ANASAYFA arrow right Yaşam

Bu yasa, sadece baroların değil, vatandaşın da sesini kesecek

Bu yasa, sadece baroların değil, vatandaşın da sesini kesecek
YAYINLAMA: 30 Haziran 2020 / 22.26
GÜNCELLEME: 30 Haziran 2020 / 22.27
Gaziantep Barosu, Baroların seçim sisteminde yapılacak düzenlemeye bir kez daha tepki göstermek için eski adliye binası önünde ‘Savunma Mitingi’ düzenledi. Mitinge katılan avukatlar, çeşitli sloganlar attı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu istifaya davet etti.  

Mitingde konuşan Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı, tüm avukatları, 4 Temmuz’da Ankara’da düzenlenecek ‘Büyük Savunma Mitingine’ davet etti. “Çoklu Baro demek bölünmedir, bölücülüktür. Vatandaşın hak arama yolunu engellemedir. Siyasi iktidara yakın baroları kollamak yakın olmayanları fişlemedir. Bu proje baroları ele geçirmeye çalışan bir FETÖ projesidir. Yıllardır raflarda duran bu değişiklik bugün ısrarla yapılmak istenmektedir. Baroların sesinin kısılması, parçalanması ve susturulması için çıkarılan bu yasa, sadece baroların değil vatandaşın da sesini kesecek” dedi.

Savunma mesleği ağır yara alacak

Başkan Şarklı, “Baroların seçim sisteminin demokratik olmadığı ve temsilde sorun olduğu bahane edilerek başlatılan ancak, savunma özgürlüğünü ve hukuk devleti ilkesini yok sayan, birden çok baro düşüncesinin meslektaşlar arasında  bölünme-kutuplaşma yaratacağı, mahkemelerin avukatın kayıtlı olduğu baroya göre tarafsızlığını yitirebileceği, meslektaşların kayıtlı olduğu baroya göre  fişlenebileceği, yargı mekanizmasının demokratik ve sivil ayağı olan savunma mesleğinin bu anlamada ağır yara alacağı, dolayısıyla yurttaşlar tarafından  zaten adalete duyulan güvenin diplerde olduğu bir ortamda yurttaşların hak arama ve adil yargılanma konusunda endişelerinin artacağı, pandemi sürecinde  ülkede işsizlik, yoksulluk artarken, istihdam azalırken, esnaf, işçi, köylü, memur kan ağlarken, mahkemede, savcılıklarda yıllardır adalet bekleyen yurttaşların adalet talebi varken, kısaca ülkemizin daha ciddi ve daha yapısal gerek hukuki gerek ekonomik sorunları devam ederken, TBMM’de siyasi partilere yüzde 10 baraj seçim sistemini getiren ve savunan bir iktidar tutup baroların yapısının demokratik olmadığını iddia edebilmekte” diye açıklamada bulundu.

Her Baro Başkanı, bulunduğu ilden sembolik bir yürüyüş başlattı

Her Baro Başkanının bulunduğu ilden sembolik bir yürüyüş başlattığını hatırlatan Başkan Şarklı, “22 Haziran günü Ankara'da girişinde buluşulup çoklu baro ve nispi temsil sistemi konusunda çekincelerimizi TBMM’de anlatmak için şehrin girişinde diğer  baro başkanlarımızla buluşma noktasına gittiğimizde,  Baro Başkanları olarak Başkente sembolik olarak giriş yapmak adına 150 metre yürümemize izin verilmemiş , hiçbir yazılı emir gösterilmeden etrafımız çevrilerek fiilen gözaltı işlemi yapılmış, Ankara Belediyesi’nin getirdiği çadırlar tekmelenerek kurulmasına izin verilmemiş, oturmak için alana kürsü dahi alınmamış ,yağmurun altında iken yağmurluk dağıtımına izin verilmemiş, yağmurlukları ancak yağmur bittikten sonra dağıtımına izin verilmedi” ifadelerini kullandı.

Hürriyeti tehdit ve işkence tam 28 saat sürdü

Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Yine bulunduğumuz alan üzerinde bulunan inşaat şantiyesinde çalışan işçiler Çevik Kuvvet Şube Müdürü tarafından üzerimize kışkırtılmış, inşaat şantiye şefi olduğunu söyleyen şahsın gerçekte şantiye şefi olmadığı daha sonra basından öğrenildi. Yürümek isteyen Ordu Baro Başkanına müdahale edildiğinde araya girip çıkarmak istediğimde polis kalkanıyla burun bölgeme denk gelecek şekilde darp edildim, baro başkanlarına parmak sallayan, kafa sallayan onlara hakaret ve tehdit eden Ankara Emniyeti polisleri başkanların arasında provokasyon çıkarmak için cirit atmıştır. Bu hürriyeti tahdit ve işkence tam 28 saat sürdü.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *