ANASAYFA arrow right Yaşam

AYM: Bylock tespiti özel hayata müdahale değil

AYM: Bylock tespiti özel hayata müdahale değil
YAYINLAMA: 14 Ekim 2020 / 17.28
GÜNCELLEME: 14 Ekim 2020 / 19.44
Anayasa Mahkemesi ByLock ile ilgili soruşturma ve dava aşamalarındaki tespitlerin, özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını ihlal etmediğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), bugün açıkladığı gerekçeli kararında, ByLock haberleşme programıyla ilgili tespitlerin yargısal süreçlerde elverişli bir araç olduğuna hükmetti ve bununla ilgili başvuruyu reddetti.

Öğretmenken KHK ile ihraç edilip ardından hapis cezası alan Bestami Eroğlu, AYM’ye başvuru yapmış, “ByLock haberleşmesi ve kişisel verilerin yasal olmayan şekilde elde edilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğini” savunmuştu.

AYM’nin kararında, bu hakkın ihlal edilmediğini ifade etti:

“Başvurucunun kişisel verilerinin korunmasını isteme hakkına ve haberleşme hürriyetine yönelik müdahalenin amacının FETÖ/PDY'nin ve faaliyetlerinin tespiti, bu suretle suç işlenmesinin önlenmesidir.

“ByLock haberleşme programı verilerinin elde edilmesi, tahlil edilmesi ve soruşturma makamlarına aktarılmasının, yine başvurucunun bu programı kullanıp kullanmadığının ortaya konulması gayesiyle iletişim kayıtları ve hangi baz istasyonlarından servis aldığının tespit edilmesinin belirtilen amaca ulaşılması yönünden elverişli bir araç olduğu açıktır.”

Kararda ayrıca, ByLock’un tekbaşına mahkumiyete gerekçe oluşturmadığı da açıklandı:

“Bylock sunucusundan elde edilen veriler başvurucu ile ilgili olarak otomatik sonuç doğurmamış, öncelikle kolluk birimlerince ardından da yargı mercilerince değerlendirilip analizi yapıldıktan sonra bu veriler, başvurucu aleyhine soruşturma konusu edilmiştir.”

Ne olmuştu?

Bestami Eroğlu şu anda Kayseri Cezaevinde hükümlü olarak bulunuyor.

Öğretmenlik yaparken, 15 Ağustos 2016 tarihli ve 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldı.

Hakkında dava açıldı ve tutuklu yargılandığı dava sonucunda mahkeme, Eroğlu’nun “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

Kararın gerekçesinde hem FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amaçları ve yapılanmasıyla ilgili hem de ByLock iletişim programına, bu programa dair verilerin hukuka uygun delil olduğuna ve programın örgütün kullanımına sunuldu, örgütsel amaçlarla kullanılan bir program olduğuna dair açıklamalara yer verildi.

Eroğlu’nun “sıradan bir vatandaşın temin edip kullanma imkânı olmayan ve sadece FETÖ/PDY mensuplarınca haberleşme amacıyla kullanıldığı bilinen ByLock isimli programını kullanmak, FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakı olması nedeniyle 667 sayılı KHK'yla kapatılan Aktif Eğitim Sen ile Silopi Eğitimciler ve Girişimci İş Adamları Derneğine üye olmak, FETÖ/PDY tarafından düzenlenen toplantılara katılmak, bu toplantılarda imamlık yapmak, Bank Asyaya gelirinin çok üzerinde para yatırarak Bank Asyayı desteklemek suretiyle örgütün hiyerarşik yapısına dâhil olduğu, böylelikle üzerine atılı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği” belirtildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 4 Haziran 2018’de mahkemenin mahkûmiyet kararına yönelik istinaf istemini reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararını onayınca Eroğlu AYM’ye bireysel başvuru yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *