ANASAYFA arrow right Ekonomi

Basın-İş: Sıvası dökülen yeni medya

Basın-İş: Sıvası dökülen yeni medya
YAYINLAMA: 09 Kasım 2020 / 17.20
GÜNCELLEME: 09 Kasım 2020 / 18.52
Bakan Berat Albayrak'ın istifasını görmeyen medya kuruluşlarını eleştiren DİSK Basın-İş "Gazeteciliğin belgesi saraydan alınan turkuaz kartlar değil, kamuoyuna duyurulan haberlerdir" açıklaması yaparken ÇGD, "Ana akım' medya halkın haber alma hakkına ihanet etti" yorumu yaptı.

Berat Albayrak’ın istifası

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün 19.04’te Twitter hesabını kapatım resmi Instagram hesabı üzerinden yaptığı ‘istifa’ açıklamasının yankıları sürüyor.

Sağlık sorunlarını gerekçe göstererek yaptığı istifa açıklamasını birçok internet sitesi haberleştirerek duyururken, iktidara yakın medyada ve Anadolu Ajansı'nda istifaya ilişkin herhangi bir bilgihaber yer almadı. Bugün yayınlanan basılı gazetelerin büyük bir bölümü de Berat Albayrak’ın istifa haberini es geçti.

"Gazeteciliğin belgesi kamuoyuna duyurulan haberlerdir"

Gazetelerin Albayrak’ın istifasını görmemesi ise tepkiyle karşılandı. Bir açıklama yayınlayan DİSK Basın-İş, Pazar gecesinin ekonominin başındaki Berat Albayrak’ın istifasıyla  sarsıldığını belirterek ülke basınının geldiği noktayı eleştirdi:

Medyayı “Türlü cezalarla yıldırılmaya çalışılan bağımsız televizyon ve internet siteleri dışında hiçbir ‘ana akım’ medya mecrası haberi görmedi, göremedi” diyerek eleştiren Basın-İş şu açıklamayı yaptı:

“Hatta bir ekonomi kanalında ülke ekonomindeki son durum canlı yayında konuşuluyordu. Programda Bakan Albayrak’ın adı bile geçmedi.

“Saray’ın bir aparatı haline getirilen medya kuruluşları, Bakan’ın kendi hesabından paylaştığı istifa haberini dahi veremiyordu. ‘Bakan Albayrak İnstagram hesabından istifa ettiğini duyurdu. İstifa haberi henüz resmi makamlarca doğrulanmadı’ bile diyemeyen ‘resmi medya’nın çaresizliği, Saray Rejimi’nin inşa ettiği medya düzenini de herkese malum ediyordu. Belli ki Saray’da konuyla ilgili kargaşa halen devam etmekteydi. Bazı yabancı haber ajanslarının ‘bakanlık yetkililerine’ dayandırarak verdiği gelişme, saatler sonra bazı medya kuruluşları tarafından ‘iddia’ şeklinde paylaşılmaya başlandı.

“İstibdat rejimlerinin karakteristiği haline gelen halkın haber alma hakkına yönelik kısıtlamalar, bu istifa sürecinde artık iyiden iyiye gün yüzüne çıktı. Bir bakan “ben istifa ediyorum” dediği halde bu sözleri bile medyada yer bulamadı. İktidarın birer propaganda aygıtına dönüşen medya kuruluşlarının pulları bu istifa sürecinde bir bir dökülmüş oldu.

“Bu durum bir kez daha gösterdi ki: gazeteciliğin belgesi saraydan alınan turkuaz kartlar değil, kamuoyuna duyurulan haberlerdir. O haberler için ter döken basın emekçilerinin fedakâr çabalarıdır. O çabaları gazetecilik diye takdir edecek makam ise saraylar değildir, halkın vicdanıdır.”

ÇGD: Halkın haber alma hakkına ihanet

Çağdaş Gazeteciler Derneği, 'ana akım' medyanın halkın haber alma hakkına ihanet ettiğini söyledi. Yazılı bir basın açıklaması gerçekleştiren ÇGD,  yaşananları yakın tarihin en ağır medya krizlerinden birisi olarak yorumladı. ÇGD şu açıklamayı yaptı:

"Hatırlatmak gerekir ki gazetecilik, halkın doğru haber alma hakkını ve kamunun üstün yararını merkezine alan bir meslektir. Derneğimizce ilan edilen 'Gazetecilik İlkeleri'nin birinci maddesi, 'Gazetecilik kamu görevidir; gazetecinin temel amacı haber ve yorum üreterek halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Gazetecilik, özel amaç ve çıkarlara alet edilemez; haber ve bilgiyi yayımlamak ya da yayımlamamak karşılığında maddi-manevi çıkar sağlanamaz, hediye kabul edilemez' biçimindedir.

"Meslektaşlarımızın sahip oldukları ilkeler gereği bu haberi kamuya aktarma sorumluluğu gereği geç saatlere kadar istifanın perde arkasının öğrenilmesi için mesleki görevlerini yerine getirmişler ancak medya yöneticileri başka öncelikleri gözeterek, bu bilginin kamuya duyurulmasına engel olmuşlardır. Konuyu kamudan saklayan medya kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin, istifanın gizlenmesine neden ihtiyaç duydukları ve gazetecilik görevlerini neden yerine getirmedikleri konusunda bir açıklama yapmak zorundadır.

"Kendisini ana akım olarak niteleyen ve bu meslekten ticari olarak yüksek kazançlar elde eden medya grupları, halkın haber alma hakkına ihanet etmiş, gazetecilik mesleğinin yüksek çıkarları bizzat gazete ve televizyon yöneticileri tarafından zedelenmiştir."

Önderoğlu: Mesleğe ihanet

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da Twitterdan yaptığı eleştiride istifa haberinin yayınlanmamasını "mesleğe ihanet" olarak nitelendirdi.

Önderoğlu "Türkiye büyük sermaye gruplarına bağlı onca medya kuruluşunun Cumhurbaşkanı'nın damadı da olan Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın istifasını duyuracak iradeden yoksun olması yurttaşa bilgi verme zorunluluğu açısından oldukça acıdır; mesleğe ihanettir" deiye yazdı.

Sözeri: Bu haberdir

Evrensel yazarı ve akademisyen Ceren Sözeri, Albayrak'ın istifasını doğrulatmadan haber yapan mecralara getirilen eleştirilere yanıt verdi. Sözeri "Bakanın istifası doğrulanmış bir sosyal medya hesabında yayınlanmışsa bu bir haberdir, doğrulamadan önce yalanlama beklenir. Hack'lenmişse bu kendisinin ve bakanlığın zafiyeti neticede" diye yazdı.

Bildirici: Trajikti, komik oldu!

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici de durumu trajikomik olarak nitelendirdi. Açıklamasız her saatin krizi daha da büyüttüğünü ifade eden Bildirici şöyle yazdı.

"Penguen medyasını saatlerdir susturan muktedirler, fena çuvalladı. Krizi yönetmek bir yana açıklamasız her saat krizi daha da büyütüyorlar! Yüzmilyonlarca lira bütçesi olan İletişim Başkanlığı, iletişimde bulunamıyor! Emir komuta zinciri işlemiyor herhalde. Trajikti, komik oldu!"

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *