DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türk Lirası'nın en fazla değer kaybeden para birimlerinden olduğunu belirterek, "Türkiye, son altı ayda Merkez Bankası döviz rezervleri en hızlı tükenen ve en hızlı cari açığı artan ülkelerden biri. Kötü yönetimin sonucunu görüyoruz şu anda. Kimse suçu dışarıda aramasın" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Türkiye'nin tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdiğini" duyurduğu etkinlikte konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, iddialı bir çıkış yapmıştı.
Yeni bir sürece girildiğini söyleyen Bakan Albayrak, "Buradaki mevcut keşif ve potansiyelle inşallah ülkemizin gündeminden cari açık konusunu kaldırıp, döviz fazlasını konuşacağımız yeni bir dönemin başladığını görmüş oldum" görüşünü savunmuştu.
Şu anki yönetim işler kötü gittiği zaman 'dış güçler, dış güçler' diyor" görüşünü dile getiren Babacan, "Sen kendi politikalarını sağlam tut, merkez bankanı, bütçeni sağlam tut önce" eleştirisi yöneltti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Adem Özköse’nin YouTube’da yayınlanan “Sınırsız” programına konuk oldu ve gündemi değerlendirdi. Türk Lirası'nın bütün para birimleri içerisinde en çok değer kaybedenlerden biri olduğunu belirten Babacan şunları söyledi:
"Türkiye, son altı ayda Merkez Bankası döviz rezervleri en hızlı tükenen ve en hızlı cari açığı artan ülkelerden biri. Kötü yönetimin sonucunu görüyoruz şu anda. Kimse suçu dışarıda aramasın. Şu anki yönetim işler kötü gittiği zaman 'dış güçler, dış güçler' diyor... Sen kendi politikalarını sağlam tut, merkez bankanı, bütçeni sağlam tut önce..."
Hükümetin önce 'hata yaptık' diye ortaya koyması lazım
Türkiye'nin iyi bir program ve sadece memleket için çalışan bir ekiple kolayca toparlanabileceğini savunan Babacan, "Ben buna sadece inanmıyorum güveniyorum, defalarca yaptığım için güveniyorum. Önce bu hükümetin çıkıp, 'Ekonomide gerçekten çuvalladık, gerçekten hata yaptık' diye ortaya koyması lazım. Hastalık inkar edilince tedavi aşamasına hiç geçilemiyor" dedi.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan ciddi hakları olduğunu belirten Babacan şöyle devam etti:
"Normal şartlarda bu haklarımızın bizim müzakere ile diplomasi ile almamız lazım. Biz konuşmayınca, farklı ülkeler kendi aralarında konuşuyor, kendi aralarında yaptıkları anlaşmaları bizim alanımıza dayatmaya çalışıyorlar. Kim hayal ederdi ki, Mısır ile Yunanistan’ın arasında bir anlaşma yapılacak ve bu Türkiye’nin dezavantajına olacak... Biz pek çok konuda yalnızlaşıyoruz. Yalnızlaşınca da haklı olduğumuz yerde haksız yere düşüyoruz."
RSS