ANASAYFA arrow right Güncel

Boşanma davalarında gözle görülür bir artış var

Boşanma davalarında gözle görülür bir artış var
YAYINLAMA: 23 Temmuz 2021 / 20.44
GÜNCELLEME: 23 Temmuz 2021 / 20.44
Avukat Ali Kimya, boşanma sonucunda açılan mal rejimi davaları hakkında Sabah’a açıklamalarda bulundu

Gaziantep’te 10 Aile Mahkemesi’nin olduğunu açıklayan Kimya, “Bu mahkemeler, boşanma, nafaka ve evlilik içerisindeki uyuşmazlıklara bakıyor. Aile Mahkemeleri’ndeki dosya sayılarının arttığını görüyoruz ve bu dosyaların büyük çoğunluğunu boşanma davaları oluşturuyor. Yani boşanma davalarında gözle görülür bir artış var” ifadelerini kullandı.

Düzenleme kapsayıcı, uygulayıcılar içeriği tam olarak içselleştiremedi

Kimya, “Boşanma davaları 400 günden önce sonuçlanmıyor. Mal rejimi davası 2-2,5 yıl sürüyor. Mal rejimi konusunda düzenleme kapsayıcı, ama uygulayıcılar içeriği tam olarak içselleştirememiş. Yeni sistemde ne ufak detaya kadar düşünülmüş, lakin hâkimler bazen bunu doğru uygulayamayabiliyor veya bilirkişiler doğru tespitler yapamayabiliyor” şeklinde konuştu.

Boşanmanın maddi ve manevi sonuçları bulunuyor

Kimya, “Boşanmanın maddi ve manevi sonuçları bulunmaktadır. Boşanmanın maddi sonuçlarından biri; eşlerin birbirinden maddi ve maneviyat talepleri teşkil etmesidir. Nafaka talepleri ciddi anlamda yargılama konusu oluyor. Ziynet eşyalar anlamında tartışmalar yaşanıyor ve ek ayrıca mal rejiminin tasfiyesi için açılan davalar var. Bu dava eşlerin evlilik içerisinde almış olduğu taşınmazların boşanma sonucunda paylaşılması ile ilgili” dedi.

Medeni Kanun, mal rejimine kökten bir değişiklik getirdi

Avukat Kimya, “2002 yılında çıkan Medeni Kanun, mal rejimine kökten bir değişiklik getirdi. 2002 yılı öncesindeki sistem katkı payı sistemiydi. Bu sistem, eşlerden biri diğer eşin üzerine kayıtlı olan mal varlığında katkısı olduğunu ispatlayabilir, ispatladığı miktarda katkı payını alabiliyor. Fakat 2002 yılından sonraki sistemde asıl olan eşlerin mal varlığının birlikte almış olmasıdır. Maddi kazancın kimin sağladığı önemli değil. Eğer bir mal varlığı ve birikim evlilik içerisinde sağlanmışsa karı-koca ortaktır” açıklamasını yaptı.

Davalarda gecikme olması halinde telafisi güç birçok zarar meydana gelebiliyor

Mal ayrımı konusuna değinen Avukat Ali Kimya, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Öncelikle eşlerin boşanmış olması gerekiyor. Çünkü evlilik devam ederken mahkeme mal ayrımını yapmıyor. Boşanma ve mal ayrımı davası beraber açılmış ise mahkeme öncelikle boşanma davasına daha sonra ise mal davasına bakıyor. Mahkeme alacak hakkı şeklinde takdir ediyor. Örneğin; bir taşınmazın değerinin yarısı kadar diğer eşe alacak hakkı tesis ediyor. Ayrıca kişiler taleplerini netleştirerek bu tür davaları açmalılar. Çünkü bu tür davalarda gecikme olması halinde telafisi güç birçok zarar meydana gelebiliyor.”  Özer Karınca

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *