşturan ve çalışma barışını bozan ödeme yöntemi yerine yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak şekilde temel ücret ödenmesine başlanmalı. Temel ücret üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret belirlenmeli Hiçbir şekilde ek ödeme oranları temel ücretin yüzde10’unu geçmemeli” şeklinde konuşma yaptı.
Sağlık emekçileri uygulanan döner sermaye uygulamaları nedeniyle kamuda çalışan emsallerine göre daha erken vergi dilimine girdiğine dikkat çeken Kılınç, “Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret rejimine gidilinceye kadar emekliliğe yansımayan döner sermaye, teşvik v.b isimler adı altında ödenen tüm ücretler vergi dilimi dışında bırakılmalı. Sağlık hizmetleri sunumu kamunun sorumluluğunda. Tümüyle kamusal olarak verilmeli. Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalı. Kamu sağlık kurumları ve sağlık eğitimleri için bütçeden ayrılan pay yükseltilmeli. Covid-19 pandemisinde gördüğümüz gibi sağlık sistemleri çökme aşamasına gelmiş. Mevcut kapitalist sistemin doğaya olan tahakkümü nedeniyle yeni pandemilerin olacağı da öngörülüyor. Bu nedenle toplum sağlığı için Sağlık Bakanlığı’nın kentleşmeden tarım politikalarına, çevre politikalarına ve üretim ilişkilerine kadar müdahil olacak bir yapıya büründürülmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Gaziantep Şube Eş Başkanı Ömer Kılınç, konuşmasını şöyle tamamladı: “Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değil. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekiyor. Sağlık hizmetlerinin üretilmesi planlanması ve sunulmasının tüm aşamalarında sağlık emekçileri ve örgütlerini ve halkı karar alma süreçlerine dahil edecek mekanizmalar oluşturulmalı. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan sağlık emekçileri derhal görevlerine iade edilmeli.” Adem Kesenek
RSS