ANASAYFA arrow right Yaşam

BM, mülteci barındırmayı “cömertlik” olarak nitelendirdi

BM, mülteci barındırmayı “cömertlik” olarak nitelendirdi
YAYINLAMA: 28 Aralık 2020 / 20.15
GÜNCELLEME: 29 Aralık 2020 / 20.53
Suriyeli mültecilerin yüzde 98’i Türkiye’de yaşıyor

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan 5 ülkeyi açıkladı. Türkiye'nin de yer aldığı listedeki ülkeler 'cömert' olarak tanımlandı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan 5 ülkeyi açıkladı. Türkiye’nin de bulunduğu 5 ülke arasında Kolombiya, Pakistan, Uganda ve Almanya yer aldı.

Sosyal medya üzerinden paylaşımda bulunan UNHCR, "Bu beş ülke cömertçe dünyadaki mültecilerin çoğuna ev sahipliği yapıyor" ifadelerini kullandı.

UNCHR'nin listesinde başta Türkiye olmak üzere, Kolombiya, Pakistan, Uganda ve Almanya yer aldı. Türkiye’de UNHCR istatistiklerine göre yaklaşık 4 milyon mülteci bulunurken, Suriyeli mültecilerin yüzde 98’i Türkiye’de yaşıyor.

Mülteciler üzerine çalışmalar yapan ve  bu alanda 'Sığınamayanlar', 'Mülteci İşçiler' ve 'En Güzel Şarkı' adlı kitapları kaleme alan Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ile UNHCR'nin açıkladığı raporu konuştuk. Akdeniz, "Emperyalist devletler mültecilere kapıları açmalıdır" dedi.

"En çok mülteci bulunduran ilk 5 ülke listesini, içlerinden Almanya çıkarıldığında, 'dünyanın göçmen' deposu haline getirilen ülkeler olduğunu" söyleyen Akdeniz, "Bu liste, başta AB ve ABD olmak üzere göçe neden olan merkez kapitalist/emperyalist ülkelerin mülteci nüfusunu nasıl geri kalmış ülkelerin üzerine yıktığının da bir fotoğrafıdır" dedi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin, “Bu beş ülke cömertçe dünyadaki mültecilerin çoğuna ev sahipliği yapıyor” değerlendirmesini ise, "Halklar bakımından bir övünç olarak ele alınamaz" olarak yorumlayan Ercüment Akdeniz, “Cömert ülkeler” olarak BM tarafından bu ülkelere verilen nişan ise; halklar bakımından bir övünç olarak ele alınamaz. Tersine esas olarak göçe neden olan emperyalist devletler mültecilere kapıları açmalıdır" şeklinde konuştu.

Avrupa Birliğinin göçmenlere karşı fütursuz mücadelesinin öncü gücü Fransa ile birlikte Almanya'nın olduğunu aktaran Akdeniz, "Sayılan 5 ülke içinde Almanya, yaşlanmış nüfusu, genç emek ihtiyacı ve soykırım tarihi nedeniyle nazik pozisyonda duruşundan kaynaklı kitlesel bir göçe ev sahipliği yapmak zorunda kalmıştır. Fakat biz biliyoruz ki, Avrupa Birliğinin göçmenlere karşı fütursuz mücadelesinin öncü gücü Fransa ile birlikte Almanya’dır" ifadelerini kullandı. 

Türkiye ile imzalanan “geri kabul anlaşmasının” altında da Merkel’in imzasının olduğunu aktaran Emek Partisi Genel Başkanı, "Kaldı ki Almanya’da mültecileri geri göndermek üzere sert kararlar almaya başlamıştır" dedi. 

  1. yüzyılın ilk 20 yılındaki göç rakamlarının 20. yüzyılı geride bıraktığını aktaran Akdeniz, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Oysa bugün 20. yüzyılda olduğu gibi emperyalist dünya savaşı yaşanmadı! Bölgesel savaşlar, talan ve sömürü, küresel iklim değişikliği politikaları buna neden oldu/ oluyor. Bu gerici politikalara itirazda bulunmayan BM, küresel bir şemsiye örgüt olarak mülteci haklarının ilgasını da sessizce onayladı. Gelinen yerde 1951 Cenevre Konvansiyonu Mülteci Sözleşmesinde ifade edilen haklar birçok ülkede delik deşik edildi. Örneğin listede adı geçen Türkiye ve Pakistan’da milyonlarca insana mülteci statüsü hakkı tanınmamaktadır. Irkçı saldırıların yanı sıra göçmenler ucuz emek gücü olarak korkunç sömürüye maruz kalmaktadır. BM, sırf göç geri ülkelerde bloke olsun diye buna sessiz kalmaktadır. Dolayısıyla BM’nin taltifleri bu 5 ülkede durumu iyileştirmekten çok, gayrı insani uygulamaları “sürdürülebilir” kılmayı amaçlamaktadır."

Suriye savaşının ve göçünün 10’ncu yılında halkların ihtiyacı BM tarafından “ödüllendirilmek” olmadığının altını çizen Akdeniz, "Savaşı, emperyalist talan politikalarını ve göçün nedenlerini sorgulamaktır. Akıl vermek yerine mülteci haklarını güvence altına alın ve kapılarınızı mültecilere açın" diyerek açıklanan bu rapora tepki gösterdi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *