ANASAYFA arrow right Yaşam

Bilinçsiz işlemler, konserve gıdaları ölümcül zehre dönüştürebilir

Bilinçsiz işlemler, konserve gıdaları ölümcül zehre dönüştürebilir
YAYINLAMA: 11 Eylül 2020 / 20.55
GÜNCELLEME: 14 Eylül 2020 / 21.22
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, salça çıkaracak ve konserve yapacak vatandaşları uyardı

Bilinçsiz işlemler yüzünden konserve gıdalarını ölümcül bir zehre dönüştürebileceği uyarısında bulunan Uğurluer, “Tüm dünyada Covid-19 salgını bütün şiddeti ile sürerken pek çok kişi meyve ve sebzeleri mevsim dışında da tüketmek istediği için geleneksel yöntemlere başvurarak evlerde konserve yapmayı tercih ediyor. Ancak yapılan bilinçsiz işlemler, konserve gıdalar için ölümcül bir zehirlenme türü olan botulismus vakasına neden olabilir” dedi.

Uğurluer, “Botulismus zehirlenmesine ’Clostridium botulinum’ adlı verilen bir bakterinin toksini neden olmaktadır. Bu bakteri basınç ve sıcaklığa dayanımı yüksek olan dirençli bir mikroorganizmadır. Bu nedenle ev imkanları ile yok edilmesi mümkün olmayabilir. Bu tip zehirlenmeye neden olan etmenlerin başında konservelerin büyük bir kısmının yetersiz sürede, basınçlı tencere kullanılmaksızın gerekenden daha düşük sıcaklıkta, dolayısı ile yeterince pişirilmeden hazırlanması gelmektedir. Rahatsızlık, konservenin tüketilmesi takiben kişinin direnci, ortam koşulları gibi etmenlere bağlı olarak 12- 72 saat sonra şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma, görmede bozukluk, kaslarda güçsüzlük gibi şikayetler ile kendini göstermektedir. Bu durumda zamanında müdahale ve doğru tedavi edilmesi gereken bir durum oluşur ki rahatsızlık görülür görülmez bireysel önlemlere başvurmadan, en kısa zamanda en yakın hastaneye başvurmak gerekir” ifadelerini kullandı.

Evde hazırlanması tercih edilen konserveler için cam kavanozlar kullanılmalı

Kışa saklamak için en sağlıklı yöntemin dondurarak veya kurutma olduğunu dile getiren Uğurluer, “Evde hazırlanması tercih edilen konserveler için cam kavanozlar kullanılmalı, plastik ambalajlar kullanılıyor ise mutlaka onaylı malzeme olmasına dikkat edilmeli. Ayrıca şekli bozulmuş ve paslı olan kapaklar kesinlikli kullanılmamalı. Kapaklar en az 15-20 dakika kaynatılmalı ve her kullanımda yenilenmeli. Gıdalar asitlik derecesine uygun olan sıcaklık ve süre kombinasyonunda pişirilmeli. Kavanozda kapakta şişkinlik ve sızıntı olmamalıdır. Dışa doğru bombe şeklinde şişme yapan, tat, renk ve koku bakımından kötü olan konservelerin tüketilmemesi gerekmektedir. Tatta bozulma her zaman net olarak anlaşılamayacağı için gerekli tedbirler alınmalıdır. Eğer konservelenmiş gıda marketten satın alınıyor ise, son kullanma tarihi, etiket ve resmi kurum izin beyanları dikkatlice kontrol edilmeli. Hasar görmüş, dışa doğru bombe yapmış, paslanmış, sızıntısı olan ambalajlar ve kapağı açılınca fışkırma yapan konserveler tercih edilmemeli” şeklinde konuştu.

Uğurluer, salçanın evlerde geleneksel olarak püre haline getirilen domatesin kaya tuzu eklenerek fermente edilmesi ve fermentasyon işlemi sonrasında çatı, teras, balkon gibi yerlerde büyük sinilerde ve tepsilerde güneşin sıcaklığı ile suyunu uçurup buharlaştırılması ve kıvam kazandırılmasıyla elde edildiğini hatırlatırken, “Kuruması tamamlanan salça tuzlanarak uygun saklama kaplarına alınır ve böylelikle serin ve kuru ortamda dahi saklanabilecek hale gelir. Fabrika tipi üretimde ise aynı işlemler kontrollü şartlar altında gerçekleştirilir. Evde yapılan üretimde koruyucu etkiyi tuz ve yoğun kıvam sağlarken, fabrika tipi üretimde koruyucu etki temizliğe dikkat edilmesi ile sağlanmaktadır. Yoğunluğu ve asitliği (ekşiliği) nedeniyle salça küf oluşması için uygun bir gıdadır. Ancak, küfün gelişmesi için nem (su) ve oksijen (hava) gerekir” diye açıklamada bulundu.

Gıda Mühendisi Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, konuşmasına şu şekilde son verdi: “Kapağı açılmış bir salça kavanozu veya teneke kutunun içine hava girer. Ve tabi ki havadaki küf de salçaya bulaşır. Tek eksik olan nem de ıslak veya temizliğinden emin olmadığımız kaşık veya aletten salçaya gelir. Böyle bir durumda, dolapta dahi muhafaza ettiğimiz salçanın (köy tipi olarak bilinen ve çok tuzlu olan salçalar hariç) yüzeyinde en az bir hafta içerisinde küflenme gerçekleşir. Küflü kısmın yüzeyden alınıp geri kalan kısmın kullanılması sağlık açısından oldukça riskli bir durumdur. Salça gibi “yarı akışkan” olarak tabir ettiğimiz gıdalarda küf oluştuysa o gıdayı tüketmemeliyiz. Çünkü küf dediğimiz küçük canlılar, gıdaya tutunabilmek için birtakım kök benzeri yapılar oluştururlar ve bu yapılar beş kiloluk bir cam kavanozun yarısına kadar uzanabilir. O nedenle uzaklaştırdığımızı düşündüğümüz küf, aslında hala salçanın içerisindendir ve risk teşkil eder. Bu durumu engelleme için uzun süre kullanılacak, muhafaza edilecek salça kapağı açıldıktan sonra yüzeyin hava ile temasını engellemek için sıvı yağ veya zeytinyağı ile doldurmak ve salçayı muhafaza ettiğimiz kaptan alırken mutlaka kuru ve temiz bir kaşık veya benzeri ekipman kullanmak, küflenmeyi engelleyecek.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *