ANASAYFA arrow right Sağlık

Bakan Koca: Riskin devam ettiği dönemdeyiz

Bakan Koca: Riskin devam ettiği dönemdeyiz
YAYINLAMA: 28 Mayıs 2020 / 17.19
GÜNCELLEME: 28 Mayıs 2020 / 17.19
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Koronavirüsle mücadelenin ikinci dönemindeyiz. Riskin devam ettiği, ortadan kalkmadığı dönemdeyiz. Bu dönemin hayat tarzı kontrollü sosyal hayattır" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, birkaç gün boyunca İstanbul'da olacağı için basın toplantısı gerçekleştiremediğini belirterek yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı mücadeledeki gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama paylaştı.

Sokağa çıkma yasağı devam eden 65 yaş ve üstü ile 20 yaş ve altı yaş gruplarına seslenen Koca, “Bu salgın hastalıkta, süreçlerin ilerleyişi, insanların istek ve taleplerinden tümüyle ayrı düşünülemez. Sağlık camiası olarak bu yaş gruplarından ricamız, biraz daha sabırlı olmaları, bize biraz daha zaman tanımalarıdır. Onların beklentilerini en az onlar kadar taşıyoruz” dedi.

Bakan Koca, Covid-19 ile mücadelede 5 ayı geride bıraktığını hatırlatarak, pek çok ülkede durumun ciddiyetini koruduğuna işaret etti.

"Yüksek bir ihtimal olmasa da eğer risk şartları tekrar oluşacak olursa, yapılacak şey konusunda deneyimliyiz. Fakat buna izin vermemek elimizdedir" ifadesini kullanan Bakan Koca, riski tek dalgada önlemenin mümkün olduğunu, ikinci dalga olasılığına karşı gücün uygulanacak tedbirlerde bulunduğunu vurguladı.

"Güvende olmanın iki koşulu var"

Koca, sokağa çıkma serbestliğinin geldiği ilk günde, Türkiye'nin pek çok ilinden aldıkları haberlere göre, gündelik hayatın tedbirlere tam bir uyumla başlamadığını aktararak, şu tespitlerde bulundu:

"Oysa salgında evimizde geçirdiğimiz günlerin tecrübesi, tedbirlere uyumun daha yüksek olmasını gerektirirdi. Koronavirüsle mücadelenin ikinci dönemindeyiz. Riskin devam ettiği, ortadan kalkmadığı dönemdeyiz.

“Bu dönemin hayat tarzı, ısrarla vurguladığımız gibi, kontrollü sosyal hayattır. Kontrollü sosyal hayat, gündelik özgürlüklerimizden fazlaca bir taviz istemiyor. Bizi riskten koruyacak davranışları zorlanarak değil, benimseyerek yapmalıyız.

“Maske ve sosyal mesafe”

“Evden dışarı çıkıldığında, virüse karşı güvende olmanın iki koşulu var. Pandemi ile mücadelede nefes aldığımız, serbestçe sokağa çıkmaya başladığımız günler iki tedbir önemlidir. Biri, maskeyi kıyafetin adeta parçası kabul etmektir. Maske, ağzı, burnu açıkta bırakmayacak şekilde kullanılmalıdır.

“Virüsün solunum yoluyla geçtiği kesin bilgidir. Fakat sadece bizim maske takmamız yetmez. Başkalarını da bizim gibi maske kullanmaya teşvik etmeli, gerektiğinde uyarabilmeliyiz. Riski, alınacak tedbirlerin karşılıklı olmasıyla yenebiliriz. Kontrollü sosyal hayatın ilk gereği, maskedir."

“İki kişi, eğer aralarına 1,5 metre mesafe bırakmazsa, mesafe azaldığı oranda virüsün bulaşma riski artmaktadır. Maske bir tedbirdir ama tek başına zayıf bir tedbirdir. İki tedbir, birbirini tamamlamalıdır.

"Yeni hayat düzeni belli"

“Bireyler tedbirlere uymalı, kontrollü sosyal hayatın şartlarına göre organize olamayan işletme ve kurumlardan bunu talep etmelidir. Bu noktadan sonra salgın gücünü rehavetten alacaktır.

“Yapmamız gereken, giderek normale yaklaşacak süreci, el birliğiyle sürdürmektir. Normalleşme sürecini kurallara hep birlikte uydukça hızlandıracağız. Bundan birkaç ay öncesinin 'normal' düşüncesine, gece saat 24.00'te sokağa çıkma kısıdının kaldırılmasıyla kapılmak, isabetli bir düşünce değildir.

“Salgın riski artık hafiflemiş olsa da dün saat tam 23.59'da geçerli olan durum, saat 24.00'da değişmemiştir. Bugün de değişmemiştir. Bunu kabul etmeliyiz.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *